Yazar Lerzan Çelik’in Minik ve Meraklı isimli ilk kitabı Tilki Kitap Yayınları tarafından okurlarıyla buluşturuldu. Arka kapakta minik bir paragraf, dört satırlık bir bütün… Ama bir o kadar da pes etmemeyi, vazgeçmemeyi; inanırsak neler başarabileceğimizin güçlü bir desteği aslında. Küçük ya da güçsüz olmak önemsiz, asıl olan yüreğinde başarabileceğine inanmaktır, diyen koca bir roman aslında o dört satır.
Daha ilk sayfada karşılıyor bizi umut dolu sözler. Biraz korkularımız, biraz umutsuzluklarımız… İçlerinde kartopu gibi gittikçe büyüyen sorular karşılıyordu sonraki sayfalarda tüm meraklıları. Bir “acaba”lar dünyası. Tam karmaşanın ortasında “oh be” dedirten, bir ferahlama yaşatan o huzur dolu soluk alış vardır ya, işte onun gibi karşıladı bizi o annenin sesi. Sonra bitmeyen merak… Sorular, sorular… Sonra hep minicik, merak eden ama gerçekten bilmeyip merakını gidermek isteyen o minik kalplerin geçiştirilen sorularına verilen “olur mu öyle şey” cevapları… Sanıyoruz ki biz anneler böyle cevap verdikçe miniklerimizin merakı geçecek…
Haklı mıydık? Yanılıyor muyduk?
Kendileriyle baş başa kalınca o minik yürekler, tatmin olmadıkları cevapların sorularıyla tekrar boğuşmaya başlarlar. Korkuları yalnızken tekrar gün yüzüne çıkar. Biz geçiştirdikçe onlar da korkmaz sanıyoruz çoğu zaman. Ama bilmiyoruz ki sorularını onlarla konuşarak anlatmaya, açıklamaya çalışsak bir o kadar aydınlıkta olacaklarını.
Vazgeçmiyor minicik yürekleri. Onların da inanacakları cevapları alana kadar da vazgeçmeyeceklerdi. Vazgeçmedi de Minik. Minikti ama başarabileceğine inanmıştı. Çünkü annesi büyüdüğünü söylediğinde, o da inanmıştı büyüdüğüne.
Belki kaybolmuştu Minik. Belki de pişmandı annesi, cevaplamadığı soruları için. Ama tanıyorlardı birbirlerini, korkularını da sevdiklerini de biliyorlardı. Anneler bilirdi. Minicik dünyalarında kimse kendilerini görmüyor sansalar da anneler görürdü, bilirdi her şeyi. Bildi de annesi Minik’in nerede olabileceğini. Minik de buldu aradığı güneşi; kaybolduğu karanlığında buldu hem de. Aradığı güneş aslında hep olduğu yerdeymiş, yanı başında.
- Anneliği, sorumluluğu sorgulattı bir yerlerde. Gerçekten geçiştirdiğimiz pek çok soruyu. Aslında o minik o meraklı yüreklerinde nasıl da kocaman bir yürek var, bunu hatırlattı bize.
- Çoğu zaman biz pes etsek de, pes etmemeyi hatırlattı bize tekrar o Minik yürek. Sordukça sorması vazgeçmemesindendi.
Sizin “Minik ve Meraklı” halleriniz bize her zaman güneş olacak.
Güneşini aramaktan vazgeçmeyen güzel yürekli Minik’lere selam ve sevgilerle…
İyi ki varsınız Minikler…
edebiyathaber.net (1 Kasım 2023)