İTO’nun ve Bakanlığın yayıncılara sağladığı destekler yerini buldu ve artık sadece dışarıdan telif alan değil, yurt dışına telif satan yayıncılar görmeye başladık.
2011 yılında günlük güneşlik bir Londra karşılamıştı bizleri. Bahar her özelliği ile Londra’da kendini göstermişti. 2011 Londra Kitap Fuarı gerçekten çok güzel geçmişti bizler için. 2012 yılı kitap fuarına ise,2013 yılında “Odak Ülke” Türkiye bilinciyle gidiyorduk.
Bu sene yağmur ve soğuk karşılamıştı bizleri Londra’da. Yağmur demek bereket demekti bizler için. Hele bir de Nisan yağmuru olunca bereketin anlamı çok farklı oluyordu. Derler ya Nisan yağmurundan kaçılmaz diye. Havalimanından şehre giderken küçük ve güzel İngiliz evleri, bahçelerindeki erguvanlarla neşeyle karşılıyordu bizleri. Kalacağımız otele eşyalarımızı bırakıp birazcık yemek yedikten sonra ver elini Earls Courtyani fuar alanı. Metro ile Hyde Park Corner durağından doğru Earls Court’a. Fuar alanları dünyanın her yerinde aynıdır. Adana, Frankfurt, Londra, Antalya farketmez. İlk görüntü her zaman karışıktır ve fuar alanı çok soğuktur. Üşütür insanı. Ertesi gün açıldığında ışıl ışıl sıcacık bir ortam karşılar sizleri.
Fuara bu sene 20 Türk yayınevi katıldı
Bu sene Londra’da Çin “Odak Ülke” statüsündeydi. 2000 m2 alan almışlar kitap fuarından ve 2000 kişi katılmışlardı bu büyük gösteriye. Büyük gösteri diyorum çünkü yaklaşık 500 m2’lik bir sahne, e-kitaplarını tanıttıkları özel bir stand, yaklaşık 300 m2’lik bir kitap sergi alanı ve Çin’den kitaplar, yayıncılar katıldılar.
Yılın ilk büyük telif hakları ve İngilizce kitap pazarının hareketlendiği Londra Kitap Fuarı’na Türkiye bu sene yaklaşık 250 m2 alanda katıldı. İstanbul Ticaret Odasıve Kültür Bakanlığı’nın ortak hareket ettiği uluslar arası fuarların en etkililerinden biriydi bu yıl yapılan etkinlik. Fuarda Türkiye’den 20 yayınevi İTO’nun hazırladığı görüşme masalarında yayınlarını pazarladı ve görüşmeler yaptı. Yayıncılar için hazırlanan stantlar çok sade ve şık görünümüyle bütün dünyanın dikkatini çekti. Katılımcı yayıncılar da İTO’nun bu desteğinden çok memnun kaldılar. Hatta bu desteğin artarak devam etmesi için İTO yetkilileri ile görüşmeler yaptılar.
Kültür alışverişi, turizmin ve daha geniş çaplı ekonomik ilişkilerin başlangıç noktasıdır
Türkiye’nin kitap pazarı gün geçtikçe büyüyor. Türkiye pazarının büyüdüğünü ve ciddi bir yayın sektörünün var olduğunu fark eden dünya yayıncıları bizlere ilgi gösteriyorlar. 2011 yılında Türkiye’de 493 milyon adet kitabın yayımlandığını duyan dünya yayıncıları hedeflerini Türkiye’ye doğru çevirdiler. Bu genç ve dinamik pazarda yerlerini almak istiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Fatih Projesi”ni duymayan kalmamış. Bütün dünya bu müthiş projeyi konuşuyor!
İstanbul Ticaret Odası ve Kültür Bakanlığı’nın son 5 yıldır birlikte hareket etmesiyle Türk kültür, sanat ve edebiyatı dolayısı ile yayıncıları büyük aşama kaydetti. İTO’nun ve Bakanlığın yayıncılara sağladığı destekler gün geçtikçe yerini buldu ve artık sadece dışarıdan telif alan değil, yurt dışına telif satan yayıncılar görmeye başladık. Bir ülkenin adından söz ettirebilmesi için sanat ve edebiyatının başka ülkeler tarafından görülmesi, okunması ve içselleştirilmesinin önemi çok büyük. Kültür alışverişi, turizmin ve daha geniş çaplı ekonomik ilişkilerin başlangıç noktasıdır. Bu açıdan İTO’nun katkılarını sadece kültür ve sanat dünyamıza yapılmış bir destek olarak değil, İstanbul’un ve Türkiye’nin tanıtımına ve ticarî ilişkilerinin başlangıcına bir destek olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu katkının sadece Batı dünyasındaki Frankfurt, Paris, Londra kitap fuarları ile sınırlı kalmayıp, özellikle son yıllarda ticarî ilişkilerimizin geliştiği Bosna, Arap dünyası ve Uzak Doğu kitap fuarlarına da yansımasını bekliyoruz. İTO yönetimine ve Kültür Bakanlığı’na verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz.
Münir Üstün – dunyabizim.com (26 Nisan 2012)