Ali Özgentürk’ün “Sessizliklerin Dokunuşu” adlı kitabı Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
1995 yılında Fransız bir film yapımcısı Nâzım Hikmet ile ilgili bir sinema filmi yapmamı önerdi. İspanyol roman yazarı Jorge Semprun ile senaryo çalışmalarına başladık. Bir ara Moskova’ya gidip, 2 ay kadar Nâzım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova ile senaryo için konuşmalar yaptım. Nâzım Hikmet’in Moskova’daki Andrey Voznesenski ve diğer arkadaşlarının tanıklıklarını dinledim. Ayrıca Nâzım Hikmet’i çok yakından tanıyan Müzehher Vâ-nû, Avni Arbaş, Mehmet Ali Aybar ve Nail Çakırhan ile de görüştüm.
Bazı nedenlerle bu filmi gerçekleştirmedik…
Söylemedikleri, söylediklerinden fazla olan, konuşurken kullandıkları kelimelerin arasında hep sessizlik taşıyan bu 20. yüzyıl kahramanlarının düşünceleri tozlu kasetlerde kalsın istemedim. Onlarla yaptığım konuşmalardan bu kitaptan başka sende geriye ne kaldı diye soracak olursanız şöyle derim: “SESSİZLİKLERLE DOKUNMUŞLARDI BİRBİRLERİNE.”
Ali Özgentürk
Yazar hakkında
1945 yılında Adana’da doğdu. Adana Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde felsefe, sosyoloji, sanat tarihi ve psikoloji eğitimi aldı. Ortaokul yıllarında Adana Devlet Tiyatrosu’nda tiyatro çalışmalarına başlayan Ali Özgentürk daha sonra İstanbul’da Arena, Ulvi Uraz gibi profesyonel tiyatrolarda oyunculuk yaptı. Fakir Baykurt’un kurduğu Türkiye Öğretmenler Sendikası Tiyatrosu’yla Ayak Bacak Fabrikası oyunuyla bütün Türkiye’yi dolaştı. Devrim İçin Hareket Tiyatrosu adıyla Türkiye’nin ilk sokak tiyatrosunu 1964 yılında kurdu. Bu tiyatroyla sekiz yüz kadar oyun sergiledi. Tiyatro çalışmaları sırasında birkaç kez kısa süreli olarak gözaltına alındı. Özgentürk 12 Mart 1971 darbesinde kapatılıncaya kadar bu tiyatronun yöneticisi ve oyuncusu olarak çalıştı. Tiyatro ile uğraştığı dönem içerisinde kısa belgesel ve kısa konulu filmler yaptı.
Özgentürk ilk olarak 1966’da üniversite gençliğinin eğitim yasasını protesto için İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı yürüyüşün belgeseli olan Uzun Yürüyüş’ü çekti. Daha sonra 1972’de ilk hikâyeli kısa filmi olan Ferhat’ı (Polonya Krakow Festivali ödülü) çekti; 1974’te de yine kısa konulu Yasak filmiyle Moskova Festivali büyük ödülünü Stanley Kubrick’in elinden aldı. Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Turgut Uyar, Adnan Özyalçıner ile Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı. Sinemaya profesyonel olarak 1971 yılında kamera asistanlığı yaparak başlayan Ali Özgentürk, daha sonra Atıf Yılmaz, Zeki Ökten ve Yılmaz Güney gibi Türk sinemasının önemli yönetmenleri ile asistan ve senaryo yazarı olarak çalıştı. 1974 yılında Yılmaz Güney için Endişe filminin, 1976 yılında da Selvi Boylum Al Yazmalım filmlerinin senaryolarını yazdı. 1979 yılında hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği ilk uzun metrajlı filmi Hazal ile adını duyurarak uluslararası birçok ödülün sahibi oldu. Bu önemli çıkışın ardından 1980 yılında sadece sinema filmi yapan kendi şirketi olan Asya Film’i kurdu. Daha sonra çektiği onlarca film dünyanın çeşitli ülkelerinin sinema salonlarında ve televizyonlarında gösterildi.
Bertalucci’nin, İstfan Szabo’nun, Isabel Adjani’nin jüri olarak görev yaptığı 1985 yılında ilk kez düzenlenen Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde At filmiyle birincilik ödülünü aldı. Ali Özgentürk 2011 18. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü ve 2012 Yılında İKSV tarafından düzenlenen 31. İstanbul Film Festivali kapsamında Yaşam Boyu Başarı ve Sinema Onur Ödülü’ne layık görülmüştür. Venedik Film Festivali’nin yarışma bölümüne seçilen ilk Türk filmi Bekçi oldu.
edebiyathaber.net (7 Eylül 2021)