Gelişen teknoloji, sanatsal ve kültürel alanlardaki değişimleri beraberinde getirir. Dijital teknolojilerin ucuzlaması, yeni vaatler ve olanaklar sunması, geleneksel sanata meydan okuması, yeni biçimsel sunumlar ve anlatım biçimlerini doğurur. Oggusto’dan Feride Çelik, dijital sanat hakkında merak edilen hususları derlerdi.
Dijital Sanat Nedir?
Bilgisayarın rol aldığı, fiziksel olmayan nesnelerin üretilmesiyle gerçekleşen sanat biçimine kısaca dijital sanat denir. Yeni medya teknolojileri kullanarak üretilen sanatta, içerik ve uygulamada; hem sosyal hem de matematik fizik bilimlerinin tezlerinden, bulgularından ve verilerinden yararlanılır. Bu yeni olgulara sanatsal anlamlar yüklenir. Çağdaş bilgi; bakış, bilinç, teknolojiye uygun kavramlar ve kuramlarla değiştirilip dönüştürülür.
Dijital Sanatın Tarihçesi
Sanat tarihindeki sanatçılar sanat eserlerini üretirken zamanın teknolojisini kullanarak kendilerine malzeme genişliği sağlamışlardır. Sanayi Devrimi ve mekanizasyonun gelişimiyle birlikte meydana gelen teknik gelişmeler 1830 yıllarında fotoğrafın bulunuşuyla yeniden üretim yöntemleriyle son bulmuştur. Geçmişten günümüze sanatsal üretimi geleneksel yöntem, mekanik yeniden üretim ve dijital yöntem olarak üçe ayırmak mümkündür.
Geleneksel yöntemlerle üretilen eserlerin biricik ve özgünlükleri mekanik yeniden üretim yöntemleriyle son bulur.
Pop sanat akımının öncülerinden olan Amerikalı Andy Warhol; seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türünü kullanır. Sanatçı dijital sanata başlangıcı olabilecek şekilde dönemin afiş tekniğiyle kendi resimleri ve sanat eserlerini çoğaltmıştır.
Dijital sanata fotoğraf, sinema ve videonun mekanik ve elektriksel süreçlerinin evrimcil bir gelişmesi gözüyle bakılır. Fotoğraf, desen ve resimden gelen evrimsel bir süreç, sinema, fotoğraftan sonraki evrimde mantıksal olarak atılmış bir adımdır. Videonun da film teknolojisinin yerine geçtiği düşünülebilir. İnternet de en iyi örnekleri radyo ve televizyon olan kitle iletişim araçlarının gelişkin bir örneği sayılabilmektedir.
Türkiye’de İlk Dijital Sanat Örnekleri
Sanat çevresini ilk kez dijital sanatla buluşturan Özcan Onur olmuştur. Onur, Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1960 yılında mezun olduktan sonra resim ve heykel çalışmalarını sürdürürken Paris’te PC ortamında grafik programları geliştiren bir ekibe dahil olur. Özcan Onur bu dönemde ürettiği işlerini Paris’te ve İstanbul’da 1986 yılında ‘Elektropentur’ isimli sergisinde izleyiciye sunar.
Dijital Art’ın son zamanlarda oldukça trend olan bir sanat dalı olduğunu düşünüyorum. Gelişen teknoloji ile beraber birçok sanatçının bu alana kaydığını görüyoruz.¨
– Yasin Yaman, Dijital Art Sanatçısı
Daha sonra 1984 yılında Hamdi Telli nesnelerin gözle görülen biçimlerinden yola çıkarak bilgisayar grafiklerinden ve fotoğraflardan yararlanır.
Dijital manipülasyonu, 2013 senesinden beri yapıyorum. Mitolojik hikayeleri, yunan heykellerini ve tabloları günümüz sosyal medyasını ve telefon bağımlılığını eleştirecek şekilde manipule ederek dijital sanat yapmaya başladım.¨
– Ege İşlekel, Dijital Manipilasyon Sanatçısı
Diğer disiplinlerin ışığında dijital sanat alanında yeni üretimler yapmayı hedefleyen bağımsız bir oluşum olan NOMAD 2002 yılında kurulur. NOMAD’ın ana ekibinde Başak Şenova, Emre Erkal ve Erhan Muratoğlu bulunur. Bu ekip 2003 yılında ‘cntrl_alt_del’ isimli ilk işitsel festivali organize ederler.
Mirgün Cabas ve Can Kozanoğlu’nun Podcast Serisi ¨Nereden Başlasam¨ın Dijital Sanat’ı konu aldığı bölümününde dijital sanatla ilgili daha farklı bilgiler edinebilirsiniz.
Dijital Sanatın İlk Örnekleri
Dijital sanatın ilk öncülerinden sayılan Amerikalı matematikçi ve sanatçı Ben Laposky, 1950’li yılların başında dalga formlarından elektronik görüntüler yaratmıştır. Soyut geometrik resim, Kübizm, senkronizm ve fütürizmden esinlenmiş ve çalışmalarını ilişkilendirdiği sanat formları arasında Op Sanat’ı göstermiştir. Dijital sanatın öncülerinden kabul edilen diğer sanatçı ve matematikçi Herbert W. Franke’nin 1956 yılında yapmış olduğu ‘Elektronik Soyutlamalar’ Ben Laposky’nin çalışmalarıyla benzerlik taşır.
Daha sonra ise yönetmen olan John Whitney Sr deneysel filmler üretir.
Dijital sanat kavramı ise 2000’li yıllarda etkinliğini arttıran bir olgu olarak ortaya çıkar. Özellikle bu yıllarda dijitalleşmenin sanat üzerine etkileri artar. Bilgi teknolojilerinin insan hayatı üzerindeki etkileri, sanatta karşılığını bulur ve medya araçlarını kullanan isimler dünya üzerinde artmaya başlar. Dijital sanat, bilgisayar temelli olmakla birlikte vektör bazlı grafik programlarından, çizim tabletlerinden ve fotoğraflar üzerine müdahalelerden yararlanılarak oluşturulur.
Dijital sanatlar olarak adlandırılan Paint-Shop ya da photoshop resminden oldukça karmaşık matematiksel fonksiyonlar aracılığıyla kurgulanan fraktal görüntü elde edilir. Dijital resimleme ise bilgisayar ortamında yazılım aracılığıyla tuval üzerine işlenen dijital çıktı olarak değerlendirilebilir.
Bilgisayar ortamında yazılım aracılığıyla tuval üzerine işlenen dijital çıktı olarak isimlenen dijital resimlemeye ilk yapan sanatçılar şöyledir: Alberto Seveso, Jared Nickorson, Pablo Alfieri, Pete Harrison, Chuck Anderson, Jerico Santander, Cristinia Siquiera Grezegorz Domaradzki, Jonathan Barr, Mike Campau.
Dijital sanatın günden güne daha da gelişmesi ise yadsınamaz bir durum. Beeple olarak bilinen Dijital Sanatçı Mike Winkelmann basılı bir eserini ancak 100 Dolara satabilirken, dünyaca ünlü müzayede evi Christie’s NFT adlı eserini 69 Milyon Dolara satın aldı. NFT eseriyle gündeme gelen kripto sanat kavramı, Christie’s gibi geleneksel sanat evlerinin de gözdesi olmaya başlaması, dijital sanatın ne denli hayatımıza girdiğinin göstergesi oldu.
Kaynak: Oggusto. com (13 Mayıs 2021)