Rusya’nın Sesi Radyosu‘ndan Tatiya
“Şaşırtıcı şekilde sıcak geçen bir Cuma günü Moskova’nın eski konaklarından birinde Türkologlar, tercümanlar, Türkiye Büyükelçiliği’nin temsilcileri, üniversite hocaları ve öğrencileri bir araya geldi. Toplantıya hem Türkler, hem de Türk dili, edebiyatı ve tarihi ile ilgilenen Ruslar için büyük bir önem taşıyan iki olay birden vesile oldu.
BDT Ülkeleri Devletlerarası Sosyal İşbirliği Fonu’nun binasında Nazım Hikmet’in ‘Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim’ adlı son otobiyografik romanın çevirisi ile ‘Rusya’nın 20 ve 21. Yüzyıl Türkologlarının Bibliyografik Sözlüğü’nün sunumu yapıldı.
Nazım Hikmet’in kitabının Rusçaya çevirisi, St. Peterburglu Türkolog ve Orhan Pamuk’un eserlerinin tercümanı Apollinariya Avrutina tarafından yapıldı, Türkiye Kültür Bakanlığı ve Aneks Tur şirketinin desteğiyle St. Peterburg’un Limbus Press Yayınevi tarafından yayımlandı.
Rusya’nın 20 ve 21. Yüzyıl Türkologlarının Bibliyografik Sözlüğü ise Türk Tarih Kurumu ve Uluslararası Türk Kültürü Vakfı Türksoy’un katılımıyla hazırlandı.
BDT Fonu Müdürü, açılış konuşmasında, bu olayın sadece Türkiye ve Rusya için değil, tüm BDT devletlerinin kültürel mirasının bir parçası olan Türki kültürünün büyük bir katmanını etkilediğinden tüm BDT için önemli olduğunu kaydetti.
Sözlüğü hazırlayanlardan tarih uzmanı Kolesnikov de şöyle konuştu: ‘Burada, 19. yüzyıl sonu – 20. yüzyıl ilk yarısı ve 20. yüzyıl ikinci yarısı – 21. yüzyıl olmak üzere Rusya Türkologlarına adanan Avrasya Türkologlarının Bibliyografik Sözlüğü’nün ilk cildinin iki kitabını sunmak için toplandık. Bu ve sonraki ciltler Rusça ve Türkçe yayımlanacak. Projenin ilk cildinin Rusya Türkologlarına ayrılmış olması bizim için özellikle değerli ve hoş, çünkü dünya Türkoloji’sine katkıları o denli tartışılmaz ve büyük ki, yüzyıl sonra bile hatırlanacak. Ayrıca, ilk cildimizle Nazım’ın son romanının aynı günde ve aynı yerde sunulmasının sembolik olduğunu düşünüyorum, çünkü Nazım Hikmet, bence, tüm Türki halklarının ve Rusların birliğinin timsalidir. Moskova’ya geldi ve etrafında Türk, Türki, Rus kültüründen birçok insanı birleştirdi. Ruslar dışında Türkleri de, Türkmenleri, Kırgızları, Kazakları, Tatarları da birleştirdi. Nazım günümüzde de böyle bir dostluğun ve birliğin simgesidir. Bu yıl, geçtiğimiz yıl olduğu gibi, şairin yıldönümü kutlanıyor ve romanın Rusçaya çevirisinin şimdi yayımlanmasını çok doğru buluyorum.’
Limbus Press Yayınevi Genel Müdürü, Nazım Hikmet’in Rusya’da son olarak 1988 yılında yayımlandığını ve yeni baskılar için tam zamanın olduğunu söyledi. Üstelik bu romanı, Rusya’da ‘Romantika’ adıyla 1964 yılında, şair vefat ettikten sonra yayınlanmıştı.
Tarih uzmanı, Osmanlı bilimcisi, Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Başkanı Profesör Mihail Meyer ise şu sözlerine yer verdi: ‘Bu kitabı yayımlamaya karar verdiği için yayınevine çok teşekkür ediyorum. Bu çok önemli bir adım. Son zamanlarda genel olarak durum iyiye gidiyor. Her yıl Nazım’ın mezarını ziyaret ediyorum ve onu anmak için gelen insanların çoğaldığını görüyorum. İnsanlar sadece çiçek bırakmak için değil birbirini görmek, konuşmak, şiirlerini okumak için geliyor. Bugün Rusya-Türkiye Merkezi de eğitim yılının muhasebesini yaparak kendi bayramını kutluyor. Tüm bu olaylar, iki ülkemiz arasında dostça ilişkilerin ve karşılıklı anlayışın güçlendirilmesi gibi çok önemli bir işin iki yanıdır. Sözlüğün de yayımlanmasına çok sevindim. Şimdi, muhtemelen, büyükelçilik benden, Türkiye’yi araştıran Rus bilim adamlarının listesini çıkarmamı artık istemeyecek. Şaka yapıyorum. Ancak aslında bu iki cilt için gerçekten de çok uzun bir yol kat ettik.’
Toplantının sonunda Türkiye Büyükelçiliği Kültür ve Turizm Danışmanı Celal Kılıç, Türk ve Rus yayıncıların iki ülkenin edebiyatını çevirmeye ve yayımlamaya devam edeceği, geniş çevrelerin bu kitaplarla tanışacağı ve bu durumun Rus-Türk ilişkilerine olumlu bir etki yapacağı umudunu dile getirdi”.
1 Temmuz 2013