Söyleşi: Gürcan Şen
Son dönem genç okurların merakla takip ettiği NG Kabal’ın Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik serisinin 3. Kitabı Deliler ve Cellatlar Dex Kitap tarafından yayımlandı. Yazarla, son kitapları ve yazarlık tecrübeleri üzerine konuştuk.
İlk kitabınızı 16 yaşında yazdınız ve şu an yüzbinlerce okurunuz var, bu süreçte neler yaşadınız, yazarlığınız nasıl değişti sizce?
Aslında ilk romanımı on altı yaşında yazdım, daha öncesinde hikayeler yazıyordum. Kitap yazmayı yazarken öğrendim, kendi yazdıklarımı belli aralıklarla okur ve özeleştiri yaparak daha iyisi için uğraşırım. Deneyimlerle dolu bir süreç oldu. Üçüncü yılımda ve üçüncü kitabım çıktığında kemik bir kitle oluştu, beş yılın sonunda yüz binlere… Bu kadar çok kişiye hitap etmek için güçlü olmanız gerekiyor. Kendimi sahne arkasında diye tanımlardım, kendi halinde sessiz sakin biriydim, basit bir yaşamım vardı ve birden sahnede buldum kendimi. Hiç bana göre değildi, çok gerildim hatta korktum. Sevgiyle kucaklandığımdan çok tepkilere maruz kaldığım oldu ve bunun kişisel olmadığını anlayana kadar hırpalandım. Şimdi herkesi memnun edemeyeceğimi ama bunun başarısızlık olmadığını biliyorum. Bu kadar yoğun his benim için mürekkep oluyor, anlatacak çok şey olmasının karakterimle birlikte kalemimi de güçlendirdiğini düşünüyorum.
NG Kabal yazmasaydı şu an ne yapıyor olurdu?
Yazmadığım bir alternatif düşünmek çok zor ama yazdıklarımı paylaşmadığım bir zamanı düşünebiliyorum. Mimari Restorasyon eğitimi aldım sanırım akademik olarak daha ileri gider ve arkeolog ya da mimar olurdum. Bir dönem restoratör olarak çalışmıştım ve kesinlikle bunu yapmaya devam edebilirdim.
Fantastik türde Türkiye’de yüzlerce okura ulaştınız, çok güzel bir başarı ve bunun yanında bir de yurtdışına da satılmış sanırım seriniz?
Çok teşekkür ederim. Evet yurt dışından ilgi görüyoruz, şu an Rusya’da basıldı, başka bir serim de Balkanlar’da çok rağbet görünce Arnavutçaya çevrildi ve ilgilenen başka yerler de var, zamanla daha çok ülkede göreceğimize inanıyorum.
Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik serisinden genel olarak biraz bahseder misiniz? Seriniz ne anlatıyor, ana fikri, okura vermek istediğiniz duygu ne? Kitap bittiğinde neleri sorgulamalarını düşünmelerini isterdiniz?
Dört krallıktan oluşan Elemental diyarında alfinler yaşıyor. Krallıklar lordlar ve vârislerle yönetiliyor. Ana karakterimiz yüz yıl önce yaşanmış bir yıkımın üzerine diyara geliyor ve ait olduğu krallığın yok edildiğini ve diyarda nefret edildiğini öğreniyor. Bazen her şey bakış açısıyla ilgilidir ve bunu çok sık gösteriyorum. Kitap okurken her zaman okuyucunun olmasını istediği bir senaryo vardır ama bu seride olup bitenden memnun olmadıkları zamanlarda da bunun nedenini anlayacakları kadar hikâyenin içindeler. Benim de istediğim bu, tek bir pencereden bakılmaması. Serinin ismi çok şey anlatıyor bu hem bir pişmanlık çünkü hepimiz gökyüzü olmak istedik ve bütün bunlar bu yüzden yaşandı… Hem de bir başkaldırı çünkü hepimiz gökyüzü olmak istedik. Hayal, hedef ya da sadece arzu, her koşulda insan istedikleri uğruna olacakları göze almalı, en azından bilmeli. Hepimiz bir şeyler isteriz ama ne kadar istiyoruz, neleri göze alacak kadar istiyoruz bunu sorgulayacağız.
Kitaplarınızda yerli mitolojik öğeler de var yanılıyor muyum? Yurtdışı için bu bir engel mi daha çekici bir durum mu sizce?
Her zaman evrensel bir yazar olmak istedim ama kendi değerlerimi korumaya özen gösteriyorum. Bilinen öğeler dünyada işlendi ve işlenmeye devam ediyor bu yüzden bilinmeyen ya da daha az bilinenlerin katkısı olacağını düşünüyorum. Her şeyi kendi tarzımda bazen evirip çevirerek işlemeyi sevdiğimden aslında her şey ana hikâyeye oturuyor. Bu yüzden engel olacağını sanmıyorum.
Yeni sürprizleriniz var mı? Yazarlık kariyerinizin bir sonraki aşaması neresi?
Evet ve yeni sürprizler için heyecanlıyım. Bir sonraki aşamaları tahmin etmekte çok kötüyüm ama dileğim insanları heyecanlandıran işler yapmak. Hep son işimden daha iyisini yapmaya çalıştım ve beklenti de bu yönde evrildiği için gittikçe zorlaşıyor ama bu şekilde olmasını, kendimi zorlamayı seviyorum.
Size yerli Suzanne Collins diyorlar, katılıyor musun?
Suzanne Colins çok severim. Yazdığım türden ve kitapların yakaladığı popülariteden kaynaklı birçok yabancı yazarla ismim yan yana getiriliyor, hepsi de çok başarılı yazarlar ve bu gurur verici elbette ama dünyada N.G. Kabal olmak için tüm çabam…
Diliniz, konularınız, kurgunuz, karakterleriniz gerçekten uluslararası düzeyde, yurtdışı da sizi ne zaman okuyacak?
Çok teşekkür ederim! Rusya’da büyük bir yayınevi tarafından çevrildi ve basıldı. Olumlu tepkiler aldık. İngilizce çevirisi yapılıyor. Birkaç ülkeden daha ilgi görüyoruz, elbette bunlar uzun süreçler ama en başından beri bir gün tüm dünyada diyorum…
edebiyathaber.net (13 Nisan 2024)