1. Yazma üzerine öneri aynı zamanda nasıl yazar olunur gibi popüler ve çok sevilen bir soruya yanıt gibi görülebilir. Ancak hemen söyleyeyim, nasıl yazar olunabileceğini bilmiyorum ama kendi deneyimlerimden, yazı için gerekli bazı ritüellerimden söz edebilirim. Benim yazarlığım çocukluktan itibaren edindiğim okuma alışkanlığının bir parçası ve uzantısı. Kısaca yazarlık iyi bir edebiyat okuru olmaktan ve iyi metinler karşısında heyecan duymaktan geçer.
2. Kimsenin müdahale edemeyeceği bir yazı ortamı şart. Yazı ortamınıza, masanıza değer verin ve onu cimrice koruyun. Zira yazarlık biraz da başkalarına göre bencillik gibi görünen bu bağımsız alanı korumayı gerektirir.
3. İçinizden gelen, meseleniz olan hikâyelerden kaçmayın. Yazarken ailenizi, çevrenizi düşünürseniz sizi engelleyen tabularla örülü bir duvarın karşısındasınızdır. Çevrenizdeki insanları küstürmeden bu duvarı yıkmaksa yaratıcılığı körükler ve arttırır. En içten metinler çoğunlukla yazarın fazla uzağına gitmeyenlerdir.
4. Yazarlık yalnızlığı gerektirir. Zaman zaman kalabalık ortamlarda da aklınıza iyi fikirler gelebilir, hatta harika akan bir metin de kaleme alabilirsiniz kalabalıklarda. Ancak bunun da yazanın kendi içine çekilebilmiş olmasının bir sonucu olduğunu unutmamak gerekir.
5. Sizi meşgul eden bir konuyu -hele kısa hikâye yazıyorsanız- fazla ertelemeyin. Erteledikçe hikâye cazibesini yitirir, başkalarına anlattıkça büyüsü geçer. Ayrıca yazmanın hazzı ve büyüsü tam da yazarken öngörülmeden geliveren yaratıcılığın kendisidir. Ama bu yaratıcılık da siz uğraştığınız, aklınızı ve enerjinizi yazıya verdiğiniz için oluşur.
6. Eğer yazmaya başladığınız bir hikâye yazı masası dışında da aklınızı meşgul etmiyorsa, zor işiniz. Çünkü yazı sadece masa başında değil, düşüncede pişerek ve sizinle yaşayarak da olgunlaşır.
7. İşte bu olgunlaşma sırasında elinizin altında mutlaka kâğıdı ve kalemi hazır bulundurun. Gece yarısı, en tatlı uykuya geçmek üzereyken bile geliveren bir fikri not etmek için -uykunuzun kaçması pahasına- kalkın. Çünkü onu sonra unutabilirsiniz. Ama her yeni fikrin ertesi gün size cazip geleceğinin bir garantisi yok.
8. Yazıp bitirdiğiniz bir metnin iyi bir metin olup olmadığını anlamak için bekletin. Acele etmeyin. Metne yabancılaşın. İyi bir okursanız yazdığınız şeyin iyi olup olmadığını ona yabancılaştıktan sonra zaten anlarsınız.
9. Neden yazmak istediğinizi sorun kendi kendinize. Eğer amacınız kısa yoldan ünlü olmaksa, boş verin yazmayı. Meşakkatli bir iş, uzun bir yol bu. Yazı dünyasında eşiniz dostunuz yoksa ve büyük beklentiler içindeyseniz ilk kitabınızdan itibaren çok mutsuz biri olup çıkabilirsiniz. Unutmayın, Twitter’da çarpıcı başlıklarla, özlü sözlerle çok hızlı ünlü olmak mümkün günümüzde.
10. Ben fakülteden mezun olur olmaz bankacılık mesleğini seçtim ve edebiyata yeterince zaman ayıramadığım için altı yıl boyunca çok sinirli ve yorgun bir bankacıydım. Bu yüzden, yazmak yaşamınızın vazgeçilmezi olacaksa ama sizi destekleyecek varlıklı bir aileye de sahip değilseniz, mesleğinizi iyi seçin. Sizi zihinsel olarak çok fazla yoran, tam zamanlı adanmayı gerektiren meslekler edebiyata daha az vakit ayırmanıza neden olur.
edebiyathaber.net
