Kısa modern serisinde bu ay: Morgue Sokağı Cinayetleri, Mutlu Olma Sanatı

Ekim 8, 2019

Kısa modern serisinde bu ay: Morgue Sokağı Cinayetleri, Mutlu Olma Sanatı

Edgar Allan Poe’nun Morgue Sokağı Cinayetleri ve Arthur Schopenhauer’in Mutlu Olma Sanatı adlı kitapları kısa modern serisinden Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Mutlu Olma Sanatı

Mutluluğumuzun sahnesi mevcut andır.

Kuruntu, kişinin yalnızca düşerek inebileceği, dolayısıyla da kaçınması gereken bir tepeye benzer.

Mutlu olmak, mutlu yaşamak mümkün müdür? Schopenhauer’in radikal kötümserliği, onun felsefesini mutluluk düşüncesiyle bağdaştırma girişimlerini daha doğmadan boğar. Schopenhauer’e göre yaratıkların en mutsuzu insandır ve her türlü oluşun kaynağı olan irade, dünyadaki bütün kötülüklerin çıkış noktasıdır. Dünya kötü bir yerdir ve kötülüğünün en belirleyici yönü, acı ve mutsuzluğun her yerde hazır ve nazır oluşudur.

Mutlu Olma Sanatı, iyimser dünya görüşüne karşı çıkan ve yaşadığımız dünyayı olası dünyaların en kötüsü sayan Schopenhauer’den umulmadık bir kılavuz. Adını felsefe tarihine kötümser olarak yazdıran filozofun bu küçük kitabı, mutluluğa ulaşma çabası olarak hayata dair pratik bir felsefeyi de olanaklı kılıyor.

#kısaklasikler #kötümserlik #kötümserlikfelsefesi #irade #mutluluk #mutluhayat #hayatbilgeliği

Çevirmen: Şebnem Sunar

ARTHUR SCHOPENHAUER, 1788’de doğdu. Tıp öğrenimi gördü, yeter sebep önermesi üzerine yazdığı doktora teziyle felsefe alanına geçti. Die Weltals Willeund Vorstellung (İrade ve Tasarım Olarak Dünya) adını taşıyan kitabı 1819’da yayımlandı. Kendi felsefi sisteminin bütün çerçevesini tek eserde topladığı bu çalışması, o yıllarda ilgi görmedi. Schopenhauer 1820’de Berlin Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. 1836’da Über den Willen in der Natur’u (Doğadaki İrade Üzerine) yayımladı. 1837-1839 arasında Norveç ve Danimarka bilim akademilerinin desteklediği iki yarışmaya katıldı ve Über die Freiheitdesmenschlichen Willens (İnsan İradesinin Özgürlüğü Üzerine) adlı çalışmasıyla birincilik ödülüne değer görüldü; Über das Fundament der Moral (Ahlakın Temeli Üzerine) başlığını taşıyan çalışmasıysa öne çıkamadı. Schopenhauer bu iki denemeyi 1841’de bir araya getirerek Die beiden Grund probleme der Ethik (Etiğin İki Temel Sorunu) adıyla yayımladı. 1851’de yayımladığı Parerga ile Paralipomena ise filozofa dünya çapında tanınırlık kazandırdı. Eserleri Fransızcaya çevrildi, çalışmaları ve felsefi sistemi üzerine daha sağlığında üniversitelerde dersler okutuldu. Schopenhauer ölmeden önce eserlerinin pek çoğunu gözden geçirdi. Filozof 1860’ta öldü.

ŞEBNEM SUNAR, 1972’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda lisans eğitimi aldı. Aynı anabilim dalında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. 2005’ten bu yana bu anabilim dalında öğretim üyesi. Eşzamanlı olarak editörlük faaliyetlerini yürütüyor ve çeviri çalışmalarına devam ediyor. Bugüne dek Stefan Zweig, Erich Kästner ve Odo Marquard gibi Alman edebiyatı ve düşüncesinin önde gelen isimlerini Türkçeye kazandırdı. Çok sayıda makale çevirisi, ayrıca kültürel imgeleri söylemleri içinde değerlendiren akademik çalışmaları var.

Morgue Sokağı Cinayetleri 

Herkesin içinde pusuda bekleyen bir karanlık vardır.

Sıra dışı düşünmek gizemleri çözmenin anahtarıdır.

Öykü ustası Poe modern anlamda korku, gerilim ve polisiye türlerinin de öncüsüdür. Yoklukla, kayıplarla, hastalıklarla, alkolle ve sanrılarla cebelleşmesine rağmen, hem dünya edebiyatı hem de Batı kültürü üzerinde derin bir etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler yazmıştır. Poe’nun kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli öğeler içeren “Morgue Sokağı Cinayetleri” adlı öyküsü yazarın eşsiz üslubunu ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı keşfedeceğiniz bir klasik.

“Sarhoş, yoksul, ezik, dışlanmış Edgar Allan Poe, dingin ve erdemli bir Goethe’den ya da Walter Scott’tan çok daha fazla hoşuma gidiyor. O ve onun gibi özel yapıdaki adamlar için şöyle diyeceğim: ‘Bizler adına acı çektiler.'”

Charles Baudelaire

#kısaklasikler #modernöykü #korku #gerilim #polisiye #gotik #ruhungizemleri

Çevirmen: Nazire Ersöz

EDGAR ALLAN POE, 1809’da Boston’da doğdu. Henüz bebekken yetim kaldığından onu yanlarına alan John ve Frances Allan çifti tarafından yetiştirildi. JohnAllan’la para konusunda sürekli anlaşmazlıklar yaşayan Poe, 1827’de orduya yazıldı. Aynı yıl ilk kitabı Tamerlane and Other Poems (Tamerlane ve Diğer Şiirler) isimsiz olarak yayımlandı. 1831’de ordudan atıldı. Bunu izleyen yıllarda düzyazıya yoğunlaştı ve yaşamını yalnızca yazarak kazanmaya çalıştı. Southern Literary Messenger, Burton’s Gentleman’s Magazine, Graham’s Magazine gibi dergilerde yardımcı editör olarak çalıştı, Broadway Journal’ın önce editörü, daha sonra sahibi oldu. Nantucket’lı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü 1838’de ve Tales of the Grotesque and Arabesque (Grotesk ve Arabesk Öyküler) adlı iki ciltlik derleme ise ertesi yıl yayımlandı. Fakat Poe’nun adının duyulmasını sağlayan, 1845’te yayımlanan “Kuzgun” şiiri oldu. 1835’te, o sırada on üç yaşında olan kuzeni Virginia Clemm’le gizlice evlendi. Virginia’nın 1847’de veremden ölmesinin ar­dın­dan Poe kendini daha da fazla içkiye verdi. 1849’da, bilinmeyen bir sebepten öldü.

NAZİRE ERSÖZ, 1977 yılında Tarsus’ta doğdu. 1994’teTarsusAbdulkerim Bengi Anadolu Lisesi’nden, 2000’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Serbest avukat olarak çalışıyor. Mark Twain’in üç öyküsünün yer aldığı Bir Köpeğin Hikâyesi adlı çevirisi 2009’ da, F. Scott Fitzgerald’ın Kıyıdan Uzakta adlı uzun öyküsünün ve Richard Marsh’ın Böcek adlı romanının çevirisi ise 2011’de yayımlandı. 

Kısa Modern serisinin diğer kitapları: Mihail Bulgakov: Morfin, D.H Lawrence: Ölen Adam, Nina Berberova: Eşlikçi Kız, Hans Fallada: Neden Ucuz Saat Takıyorsun?

edebiyathaber.net (8 Ekim 2019)

Yorum yapın