Ünlü Amerikalı edebiyat eleştirmeni Adam Kirsch’in “Küresel Roman: 21 Yüzyılda Dünyayı Yazmak” isimli kitabı VakıfBank Kültür Yayınları’ndan yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Amerikalı edebiyat eleştirmeni ve editör Adam Kirsch’ün “Küresel Roman: 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak” isimli kitabı Türkiye’de ilk kez yayımlanıyor. VakıfBank Kültür Yayınları’nın okura sunduğu bu kitapta Kirsch, Orhan Pamuk, Haruki Murakami ve Margaret Atwood gibi dünyaca ünlü yazarların eserlerini ulusal bakış açısı yerine evrensel değerleri dikkate alarak yazdıklarını söylüyor.
Dünyaca ünlü yazarlar eserlerini ülkelerinin ulusal edebiyat değerleri doğrultusunda değil de evrensel olana yönelerek kaleme alıyor. Temalar, kurgular, karakterler, karşıtlıklar ile altı çizilmek istenen öğeler herkese hitap edince çalışmalar hızlıca birçok dile çevrilebiliyor, böylece geniş kitlelere ulaşılıyor.
Türkiye’de ilk kez VakıfBank Kültür Yayınları’ndan (VBKY) çıkan ve çevirisini Abdullah Yılmaz’ın yaptığı “Küresel Roman: 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak” adındaki kitabında bu olguyu dile getiren Adam Kirsch, “Yerel olan, dünya çapında bir fenomenin parçası olarak görülebildiği oranda saygınlık ve anlam kazanır” diyor.
Edebiyata damga vuran yazarlar
Harvard Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan sonra The New York Times ile The New Yorker gibi ABD’nin en saygın mecralarında edebiyat eleştirmenliği ile editörlüğü yapan Kirsch, aynı zamanda Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak yaşamına devam ediyor. Britanya edebiyatı başta olmak üzere birçok edebi konu üzerine kapsamlı çalışmalar ortaya koyan ve incelemeler yazan Kirsch, “Küresel Roman”da ise dünya edebiyatına damga vuran yazarların eserlerinden hareketle görüşlerini aktarıyor.
“Ulusal edebiyat artık anlamını yitirdi”
Kitapta, “Bir uygarlık felaketi dışında, edebiyatın artık o dar, üstelik salt ulusal bakış açısına geri dönebileceğini düşünmek neredeyse imkânsız” sözlerini kaydeden Kirsch, bu olguyu ilk öne süren kişinin de Alman yazar Goetheolduğunu belirterek, onun şu sözlerini satırlara kaydediyor:“… Ulusal edebiyat artık anlamını yitirmiş bir terimdir; dünya edebiyatı çağı kapıdadır ve herkes onun yaklaşmasını hızlandırmak için elinden geleni yapmalıdır.”
Pamuk, Atwood, Murakami…
Kirsch Türkiye’den Orhan Pamuk, Şili’den Roberto Bolaño, Nijerya’dan Chimamanda Ngozi Adichie, Pakistan’dan Mohsin Hamid, Kanada’dan Margaret Atwood, Fransa’dan Michel Houellebecq, İtalya’dan Elena Ferrante ve Japonya’dan Haruki Murakami’nin eserlerini inceliyor. Konuyla ilgili şöyle söylüyor: “Bu yazarlar altı dili, beş kıtayı kapsıyor ve anlatı stratejileri ile yazı üslupları da bir o kadar çeşitlilik taşıyor. Onları birleştiren bir şey varsa o da belki çağdaşlıkları ve ‘küresel’ romancı olmak gibi bir statüye sahip olmalarıdır.”Kirsch’e göre küresel roman, birçok yerde yaşayan insanlar için ortak olan bir yaşam tarzını tasvir ediyor:“21. yüzyılda kentsel hayatın yer değiştirebilirliğini vurgular; ya da farklılıkların önemini ve sınırlar ötesi ile iletişimin zorluğunu vurgulayan bir romandır.”
VBKY’nin yayımladığı “Küresel Roman: 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak”, edebiyat tarihine damgasını vuran yazarların eserlerini kaleme alırken hangi kriterlere uyduğunu, beslendikleri kaynakları, okura sunduklarını ve küresel roman olgusunu yalın ama etkileyici bir anlatımla detaylandıran önemli bir eser.
edebiyathaber.net (12 Nisan 2019)