Mikkel Krause Frantzen, depresyonun toplumsal ve felsefi etkilerini inceliyor

Temmuz 17, 2024

Mikkel Krause Frantzen, depresyonun toplumsal ve felsefi etkilerini inceliyor

Mikkel Krause Frantzen’in Depresyonun Estetiği ve Politikası – Yerinde Saymak adlı kitabı Ayrıntı Yayınları tarafından Elif Kayurtar çevirisiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Danimarkalı başarılı yazar, edebiyat eleştirmeni ve akademik araştırmacı Mikkel Krause Frantzen’in Depresyonun Estetiği ve Politikası – Yerinde Saymak adlı çalışması, Ayrıntı Yayınları etiketiyle Türkçede yayımlandı! Frantzen adeta bir çığır açan kitabında, Michel Houellebecq ve David Foster Wallace’ın romanları; Claire Fontaine adıyla işbirliği yapan sanatçı ikilinin enstalasyon ve video çalışmaları ile Lars von Trier’in Melankoli filmi olmak üzere dört kültürel eser üzerinden, günümüz Batı dünyasında depresyonun psikopatolojisini inceliyor. Akıcı ve ilgi çekici bir üslupla kaleme aldığı Depresyonun Estetiği ve Politikası’nda başarılı akademisyen, depresyonun sadece bireysel değil, aynı zamanda kültürel ve felsefi bir sorun olduğunu öne sürüyor. Depresyonun karmaşıklığını, zaman ve toplumla olan ilişkisini de irdeleyen kitap, depresyonun tedavi olasılığına dair önemli soruları gündeme getiriyor.

Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Kitaplar serisinden yayımlanan Depresyonun Estetiği ve Politikası – Yerinde Saymak’ı İngilizceden dilimize Elif Kayurtar çevirdi.

Zamana ve nasıl olduğumuza dair gündelik sorular, depresyondaki kişinin hoşlanmadığı, hatta kaçındığı sorulardır. Üstelik ne sadece kişiye atfedilebilirler ne de kişinin psikolojisine; derin bir şekilde politiktirler.

Depresyonun Estetiği ve Politikası’nda Danimarkalı akademisyen Mikkel Krause Frantzen, dört önemli kültürel eseri analiz ederek depresyonun yalnızca bireysel bir psikopatoloji değil, aynı zamanda kültürel ve felsefi bir sorun olduğunu savunuyor. Frantzen, Michel Houellebecq ve David Foster Wallace’ın eserlerini, Claire Fontaine’in enstalasyon sanatını ve Lars von Trier’in Melankoli filmini depresyonun zamansallık sorunuyla bağlantılı olduğu görüşü ışığında incelerken, Batı toplumundaki gelecek kaybı ve sıkışmışlık hissine dikkat çekiyor. Bu sanat eserlerinde, depresyonun biçim ve içerik açısından nasıl tasvir edildiğini ayrıntılı, zengin ve özgün okumalarla analiz ediyor. Ayrıca bu eserleri, ilgili sanatçıların eserlerinin daha geniş perspektifine yerleştirerek kendi okumalarını diğer yorumcularınkilerle karşılaştırıyor ve bunları Kierkegaard, Levinas, Husserl, Heidegger gibi farklı filozoflara ve yazarlara atıfta bulunarak destekliyor.

Depresyonun Estetiği ve Politikası, depresyonun karmaşıklığını, zaman ve toplumla olan ilişkisini irdeleyen, incelikli ve düşündürücü bir kitap. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde depresyonun tedavi olasılığına dair önemli soruları gündeme getiriyor.

edebiyathaber.net (17 Temmuz 2024)

Yorum yapın