Genç Timaş etiketiyle çıkan Son Ayı, diğer isminden de anlaşılacağı üzere ‘her şeyi değiştirecek bir dostluk’ hikâyesi. Kitabın yazarı Hannah Gold, tam da bir insanın anavatanı sayılan çocukluğundan kalma hatıraları hatırlatıyor bizlere. Kitapların, hayvanların ve dış dünyanın güzelliğinin her zaman var olduğu bir ailede büyümesi, ona kalemini nerede, nasıl kullanacağını öğretmiş gibi. Gold, kendi deyimiyle ‘gezegene olan sevgisini paylaşan hikâyeler yazmak konusunda oldukça tutkulu.’ Sıra dışı, kabına sığmayan bir çocukluğun izdüşümü Son Ayı. Biyografisindeki şu detayları okuduğunuzda onu biraz daha yakından tanıyacaksınız: “Bir zamanlar Londra Maratonu’nu koştu, yatağının altında bir sürü yavru kedinin doğuşunu izledi ve on yılı aşkın süre dünyanın çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı. Hannah şimdi kaplumbağası, kedisi ve eşiyle Birleşik Krallık’ta yaşıyor ve yazmadığı zamanlarda bir sonraki büyük hayvan hikâyesini hayal etmekle meşgul.”
Bu arada kitabın yazara bir cilvesi olsa gerek; Son Ayı, Hannah Gold’un ilk kitabı. Okurla yeni buluşmasına rağmen eser, bugüne değin pek çok dilde yayımlanmış ve çok satanlar listelerine girmiş bile. Kendi ülkesi İngiltere’de, 2021’in ‘En iyi Çocuk Kitabı’ seçilmesi ise hâlâ kendi kalmayı başarmış yazar için güzel bir armağan olsa gerek. Yazarın çocuk edebiyatının Nobel’i sayılan Carniege Madalyası’na aday gösterildiğini de ilave edelim.
“Kuzey Kutbu’ndaki Hava, Gezegendeki Herkesi Etkiliyor.”
Bir çocuk ve kutup ayısının etkileyici dostluğunu anlatıyor Son Ayı. Ama bu salt bir arkadaşlık öyküsü değil. Gold, ustaca bazen kelimelerin üstünden bazen altından giderek; günümüzün en büyük problemlerden ‘küresel ısınma’yı etkileyici bir biçimde ele alıyor. Kahramanımız April’in girdiği şu diyalog, buz gibi gerçeği insanın yüzüne çarpıyor sanki: “O verilerle aslında ne yapıyorlar? O sıcaklar sadece kutup ayılarını ve diğer tüm Arktik hayvanları etkilemiyor, değil mi? Kuzey Kutbu’ndaki hava, gezegendeki herkesi etkiliyor.” “Doğru,” diyen babası biraz endişeli görünüyordu; ama bu ona has bir hâldi. Ayrıca, küresel ısınmadan bahsederken tüm yetişkinler böyle görünüyordu. Hafif bir endişe ibaresi gösterseler de endişelenecek bir şey yok gibi davranıyorlardı. Dünyanın krizde olduğu gerçeği, onları April’i rahatsız ettiği gibi etmiyor gibiydi.
Anlatıya göre; “Ayı Adası’nda hiç kutup ayısı kalmamıştır”. Araştırması onları altı aylığına Kuzey Kutbu’na götürdüğünde April’in babası ona bu cümleyi kurar. Ancak bir gece April, ufukta belirgin bir ayı siluetinin hareket ettiğini görür. Orada olmaması gereken, aç, yalnız ve evinden çok uzakta olan bir kutup ayısı. Bir şeylerden mahrum kalmış bir ayı, tıpkı April gibi. Aralarındaki beklenmedik bağ büyürken April yeni en iyi arkadaşını kurtarmaya kararlıdır ve böylece hayatının en büyük ve en önemli yolculuğu başlar. Ayıyı kurtarmak için bir yolculuk… Ve belki bu, April’in kendini de kurtarması için bir şanstır: “Ufukta, güneşte bir siluet, bir şey hareket etmişti. Göz açıp kapayıncaya kadar olmuştu. O kadar hızlıydı ki April az daha gözden kaçıracaktı. Büyük, uzun adımlarla yürüyen ve çok beklenmedik bir şeydi. Yeniden gözlerini kırptı. Her ne ise gitmişti. Ancak April bir kutup ayısı gördüğüne yemin edebilirdi.”
Geleceğin Şeker Portakalı, Küçük Prens’i…
Bence Son Ayı’nın en güçlü taraflarından biri hemen tüm okur kitlesine hitap eden, akıllardan çıkmayacak dokunaklı bir hikâyeye sahip olması. Kitabın kısa sürede birçok ülkede ‘çok satanlar’a girmeyi başarmış olması tesadüf değil. Bu yüzden Son Ayı, geleceğin Şeker Portakalı, Küçük Prens’i olarak nitelendiriliyor. Yeri gelmişken; kitabın etkileyici iç çizimleri ve kapak tasarımı Levi Pinfold’un elinden çıkma. Pinfold, Kate Greenaway madalyalı bir çizer ve Harry Potter serisinin 20. Yıl Özel Baskı için yaptığı ikonik tasarımlar ile tanınıyor. Yine eseri Türkçeye kazandıran Gizem Şakar’a da bir okur olarak teşekkürlerimi sunmak isterim.
edebiyathaber.net (21 Şubat 2022)