Ayşegül Ilgaz’ın nehir romanı “Ava – Hava” Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Nehir roman “Ava”, üç kitaptan oluşan yapısında toplam üç yılı anlatıyor. Hayatta kaybolmuş, öfkeli, genç bir kadın olan Ava, bir gün hayatın tamamen anlam dışı olduğunu ve insan olarak kararlarında ne kadar aciz olabildiğini fark ediyor. Büyük bir düşüş yaşayan Ava, onu ayağa kimin kaldıracağının endişesini taşırken kendini hayatın ellerine teslim ediyor. Öfkesi ve hüsranı devam ederken başladığı bu yolculuğa önce temellerden başlıyor. Aile, arkadaşlık, iş ve Aşk nedir? Erdemler bize ne gösterir? Aile başa gelen en büyük lütuf mu? Yoksa baş edilmesi gereken bir bela mıdır? Arkadaşlık dostluk ile düşmanlık arasında cambazlık mıdır? Yoksa birileri dost diğerleri düşman mı? İş ne içindir? Dünya düzeninde elle tutulur zenginlikler insanı fakir hissettirebilirken, sade vatandaşın huzuru gerçek midir? Yoksa bir şehir efsanesi mi? Ve Aşk… Aşk hep büyük harfle mi yazılmalıdır? Yoksa “aşk işte” dendiğinde onu küçültmek midir doğru olan?
Ve tüm bu soruların cevabı evet ise hepsinin çelişkisinde yaşamakla bize ne olur?
“Bâd-Hava” alt başlığı ile serinin ilk kitabı, Ava ile bu yolculukta insanın düşünce dağınıklığını toparlayacak. İkinci kitap “Âb-Su”, hava kapısından giren herkesi biraz duyguyla, su kapısının eşiğinde karşılayacak. Ardından “Hâk-Toprak”, inançlar ve duygularla huzurlu bir yaşamın kararlarının nasıl olduğunu, o son altın kapıyla anlatacak.
Arka Kapak Yazısı:
Nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmeyen insanların arasında kim olduğunun hiçbir önemi yok. Kapıların önünde ya da ardında, kimsenin seni tanımadığı bir zamanda istediğin kişi olabilirsin. İnandırıcı gelmez ama bu. Sen, kendine inanmak için bir neden ararken özel bir anı beklersin. Her şeyin yerli yerine tam zamanında oturduğu o mükemmel anı… Bu tek an uğruna sonsuza dek yürüyebilirsin yolunda. Oysaki inanmak seçmektir. Çünkü son kapının anahtarı o seçimin tekliğine olan inançta gizlidir.
“İnsanoğlu, insan olmadan önce havadan, sudan ve topraktan yapılma üç kapıdan geçmelidir. Bu eşiklerden geçebilen insan ilk ve son gerçek sınavı olan Altın Kapı’nın önüne gelecektir.
Ve bu kapıdan sadece İnancı bölünemeyenler geçecektir.” A.
Yazar hakkında:
Ayşegül Ilgaz 1985 yılında Ankara’da doğdu. 2005 yılında İstanbul Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri fakültesinde eğitimine devam etti. Ardından Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles’ta (UCLA) pazarlama ve reklamcılık programını bitirdi. Lise yıllarında başladığı pazarlama ve reklamcılık alanındaki kariyerine Amerika’da, ardından 2012 yılında İstanbul’da devam etti.
Eğitim ve iş hayatı boyunca en büyük merakı, insanın iç dünyası oldu. Görünmeyen tarafın görünen ile çelişkisel uyumu, merakının merkezini oluşturuyordu. Çok küçük yaştan beri derin bir gözlemciydi. Sonunda, gördüklerini harmanlayarak hakikatin dili olan ironilerle yeni bir dili araştırmaya soyundu ve bu bilinçaltı dilin öğretilebileceğini keşfetti. Bunun üzerine 2014 yılında kurumsal hayatı bırakarak, o zamana kadar akıl hocalarından aldığı öğretiler ışığında bilgi ve deneyimlerini paylaşmak üzere eğitimler vermeye başladı. Akıl hocalarıyla eğitimi devam ederken edebiyat, psikoloji, resim, matematik, geometri gibi farklı disiplinleri sentezci bakışıyla bir araya getirerek daha üst bir insan ihtimalini gerçeğe dönüştürebilecek yöntemler geliştirdi. Bu, hikayelerin ruhuyla tanıştığı bir dönemdi ve aldığı tüm öğretileri yaşanışa dönüştürebilen hikaye anlatımını, roman yazımıyla benimsedi. Araştırmalarına devam eden Ilgaz, halen gözlemliyor, anlatıyor ve anladığını umuyor.
edebiyathaber.net (11 Eylül 2019)