En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
En son okuduğum değil ama son zamanlarda okuyup sevdiğim kitap Cemal Süreya’nın kız kardeşi Perihan Bakır’ın yazdığı “Size Nefesimi Bırakıyorum” (Kitap yakında Everest tarafından yayımlanacak). Şairin hayatının şiire dahil olduğuna bir tanık var hem de haneden.
Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
Abim geldi; çok mutluyuz. “Size makarna yapayım” diyerek bize sobanın üstünde makarna pişirdi, birlikte yedik. “Bakayım defterlerinize, kitaplarınıza” dedi. Birlikte onlara baktık… Okulda “Görgü Kuralları” dergisine üye olmuştuk; küçük, ince bir dergi, birlikte o dergiye de baktık. Abimle birlikte baktık diye o dergiyi sakladım hep, hâlâ da bende duruyor.
Tatil bitti, artık abim gidecek; üzüldük, ağlıyoruz! Ben yine çok ağlıyorum, abim, “Ağlamayın, bakın size ne yapacağım?” dedi. İçeride soba yanıyor ama dışarısı çok soğuk. Camlar bile buz tutmuş. Camı hohladı; nefesinden camın o kısmı açıldı. “Size nefesimi bırakıyorum, buna bakarsınız” dedi. Bir de, “Sizi seviyorum” diye yazdı cama. Ve gitti… İki kardeş o cama bakarak çok ağladık…
Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Ekseriyetle arkadaşlarımın tavsiyelerine kulak veririm. Yakın bir zamanda Agota Kristof’un Dün adlı eserini böyle okumuş, çok sevmiştim. Kitap eklerinde de beğenisine güvendiğim kalem sahiplerinin eleştirilerini, tanıtımlarını izlerim. Hangi kitabın ne vaat ettiğini bilecek kadar da okumuş sayılırım, kitabı sezmekten ziyade “yazanını” bilmek yeterli olabiliyor.
Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Kitap koca bir mimari, en iyi kitapların bile tatmin etmeyen noktaları var, vardır. Keşke demem ama mesela öyküde gıpta ettiğim İshak’tır. Bir de şairlerden Ece Ayhan’ın nişleri, kirpi dikleri, temrenleri.
Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
Lisede sınıf arkadaşlarım okurdu yazdıklarımı. Şiir yazarak başladım, sonra “hikâye” diye bir şeye rastladım, ben de bir hikâye kahramanıydım, yazmaya uğraştım. İlk öyküm “Hişt Hişt, Genç Sait Faik” (2007) yarışmasında yayımlanmaya değer görüldü, seçkiye dahil edilerek basıldı. İlk şiirim de Varlık dergisinde yayımlandı (2010).
Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Biriktirmekten hoşlanıyorum, anların fotoğrafını çekmekten. Canlı tutabildiğim, varolabildiğim hikâyeleri kayda geçmeyi tercih ediyorum. Sessizlik ve makul yalnızlık yeterli. El yazım çok kötü olduğu için daima tuşları tercih ederim.
edebiyathaber.net (31 Mayıs 2019)