Erhan Bilgin’in yazdığı “İktisatçıların İktisadı”, h2o kitap tarafından yayımlandı.
İktisatçılar krizleri balon mecazı ile açıklamayı severler: “Konut balonu patladı,” “teknoloji balonu şişiyor…”
Ama nedense bu kadar aşikar bir gelişmeyi asla öngöremezler. Oysa her gün gazetelerde yazmakta ve televizyon programları yapmaktalar. Bazıları ise “kriz kapımızda” uyarısını bir gün olsun esirgemez.
İktisadi konular bu kadar bilinemez olmadığın göre söz konusu olan iktisatçıların krizidir.
Zaten “iktisatçılar balonu” uzun süredir şişmekteydi.
İktisat uzun süredir günlük ekmeğimiz haline getirildi. Umutlar ekonominin iyiye gitmesi ve iyileşmesine bağlandı.
Büyüme, cari açık, likidite kavramları çoktandır sohbet konularımız arasında. Siyasetçiler bile tüm kötülükleri faiz lobisinin faiz hobisine “endeksledi.” Artık ABD Merkez Bankası başkanının adını biliyor ve vereceği faiz kararını heyecanla bekliyoruz.
Gazetelerin ekonomi haberleri arttı, sayfaları çoğaldı, köşe yazarları “tavan yaptı.” Günlük piyasa bilgileri ekranların üzerine sabitlenen bantlardan akıp duruyor, hatta tam gün ekonomi haberleri yapan televizyon kanallarımız bile var.
İktisadi kavramların pazarlayıcısı koca koca ekonomi profesörleri canlı yayınlarda “show business” yapmakta.
Ekonomik sistemi öve öve bitiremiyorlar ama alınan yanlış kararların uygulamada “krizlere” yol açmasından onlar da yakınıyor: Oysa kendilerinin temsil ettiği evrensel iktisadi akla uyulsa, kapitalizm sonsuza dek aksamadan sürecek!
“Sol”dan iktisatçıların bir kısmı bu “sonsuz gidişat” fikrine inanmasa bile, kendi önerileri ve bu önerilerin getireceği iyileştirmeler sayesinde vatandaşın, çalışanların, işçilerin gözetileceğine böylece “iyi bir kapitalizm” ya da “makul bir kapitalizm” ile idare edebileceğimize dair teorilerini, sahip oldukları köşelerden “güncellemekteler.”
“İktisatçıların İktisadı”nda gündelik yaşantımızı kuşatan iktisadi terimler, bu günlük iktisat vaazları özelinde ele alınıyor. Belli bir iktisadi kavram eşliğinde, o kavramı en iyi temsil ettiği düşünülen konu hakkındaki yazılarından yola çıkılarak, 15 “popüler” iktisatçının gerçeklikle ilişkisi sorgulanıyor. Bu sorgulamayla, aynı zamanda, adeta kapitalizmin “kesitleri” alınıyor ve krizlere karşı ”kapitalist çare”lerin imkânları sergileniyor.
edebiyathaber.net (11 Temmuz 2014)