Kırmızı Kedi Yayınları iki klasiği küçük boyutlu ve zarif tasarımlı olarak yayımladı. Stefan Zweigh’ın başyapıtı sayılan Satranç, İlknur Özdemir çevirisiyle; Lafargue’ın Tembellik Hakkı, Işık Ergüden’in çevirisiyle raflardaki yerini aldı.
Satranç
Mart 1938’de, Almanya’nın Avusturya’yı ilhak etmesinden sonra Gestapo, pek çok manastırın malvarlığını yöneten Viyanalı unlu avukat Dr. B.’yi tutuklar. Gestapo tarafından tek başına bir otel odasında tecrit edilen avukat, aylarca sorgulayıcılarından başka kimseyle konuşamaz. 4. ayın sonunda, sorgulamaya götürüldüğü bir gün, bekleme odasında tesadüfen bulduğu bir kitabı çalar. Satranç tekniklerini öğreten bu kitap sayesinde bu oyunda ustalaşır ve serbest kaldıktan sonra çıktığı bir yolculukta dünya satranç şampiyonuyla karşılaşır. Nasyonal sosyalizmin ve faşizmin koyu bir eleştirisine dönuşen bu küçük roman, unutulmaz bir başyapıt.
Tembellik Hakkı
Tarihsel bakımdan son derece zengin bu klasik metin, 21. yüzyılda da güncelliğini korumayı başarmaktadır. Makineleşme sayesinde çalışma suresinin kısaltılabileceği, boş zamanın arttırılabileceği yönündeki Lafargue’ın görüşü, uzerinden geçen yaklaşık bir buçuk asra rağmen, çalışma ve tüketme mitlerinin eğemenliğinin iyice pekiştiği, “hayat”a daha az yer kalan günmüz dünyasında hâlâ bir talep olarak yerini korumaktadır.
edebiyathaber.net (6 Mart 2014)