Modernist romanın en etkileyici örneklerinden biri

Aralık 17, 2019

Modernist romanın en etkileyici örneklerinden biri

Jorge Amado’nun “Tereza Batista” adlı romanı, Müntekim Ökten ve Seçkin Selvi çevirisiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Brezilya sözlü kültürünü çağdaş romanın anlatım olanaklarıyla buluşturan Tereza Batista modernist romanın en etkileyici örneklerinden biri.

Henüz 12 yaşında cinsel istismara uğrayan Tereza Batista, önce kendini savunmak zorunda kaldığı bir kavganın sonucunda hapse girer, ardından genelevde çalışmaya başlar. Genelevden ayrıldıktan sonra talihsizliklerden yakasını kurtaramayan Tereza, her şeye rağmen hayattan zevk almaya ve etrafındaki insanlarda hayranlık duyguları uyandırmaya başlar. Zorluklar karşısında yılmak yerine özgün bir yaşama kültürüyle var olan ve zamanla şairlerden ressamlara, denizcilerden dansçılara hemen herkese ilham veren bir aşk tanrıçasına dönüşen Tereza Batista, çağdaş edebiyatın en büyüleyici kadın kahramanlarından biri.

“Amado folk-roman türünün en iyi örneklerini vermiştir.”
Jean-Paul Sartre

“Amado’nun sıradan insanı evrenin merkezine nasıl ustalıkla yerleştirdiğini gösteren en başarılı romanlarından biri Tereza Batista’dır.”
Eduardo de Assıs Duarte

1912’de Brezilya’nın Bahia eyaletine bağlı liman şehri Ilhéus’ta babasının işlettiği kakao plantasyonunda dünyaya geldi. Bahia eyaleti ve ortaokula gittiği Salvador şehrinin tropikal ortamı hemen her yapıtında bir arka plan öğesi olarak yer alır. İlk edebiyat eleştirileri 16 yaşında, ilk romanı O pals do carnaval (Karnaval Ülkesi, 1931) ise 19 yaşında yayımlandı. Rio de Janeiro’da hukuk öğrenimi gördüğü yıllarda sol siyasetle tanıştı ve giderek radikalleşti. Çocukluğunda tanıklık ettiği sahneleri anlattığı Cacao (Kakao, 1933) ve Suor (Alınteri, 1934) başlıklı romanlarında Brezilya işçi sınıfının mücadelelerini betimledi. 1935’te devrimci görüşleri nedeniyle tutuklandı; 1937’de Brezilya’dan sürüldü, kitapları yasaklandı. 1942’de Brezilya Komünist Partisi’nin karizmatik lideri Luis Carlos Prestes’in biyografisini kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Brezilya’da kurulan yeni rejimin kabinesinde komünistleri temsilen bulundu; 1948’de Komünist Parti’nin kapatılmasıyla görevi sona erdi. 1951’de Stalin Uluslararası Barış Ödülü’ne layık görüldü. Amado’nun siyasete olan ilgisi 1940’lardan itibaren azalırken erken dönem yapıtlarında baskın olan siyasal protestonun yerini olay örgüsü, karakter çizimi ve üslupta yetkinliğe önem veren bir romancı duyarlığı aldı. 1943 ve 1944’te peş peşe yayımladığı Sonsuz Topraklar ve Kızgın Topraklar yeni bir gerçeklik ve üslup arayışını yansıtan geçiş romanlarıdır. 1958’de yayımlanan Tarçın Kokulu Kız ise Amado’nun erken dönem yapıtlarından gerek içerik gerek konu gerek anlatım bakımından farklıdır. Tarçın Kokulu Kız’da Amado toplumsal adalet, siyasal gerçeklik, isyan vb. temaları doğrudan ele almak yerine toplumsal değişim süreci içindeki bireyin çelişkilerini kurmaca düzleminde somutlaştırır. Amado’nun kişileri bundan böyle karikatür olmaktan çıkıp karakter haline gelirler. Gecenin Çobanları (1964), Dona Flor e Seus Dois Maridos (Dona Flor ve İki Kocası, 1966), Mucizeler Dükkânı (1969), Tereza Batista: Savaş Yorgunu (1972), Tieta do Agreste (Tieta, Keçi Kız, 1977), Farda Fardão Camisola de Dormir (Kalem, Kılıç ve Gömlek, 1979), Tocaia Grande (Pusu, 1984), O Sumiço da Santa (Azizler Savaşı, 1988), A Descoberta da América pelos Turcos (Amerika’nın Türkler Tarafından Keşfi, 1994) gibi yapıtlarında Amado, Latin Amerika edebiyatına özgü büyülü gerçekçilik akımının olanakları ve kendine özgü bir dinî senkretizm ışığında Brezilya’daki hayatın zengin bir tasvirini sunar. Amado’nun romanları 55 ülkede 49 dile çevrildi, sinemaya ve televizyona uyarlandı. Kırk yıl süresince Brezilya Yazarlar Akademisi’nin onur üyesi olan Jorge Amado, İngiltere, Fransa, Portekiz, İsrail ve İtalya’daki çeşitli üniversiteler tarafından fahri doktorayla ödüllendirildi. 6 Ağustos 2001’de hayatını kaybetti.

edebiyathaber.net (17 Aralık 2019)

Yorum yapın