-En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
William Saroyan’dan Aram Derler Adıma. Saroyan’ın öykülerini okurken hikâyenin içine giriyor, olaylara tanıklık ediyorsunuz. Yazar, bir çocuğun gözünden göçmenliği, onların hüzünlerini, sevinçlerini küçük ayrıntıları da es geçmeyerek öylesine çarpıcı anlatıyor ki, sokağa çıktığınızda bu insanlarla karşılaşacakmışsınız gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Saroyan, anlatımındaki ustalıkla da okuru bir duygudan alıp ötekinin içine bırakıveriyor. Bir anda kederlenip aynı anda gülümseyebiliyorsunuz.
-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“Hiçbir şey söylemedik, çünkü söylenecek o kadar şey vardı ki, hiçbir dil buna yeterli gelmezdi.”
-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Bu saydıklarınızın tamamı diyebilirim ama okurluğuna güvendiğim insanların tavsiyelerini özellikle not edip sonrasında onlara bakmaya çalışıyorum.
-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Çok var. Onların arasından seçim yapmayayım.
Kitap değil ama Yücel Balku’nun Tıley ya da Hiç adlı öyküsünü yazmak isterdim.
-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
Üniversite yıllarıydı. Birkaç yakın arkadaşıma okutmuştum.
-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Belirli bir yazma alışkanlığım yok. Yazarken yalnızca sessiz bir ortama ihtiyaç duyuyorum.
edebiyathaber.net (24 Nisan 2020)