Laurent Seksik’in “Eduard Einstein Vakası” adlı romanı, Sosi Dolanoğlu çevirisi ve Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
“Oğlum, çözümsüz kalan yegâne problem. Öbürlerinin çözümünü ben değil, ölümün eli buldu.”
Almanya’da Hitler iktidarda, radyolar kin ve nefret dolu konuşmalar yayınlayıp Yahudilerin kökünü kazımaya çağırıyor. Büyük savaşın ayak sesleri duyuluyor; bu baskı ortamında kaderin birbirine bağladığı üç insan, kendi dramlarını peşleri sıra sürüklerken, ayakta kalma mücadelesi veriyorlar: Yüzyılın dâhisi Albert Einstein, eski karısı Mileva, oğulları Eduard.
Sürgündeki babasından ayrı bir çocukluk geçiren Eduard, Freud’a hayrandır ve ileride psikiyatr olmak istemektedir. Ne var ki yirmi yaşında şizofreni teşhisiyle Burghölzli Kliniği’ne yatırılır. Kalan ömrü boyunca da bu hastalıkla cebelleşecektir. Annesi Mileva, 1948 yılında ölene kadar hep onun yanındadır ama babası Einstein’ın bu hastalıkla yüzleşecek cesareti yoktur. Eduard, çektiği acılara, korkunç tedavilere, yapayalnızlığına rağmen içindeki iyiliği korumak için uğraşır; nefret ettiği babasını bile hep mazur görmeye çalışır. 1965’te 55 yaşındayken ölür.
Laurent Seksik Eduard Einstein Vakası’nda bu dramın üç kahramanının iç dünyalarını büyük bir başarıyla aksettiriyor.
“Asrın dâhisinin babam olması hiçbir zaman bir işime yaramadı.”
LAURENT SEKSIK
1962’de Nice’te doğdu. Tıp eğitimi alan yazar, uzmanlığını radyoloji dalında yaptı. Bir süre asistan ve klinik şefi olarak çalıştıktan sonra doktorluğa ara verdi, çeşitli dergi ve gazetelerde edebiyat eleştirmenliği ve editörlük yaptı, televizyon için bir edebiyat programı hazırladı. 1999’da yayımlanan ilk romanı Les Mauvaises Pensées (Kötü Düşünceler) on beş dile çevrildi. Stefan Zweig’ın Son Günleri, 2006’dan bu yana hem yazmaya hem de doktorluk yapmaya devam eden yazarın beşinci kitabı. Edebî çevrelerce heyecanla karşılanan roman yedi dile çevrildi.
edebiyathaber.net (14 Temmuz 2016)