Saint-Exupéry’nin dünyaca bilinen eseri “Küçük Prens”, 20 Ağustos Salı 21.30’da Gümüşlük Akademisi‘nin Açıkhava Tiyatrosu’nda sergilenecek.
“Küçük Prens”, Türkiye’de tiyatro izleyicisinin karşısına göz alıcı bir ekiple geliyor. Bitiyatro ve Theater an der Ruhr ortak yapımı olan proje Exupéry’nin aşk, savaş ve çocukluk özlemiyle geçen hayatından esinlenmeler taşımakta,yazarın bu ünlü eserinin yeniden okunması ve yorumlanması üzerine özel bir çalışma olarak sahnelenmektedir.
Tiyatroda farklı kültürlerin karşılıklı etkileşimini önemseyen Avrupa’nın en önemli yönetmenlerinden Roberto Ciulli’nin önderliğinde daha önce Meksika, İran, Irak ve İspanya’da sahnelenen oyunun şimdiki durağı Türkiye. Almanya’daki Theater an der Ruhr’un kurucusu Roberto Ciulli’nin yönetimiyle sahnelenecek olan eser, Türkiye’de Bitiyatro ile izleyicilere ulaşıyor. Yönetmenin Bitiyatro ekibine getirdiği öneriyle çalışmalarına başlanan yapımda, tiyatro, sinema ve televizyon izleyicisinin yakından tanıdığı Laçin Ceylan ve Nihat İleri oyuncu olarak sahnedeler.
Yapım Theater an der Ruhr’un 12 yıldır başarıyla sahnelenen ve ününe ün katan “Küçük Prens”inin bir Türkiye versiyonu olarak yoluna devam ediyor. Çocuk edebiyatına kazandırılmış bir eser olarak bilinen “Küçük Prens” adlı oyunun çocuklar için değil, yetişkinler için hazırlandığını belirtelim.
Saint-Exupéry’nin “Küçük Prens”i, tüm ülkelerde ve kültürlerde ilgi uyandırarak tüm dünya dillerine çevrilmiş bir eser. Dünya edebiyatının bu ender klasiğinin Türkiye macerası ise biraz garip. 80 öncesi ve sonrası yasaklı olan kitap, 2005 yılında da Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavsiye ettiği eserler arasından çıkarılmış. Şimdiyse kitabın küçük kahramanı, kapıdan kovulan memleketimize bacadan girecek. Kendisinin de söylediği gibi: “Bu büyükler biraz tuhaf oluyor.”
Perde açılırken hep beraber mırıldanalım: “Hoş geldin, Küçük Prens!”
Ve Saint Exupéry’nin dediği gibi:
“Artık büyüdünüz ve oldukça ‘tuhaf’sınız.
Aramayı unutmak ve gitgide ‘tuhaf’laşmak bir yetişkinlik hastalığıdır belki.
O zaman hatırlayalım: Yalnız çocuklar ne aradıklarını bilirler.”
edebiyathaber.net (19 Ağustos 2013)