Söyleşi: Anıl Ceren Altunkanat
Victor’un Balkabakları kalbimde özel bir yeri olan kitaplardan. Victor’la tanışma fırsatı bulamadım, belki bu yüzden. Buğday Derneği ve dernekteki güzel dostlar aracılığıyla fikirleriyle, hayalleriyle tanışma fırsatı buldum. Belki de bu yüzden.
Hayallerin yaşamdan çok da uzak olmadığını, gerçekten istediğimizde yüreğimizdeki tohumları yeşertebileceğimizi bana gösterdiği için belki de. Evet, en çok bunun için sanırım.
Kurda, kuşa, aşa; zira sevginin boy verdiği yüreğimiz de bir tohum aslında.
Kitabı üstüne Leyla Aslan’la söyleştik.
Sevgili Leyla, merhaba. Öncelikle tebrik etmek isterim; Victor’un Balkabakları metniyle, çizimleriyle çok güzel bir kitap. (Tabii Mısra Karahan’ı da tebrik ederim.) Kitap fikri nasıl doğdu, nasıl gelişti, anlatabilir misin?
Çok teşekkür ederim.
Buğday Derneği çok kıymetli işler yapıyor. Ancak ben uzun zamandır Buğday’da çocuklara yönelik bir şey yapmadığımızı ya da yaptıklarımızın yeterli olmadığını düşünüyordum. İki kızım var ve onlara hem Buğday Derneği’nde yaptıklarımı hem de ekolojik yaşam ile ilgili her şeyi masal olarak anlatıyorum. Tohumu, ağacı, dünyayı, ekosistemi… Çok da hoşlarına gidiyor. Çocukların zihninde anlattıklarınızın yer etmesi için masal çok etkili bir yol. Kendi çocuklarım gibi tüm çocuklara anlayabileceği dilden tohumu anlatmak ve ekolojik yaşamla ilgili masalsı bir kitap yazmak çocuklara ulaşmak için harika bir yoldu. Ve Victor’un başından geçen bu hikaye düştü önüme. Sonrası zaten kitap…
Bizler seni Buğday Derneği’nden tanıyoruz. Tanımayanlar için kendinden, çalışmalarından söz edebilir misin?
15 yıldır Buğday Derneği’nde çalışıyorum. Çeşitli projelerde görev aldım ve almaya devam ediyorum. Şu an %100 Ekolojik Pazarlar proje koordinatörüyüm. Eşzamanlı olarak bir anaokulunda masal anlatıcılığı yapıyorum. İki kız çocuğu annesiyim. Her gün onlardan yeni bir şey öğrenen bir öğrenciyim.
Eminim şimdiye dek kitapla ilgili çok olumlu geri dönüşler almışsındır. Bunlar içinde bize aktarabileceğin, seni derinden etkileyen deneyimler oldu mu?
Kitap ile ilgili beni en etkileyen şey, kitabın çizeri Mısra’nın Victor’u hiç tanımadan yazdığım hikâyeyi okuyarak onu tam da hayallerimdeki gibi çizmiş olması. Ve tabii “Kurda, kuşa, aşa,” kitabı okuyan çocukların dilinde tekerleme oluyormuş. Bunu bilmek harika bir his.
Bizlere anlatacağın yeni öyküler, yeni kitap projeleri var mı?
Evet var. İkinci kitabı yazdım. 2021 Eylül, Ekim ayında yayımlanacak umarım. O da ekolojik döngüden yola çıkan bir hikâye. Ama tabii şimdi Victor’un Balkabakları’nın 2. baskıya girmiş olmasının sevincini yaşıyoruz.
“Kurda, kuşa, aşa,” bu Victor’un öyküsünü çok güzel anlatıyor. Ama bir de senden duymak isteriz: Çocuklar (ve yetişkinler) Victor’un Balkabakları’nı neden okumalı?
Tohum ve çocuk bu hayatta birbirine en çok benzeyen iki kıymetli varlık. Her ikisi de mucizelerle dolu ve birbirleri ile tanışmaları, birbirlerini bilmeleri gerekiyor. Bu yüzden çocukların bu kitapla buluşması ve okuması onları bir araya getirmek demek. Ve “Kurda, kuşa, aşa,” çok sırlı bir cümle. Ben’den biz olma yoluna insanı götüren ve insanın bu dünyada her canlı ile eşit olduğuna dair farkındalığı diri tutan bir cümle. Bu sırlı cümlenin niyeti ile büyümek çocuğa çok şey katar. Biz yetişkinlere ise kim olduğumuzu hatırlatır.
Bu güzel sohbet için çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.
edebiyathaber.net (23 Kasım 2020)