Japon yazar ve çizer Kei Koga’nın yazıp çizdiği “Trace – Bir Adli Tıp Memurunun Anıları”, eski bir olay yeri inceleme uzmanının tecrübelerinden yola çıkarak yaratılmış, çözülmesine imkânsız gözüyle bakılan cinayetlerin gizeminin, bilim ve kanıtlar aracılığıyla nasıl ortaya çıkarıldığını anlatan nefes kesici bir manga.
Kei Koga’yı kısa süre önce Athica Books’tan çıkan ve kanunların yetmediği yerde devreye girerek kendi kanunlarıyla adaleti sağlayan Hiroki isimli anti-kahramanın maceralarını anlattığı “Brutal” manga serisi vesilesiyle tanımıştık. Japon yazar ve çizer Koga, bu kez yine Athica Books’tan, Tevfik Özdiler çevirisiyle yayımlanan “Trace – Bir Adli Tıp Memurunun Anıları” kitabıyla karşımızda. Kitap, Japonya’daki Emniyet birimi içerisinde bağımsız bir yapı olan Olay Yeri İnceleme ekibinin, birimin şefi Mano Reiji’nin önderliğinde, ayrıntılardaki “şeytanı” kılı kırk yararak bulup asla çözülemez denilen vakaları nasıl aydınlığa kavuşturduğunu anlatıyor.
En azından kitabın geneli için böyle bir tanımlama yapabiliriz. Ancak asıl mevzu; birime yeni başlayan Sawaguchi Monna ile şef Mano Reiji arasındaki bağlantıda gizli. Zira Monna, bundan yıllar önce korkunç bir katliamda ailesini kaybetmiştir. Olayı çözen kişi ise Mano Reiji’dir. Kaderin veya tesadüfün cilvesi sayesinde ikisi birlikte çalışmaya başlar. Aralarında pek sıcak rüzgârlar esmede de idare edecek bir iş ilişkileri olan Mano ve Monna’nın birimine her gün otuzun üzerinde dosya gelmektedir. Her bir dosya ikili takımlar hâlinde çalışan Olay Yeri İnceleme uzmanlarına dağıtılır. Onlar da en düşük ihtimallerdeki en küçük kanıtları bile göz önüne alıp inceleyerek gerçeği ortaya çıkarmak için var güçleriyle çalışırlar.
Yine böyle standart bir iş gününün gecesinde emniyete bir ihbar gelir. Genç bir adam babasını bıçakladığını itiraf eder. Olay yerine giden polisler ve Olay Yeri İnceleme birimi uzmanları toplam 29 yerden kanıt toplar. Görünüşe bakılırsa yıllardır vaktini şiddet dolu mangalar okuyup şiddet içerikli videolar izleyerek geçiren asosyal bir genç, çıkan tartışma sonucu babasını bıçaklamıştır. Tüm kanıtlar bir kez daha gözden geçirilir. Bıçaktaki, maktul babadaki ve katil zanlısı gencin kanındaki bütün DNA’lar birbiriyle uyuşmaktadır. Olaya tanıklık eden genç adamın kız kardeşi de hâlâ şok etkisinde olduğu için hastaneye kaldırılmıştır. Bu arada şef Mano bıçakta bir detay fark eder. Suç silahı olan bıçak kalın olduğu için keskin kısmında başka bir kan izine daha rastlar. Bunu incelediğinde, kanın, katil zanlısı gencin kız kardeşine ait olduğunu anlar. Üstüne üstlük bıçağın sapında da sperm bulgusuna rastlar. Hastanedeki kızı ziyaret ayağına ufak bir sorguya çeken komiser, kızın anlattıkları karşısında şoka uğrar. Böylece vahşi cinayetin gerçekte nasıl işlendiği bambaşka bir hâlde ortaya çıkar. Şef Mano’nun dikkati sayesinde bir olay daha aydınlanmıştır.
Peki Mano’nun 23 yıldır üzerinde taşıdığı kâbus neden hâlâ aydınlanamamıştır? İşte “Trace – Bir Adli Tıp Memurunun Anıları”nın düğümü de burada gizlidir. Tıpkı çaylak Sawaguchi Monna gibi şef Reiji Mano da yaralıdır ve zaten onun işinin ehli bir Adli Tıp Uzmanı olma sebebi de 23 yıl önce tanık olduğu vahşi olaydır…
edebiyathaber.net (25 Ağustos 2023)
““Kusursuz cinayet yoktur!” | Burak Soyer” üzerine bir yorum