Ankara’nın alternatif sahnelerinden Mek’an Sahne, geçtiğimiz hafta yeni oyunları “Tevâfuk”un ilk gösterimini gerçekleştirdi.
Ekibin diğer oyunlarının aksine daha klasik bir yapıda çalışılan oyun, üç aşamalı bir projenin ilk ayağı olarak düşünülmüş. Projenin özelliğiyse, toplumsal bellekte yer etmiş melodrama özgü kalıp ve klişeleri kullanırken, melodramı daha politik bir bağlamda yeniden düşünmek. Oyun hem “damardan” bir dil kurmaya hem de bu dili daha politik ve düşünsel bir boyuta taşımaya çalışmış kısacası.
Projenin ilk oyunu “Tevâfuk”, bir otel odasında buluşan farklı toplumsal sınıflardan iki kişinin hikâyesini anlatıyor; hayatını fahişelikle kazanan bir oğlan ve onunla aynı yaşlarda üst sınıftan başka bir oğlan. Popüler kültürde –Vesikalı Yarim, Pretty Women vb.- çoğunlukla kadın-erkek arasında kurulan bu denklem, bu sefer iki erkek arasında kurulmuş. Fakat oyunun meselesi özel olarak denklemdeki bu kaymaya değil, sınıf farkları ve aşka işaret ediyor. Oyunun ve Mek’an’ın meydan okuması da burada işte; tüm önyargılarını kuşanıp gelmiş seyirci dahi tanık oldukları aşka sahip çıksın istemişler.
Bu yüzden “Tevâfuk”a giden seyirciyi eşcinsellik ‘hakkında’ değil, aşk ve onu imkânsızlaştıran şeyler hakkında damardan bir hikâye bekliyor olacak…
“Tevâfuk”, geçtiğimiz hafta cumartesi günü ilk gösterimini yaptı. Bir sonraki gösterimse 30 Kasım Pazar günü olacak. Mek’an Sahne küçük bir butik tiyatro olduğundan gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın… Rezervasyon için Mek’an Sahne’yi arayabilir ya da tarihler için Facebook sayfalarını takibe alabilirsiniz:
Rez: 0 506 163 05 04
“Tevâfuk”
Yazan: Şâmil Yılmaz
Yöneten: Sezen Keser, Şâmil Yılmaz
Oyuncular: Sedat Yılmaz, Barbaros Efe Türkay
Yönetmen Yardımcıları: Cansu Yumuşak, Engin Baysal
Ses ve Işık: Umut Eser
Afiş: Serdest Vural
Fotoğraflar: Emre Durmaz
Özel Teşekkür: Selin Köseoğlu
“Tevâfuk: birbirine denk gelme, latîfâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. Anlamlı ve hikmetli (bilgece) amaçlarla, latîf bir şekilde birbirine yakışan ve birbiriyle ilişkili olan, uygunluk arz ederek bir düzenin varlığını gösteren, kısaca birbirine tevâfuk eden her şey, evrende tesâdüfe yer olmadığını işaret ve ispat eder.”
Ya da;
“-Arama bi daha dedin. Bekledin mi?
-Üç gün beklesem aç leşimi Sıhhıye Köprüsü’nün altından toplarlar. Üç ayda otuz kişi geçti üstümden. Ne bekliyecem?!
-Bin kişi geçse ne olur? Bekledin mi?”
Kaynak: Kaos GL (26 Kasım 2014)