Şehir Tiyatroları yönetmeliğindeki değişikliğe karşı tiyatrocular tarafından günlerdir yapılan çağrı karşılığını buldu: Dün saatler 11'i gösterdiğinde, Galatasaray Lisesi önündeki kalabalığın sayısı 5 bini aşmıştı.
Tiyatrocular ve sinema oyuncuları dövizleri, davulları, tefleri ve çığlıklarıyla tam vaktinde lisenin önündeydi. Sırtlarında ‘To be or not to Belediye’, ‘Muhafaza KÂR Sanat’ yazılı kâğıtlar, ellerinde ‘Herkes kendi işini yapsın’, ‘Ezberin tam mı?’ dövizleriyle gelmişlerdi. Güneş tepede, meydan ışıl ışıldı ve eylemlere yolu sık düşenler hemfikirdi: Galatasaray Meydanı en heyecanlı kitlelerinden birini ağırlıyordu.
Engin Alkan’ın okuduğu İŞTİSAN imzalı bildiri sık sık ‘Korkuya karşı özgür tiyatro’ sloganıyla kesildi. Sanatçılar şöyle sesleniyordu: “1914’ten beri ehil ellerde olan İstanbul Şehir Tiyatrosu göz göre göre ehlileştirilmeye çalışılıyor. Dünyada ilk kez bir tiyatro, tiyatro insanlarından arındırılıyor. Çoksesliliği tek bir notaya dönüştürecek olan muhafazakâr sanat gibi söylemler, demokratikleşme diye sunuluyor. Sanat ve demokrasi, hiçbir siyasi iradenin faydacı beklentilerine göre yeniden tarif edilemez. Seçilmişlerin görevi, sanata, özgür ortamı sağlayacak altyapıyı oluşturmaktır. Eğer yapmazlarsa, sanat sessiz kalmaz. Dayatılan yönetmeliğe karşı hukuki zeminde hakkımızı arayacağız. Hedefimiz çağdaş ve özerk bir İstanbul Şehir Tiyatrosu yasasıdır. Karanlığa ve korkuya birlikte direneceğiz. Sayın Belediye Başkanı’nın canlı yayında kurum sanatçılarına yönelik sunduğu öneriyi düstur kabul ediyoruz: Herkes kendi işini yapsın!”
Eylemin bu kadar coşkulu olmasının sebebi yönetmeliğe duyulan şiddetli tepki, şüphesiz. Ama perküsyon grubu Sambistanbul’un tuttuğu temponun da payı büyüktü. En can alıcı kare ise Alkan’ın “Diyaframlarınızı açın ve çığlık atın!” çağrısıyla tiyatrocuların tek bir ağızdan patlattıkları uzun çığlık oldu. Kalabalık ‘İstanbul uyuma, tiyatrona sahip çık’, ‘Şehrin tiyatrosu yok edilemez’ sloganlarıyla, camlarda ve caddede toplanan İstanbulluların alkışlarını da alarak Tünel’e yürüdü. Bitti sanılan eylem “Geriye dööön! Taksim!” çağrısıyla sürdü ve aynı heyecanla Galatasaray Meydanı’na doğru bir sefer daha yapıldı.
Kim yoktu ki?
Çok sayıda derneğin destek verdiği eylem aynı saatte farklı şehirlerde de yapıldı. Eyleme Ayşenil Şamlıoğlu, Orhan Alkaya, Dikmen Gürün, Mehmet Aslantuğ, Mustafa Alabora, Selçuk Yöntem, Tilbe Saran, Halil Ergün, Selen Uçer, Merve Engin, Hasibe Eren, Tülin Özen, Mehmet Ali Alabora, Özen Yula, Şebnem Sönmez, Tomris İncer, Salih Kalyon, Cem Davran, Zeliha Berksoy, Hakan Gerçek, Göksel Kortay, İpek Bilgin,Tarık Akan, Hakan Meriçliler, Yiğit Sertdemir, Yıldıray Şahinler, Fırat Tanış, Arif Akkaya, Devrim Evin, Yavuz Bingöl, Serdar Orçin, Altan Erkekli, Ahmet Levendoğlu, Güler Öktem, Çağlar Çorumlu, Yunus Günçe, Bülent Kayabaş, Rutkay Aziz, Erkan Can, Perihan Savaş, Nejat Yavaşoğulları, Halil Sezai, Bedri Baykam, CHP’li Umut Oran ve Süleyman Çelebi gibi isimler katıldı…
Bahar Çuhadar – Radikal (25 Nisan 2012)