Himmet Konur’un Mihne adlı kitabı Ketebe Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Akademik hayatını ve düşünce dünyasını tasavvuf alanında kalem oynatarak şekillendiren Prof. Dr. Himmet Konur’un yazdığı “Mihne”, hicri 3. ve 4. yüzyıllarda zulme uğrayan sufilere odaklanıyor. Siyasi, sosyal ve dinî konularda tasavvuf ehliyle görüş ayrılıkları yaşayan yönetimlerin neden sufilerle mücadeleye giriştiklerini ve hangi suçlamalarla onları cezalandırdıklarını detaylı bir şekilde inceleyen çalışma, bu alanda önemli bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor. Ketebe Yayınları’nın Tasavvuf serisinden çıkan “Mihne”, Hallac’dan Cüneyd-i Bağdadi’ye Tirmizi’den Ata’ya 25 sufinin mihneye maruz kalma süreçlerini anlatıyor. Ele aldığı konu kadar dili ve kaynaklarının sağlamlığıyla da öne çıkan kitap, üzerinde az kalem oynatılan mihneyi tüm yönleriyle işliyor.
Himmet Konur, 1966 yılında Manisa Sarıgöl’de dünyaya geldi. Yüksek öğrenimini Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamlayan Konur, bir süre Muş İmam Hatip Lisesi’nde meslek dersleri öğretmeni olarak görev yaptı. 2009 yılında profesör unvanı alan ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Himmet Konur, farklı dönemlerde Din Bilimleri Araştırma Enstitüsü müdürlüğü ve rektör yardımcılığı görevleri de yaptı. Akademik hayatı boyunca tasavvuf konusunda uzmanlaşan yazar, kitaplarının yanında tasavvufun konularına, kavramlarına, problemlerine ve tarihine dair makale, bildiri, kitap içi bölüm, ansiklopedi maddeleri ve köşe yazıları yazdı.
İslam tarihinde önemli bir yeri olmasına rağmen öne çıkmayan sufilere baskı konusunu tüm yönleriyle ve süreçleriyle ele alan Himmet Konur, mihneyi şöyle tanımlıyor: “Müslümanların tarihinde büyük ilmî ve ahlakî gelişmeler yanında tarifi imkânsız acılar da yaşanmıştır. Bunların farklı düşünce sahiplerine sistematik olarak tatbik edilenlerine ‘mihne’ adı verilmiştir.”
“Hallâc-ı Mansûr hadisesi dolayısıyla yaşananlara Tasavvuf tarihindeki en ağır mihne olayı nazarıyla bakmak yanlış olmaz. Bu süreçte onunla beraber dostları ve taraftarları da mahkeme veya kamuoyu nezdinde yargılanmış ve mihneye tabi tutulmuştur” diyen yazar, sufilere yönelik bu baskının tarikatların sonraki dönemlere olan etkilerini de ele alıyor.
Mihne olaylarının sufilerin dinî ve tasavvufi meselelere bakışını derinden etkilediğini örneklerle anlatan çalışma, eleştirilen sufilerin değişimlerinin tasavvuf tarihine nasıl yansıdığını anlatıyor. Himmet Konur mihnenin farklı kesimlere yönelik uygulandığını ancak sufilere yönelik mihnenin farkını şu cümlelerle özetliyor: “Öte yandan hem Mutezile’nin hem de Ehl-i Hadis’in mihnesinden ziyadesiyle nasip alındığı hâlde kasıtlı ya da kasıtsız, sufilere uygulanan mihneler unutulmuş veya görmezden gelinmiştir.”
Mihne, özellikle hicri 3. ve 4. asırlarda sıkıntı ve zulme maruz kalan sufilere değinirken referans aldığı birincil kaynaklarla ve meseleyi derli toplu bir biçimde ele almasıyla bir başucu eseri olma özelliği taşıyor.
edebiyathaber.net (20 Mart 2023)