Taraf’ın Guardian’dan aktardığına göre, Kanada’nın en önemli yazarlarından, Man Booker Ödüllü Margaret Atwood, İskoçya’da kurulan “Gelecek Kütüphanesi”ne katkıda bulunmak için bir metin yazdı. 100 yıl boyunca saklanacak metni hiç kimse okuyamayacak.
Margaret Atwood, son kurmaca metni hakkında okurların ne düşündüğünü asla bilemeyecek. Zira Atwood’un metni, bundan tam 100 yıl sonra, 2114’te yayımlanacak.
Ödüllü İskoç sanatçı Katie Paterson, Future Library/ Gelecek Kütüphanesi adlı yeni projesi üzerinde çalışmaya başladı. Gelecek Kütüphanesi, 2114’te yayımlanmak üzere 100 yazarın teslim ettiği ve o güne dek kilit altında tutulacak 100 metinden oluşacak.
Proje, yaz sonlarında Norveç’in başkenti Oslo’nun yakınlarına bin ağacın dikilmesiyle başladı. Önümüzdeki 100 yıl içinde bu ağaçların yeterli olgunluğa erişmesi ve 2114’te kâğıt üretilmek üzere kesilmesi hedefleniyor. Bin ağaçtan üretilen kâğıtlara proje içilen seçilen 100 yazarın metinleri basılacak ve geleceğe yazılan kurmacalar nihayet okurla buluşacak.
Zamana dair metinler
100 yıl boyunca her yıl bir yazara, Gelecek Kütüphanesi’ne katkıda bulunması teklif edilecek. Teslim edilen metinler, Oslo’da 2018’de açılması tasarlanan Deichmanske Halk Kütüphanesi’nde kilit altında tutulacak. Margaret Atwood, projeye katılacak ilk yazar olarak belirlendi.
Norveç’te Katie Paterson ile buluşan ve kitabının basılacağı ağaçların arasında dolaşan Margaret Atwood, “Böyle bir şeye ya hemen evet dersiniz ya da hayır. Üzerinde uzun uzun düşünebileceğiniz türde bir teklif değil” dedi. Atwood, projenin “çocuksu bir yanı” olduğunu da vurguluyor: “Hani çocukluğun bir evresinde arka bahçeye gizli gizli küçük şeyler gömersiniz, günün birinde birilerinin o toprağı kazacağını, sizin sakladıklarınızı bulacağını ve ‘A, ne kadar ilginç bir kutu. Kim koymuş acaba bunu’ diyeceğini umarsınız. Biraz ona benzer bir duygu.” Atwood, hayatta olduğu süre boyunca kendinden başka kimsenin okumayacağı bir metin yazmanın gözünü korkutmadığını söylüyor:
“Yazdıklarınız iyi bir eleştiri aldığında, bütün övgüyü yayıncılar alır. Kötü eleştirilerin adresi ise yazarın kendisidir. En azından bunları göremeyeceğim.” Paterson, pek çok yazar için projenin “özgürlükle eşanlamlı olabileceğini,” zira yazarlara “istedikleri formda, istedikleri konuda, istedikleri dilde yazma serbestisi sunduklarını” söylüyor. Yazarlardan sadece “zaman ve hayalgücü” temalı metinler üretmeleri isteniyor.
Dil uzmanıyla okunmalı
Yazarların okurların yaşından toplumsal sınıfına kadar hiçbir şeyi önceden kestiremediğini, kitapların “bir bakıma bir şişeye konulup nehre bırakılan mektuplar” gibi olduğunu söyleyen Margaret Atwood da gelecekteki okurların metinleri okumak için bir dil uzmanına ihtiyaç duyabileceğini öngörüyor. “Bu 100 yılda dil tabii ki değişecektir” diyor Atwood, “Belki 1400’lerle günümüz dili arasındaki değişim kadar radikal olmasa da, yine de değişecektir.”
Matbaa da hazır
Projenin hayata geçmesini garantiye almak adına Gelecek Kütüphanesi Vakfı kuruldu. Edebiyat uzmanlarından oluşan vakıf yönetimi, her yıl projeye katılacak yazarı belirleyecek. Vakıf aynı zamanda bin ağaçlık ormanın bakımından ve teslim edilen metinlerin korunmasından da sorumlu olacak. 2114’te kitapların basılmasını garantiye almak adına halk kütüphanesinin içine bir de matbaa kurulacak.
8 Eylül 2014