Mine Söğüt’ün Deli Kadın Hikâyeleri ve Gergedan isimli kitapları Can Yayınları’dan yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Deli Kadın Hikâyeleri
“Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım…”
Mine Söğüt unutulmaz öykü derlemesi Deli Kadın Hikâyeleri‘nde toplumun baskıladığı, kurumların kısıtladığı, kuralların heba ettiği, farklı olduğu için dışlanan, yok edilen; güçsüzlüğe, delirmeye, cinnete terk edilen kadınları anlatıyor.
İlk baskısı 2011’de yapılan bu 21 delilik hikâyesi güncelliğinden ve gücünden hiçbir şey kaybetmeksizin okurların derinlerine nüfuz etmeyi sürdürüyor.
Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım.
Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret, doğurmaya mahkûm, çocuklarını kaybetmekle mühürlü, yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım. İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım. O pencerelerden tekrar ve tekrar ve tekrar kendimi aşağı atacağım.
Gergedan
“Seni bazen sırtıma alacağım bazen ayaklarımın altına…”
Mine Söğüt, Gergedan‘daki çarpıcı hikâyelerinde tematik bir bütün oluşturarak modern hayata sinmiş vahşetin örtüsünü kaldırıyor. Bazen keskin bir ironi bazen soğuk mesafelenmelerle, yer yer de groteske yaslanarak orta sınıfın, aile kurumunun sıradanlık cehennemini, kadük toplum hayatını, erkeklerin, kuralların, geleneğin yoz iktidarını gözler önüne sererek okuru adeta kışkırtıyor; parçası olduğu konformizm çağını sorgulamaya çağırıyor.
Uçsuz bucaksız bir bataklıkta bir gergedan bize doğru koşuyor kinle ve senin cesedin kötü kokuyor o gece. Annem ağzını her açtığında, koku daha da kesifleşiyor. Cesedin masada çürüyor. Akşam koltukta çürümeye devam edecek. Sonra yatağında çürüyeceksin. Sabah kahvaltı sofrasında. Arada kapının önüne çıkacak, orada yüzün güneşe dönük çürüyeceksin. Bazen sokaklarda dolaşacaksın. Kokun, o kesif kokun da peşinden gelecek. Sonra eve döneceksin. Kapıyı açmadan önce biraz düşüneceksin.
Öfkeli bir gergedan sabrıyla.
MİNE SÖĞÜT, 1968’de İstanbul’da doğdu. 1985’te Kadıköy Kız Lisesi’nden mezun oldu ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. Lisans eğitimini 1989’da tamamladı ve aynı bölümde yüksek lisansa devam etti. Gazeteciliğe 1990’da Güneş gazetesinde başladı. Daha sonra Tempo dergisi ve Yeni Yüzyıl gazetesinde çalıştı. Haberci adlı televizyon belgeselinin metin yazarlığını yaptı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazı ve röportajları yayımlandı. 2013-2021 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Yapıtları: Adalet Cimcoz/Bir Yaşamöyküsü Denemesi (biyografi, 2000), Beş Sevim Apartmanı (roman, 2003), Sevgili Doğan Kardeş (araştırma, 2003), Kırmızı Zaman (roman, 2004), Aşkın Sonu Cinayettir/Pınar Kür’le Hayat ve Edebiyat (söyleşi, 2006), Şahbaz’ın Harikulâde Yılı 1979 (roman, 2007), Dolapdere/Kürt Kediler Çingene Kelebekler (deneme, 2009), Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey (roman, 2010), Deli Kadın Hikâyeleri (öykü, 2011), Darbeli Kalemler (derleme, 2011), Gergedan/Büyük Küfür Kitabı (öykü, 2019), Alayına İsyan (deneme, 2020).
edebiyathaber.net (20 Nisan 2022)