Cuma sabahı (TSİ 17:00) Amerika Birleşik Devletleri üzerine bir konuşma yapmak için çıktığı Batı New York’taki Chautauqua Enstitüsü sahnesinde bıçaklı bir saldırıya uğrayan yazar Salman Rüşdü ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Polis ve görgü tanıkları, saldırganın 75 yaşındaki Rüşdi’yi karnından ve boynundan bıçakladığını ve birkaç kişi tarafından durdurulmasına karşın saldırısını sürdürmeye çalıştığını söylediler.
Salman Rüşdi helikopterle kaldırıldığı hastanede Cuma öğleden sonra bir saatten fazla süren bir operasyon geçirdi.
Polis Rüşdi’nin hayatta, ancak durumunun kritik olduğu dışında henüz yazarın sağlık durumuna ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi. Ancak Rüşdi’nin temsilcisi Andrew Wylie’nin akşam 19:00 sıralarında verdiği (TSİ Cumartesi 02:00) bilgiye göre yazar solunum aygıtına bağlıydı ve konuşamıyordu. Wylie “haberler iyi değil” dedi. “Salman öyle görünüyor ki, bir gözünü kaybedecek; kolundaki sinirler kesilmiş ve bıçak karaciğerine girerek tahrip etmiş.
Saldırı nasıl oldu?
New York Times’ın haberine göre, New York Eyalet Polisinden Eugene J. Staniszewski, saldırı şüphelisinin olay yerinde tutuklanan 24 yaşındaki New Jersey’li Hadi Matar olduğunu söyledi.
Saldırı yaz aylarında edebiyat ve sanat programları düzenlenen bir mekan olan Chautauqua Enstitüsü’ndeki 4 bin kişilik amfitiyatroda gerçekleşti.
Birkaç görgü tanığı, saldırganın Cuma sabah saat 11:00 dolayında (TSİ 18:00) Rüşdi, tartışmanın moderatörü Henry Reese ile sahneye yeni çıkıp yerini aldığı sırada fırlayıp yazara saldırdığını söylediler. Bir görgü tanığı, seyirciler nefes nefese ayağa fırlarken bazılarının ilk başta bunun bir gösteri olabileceğini düşündüklerini söyledi.
Chautauqua’da evi olan Ohio’lu avukat Chuck Koch, salonda ikinci sırada oturduğu için saldırganı durdurmak için sahneye çıktığını söyledi. Koch, birkaç kişinin saldırganı Salman Rüşdi’den uzaklaştırmaya uğraştıklarını ama bunu ancak üniformalı bir memur gelip saldırganı kelepçelerken yapabildiklerini söyledi.
Konferansta en ön sıralarda bulunan görgü tanığı Linda Abrams, “Onu Rüşdi’den uzaklaştırmak için beş kişinin çaba gösterdiğini, ama saldırganın buna karşın yazarı bıçaklamaya devam ettiğini” söyledi. Başka bir katılımcı Bruce Johnson, saldırgan tutuklanırken, bir bıçağın yere düştüğünü gördüğünü söyledi.
Toplantıya katılanlardan doktor Rita Landman, Rushdie’nin, biri boynunun sağ tarafında, birden fazla bıçak yarası aldığını ancak çevresindekilerin “nabzı var, nabzı var” dediklerini aktardı.
Polis, tartışmanın kolaylaştırıcısı 73 yaşındaki Ralph Henry Reese’in de saldırı sırasında yüzünden yaralandığını ama Cuma öğleden sonra hastaneden taburcu edildiğini söyledi.
Tepkiler ve arka plan
Salman Rüşdi’ye yönelik saldırı edebiyat dünyasını sarstı. İfade özgürlüğü kuruluşu PEN America’nın CEO’su Suzanne Nossel yaptığı açıklamada, “Amerikan topraklarında bir edebiyat yazarına herkesin ortasında yapılmış benzer bir saldırı hatırlamıyoruz” dedi.
Salman Rüşdi, Hazreti Muhammed’in yaşantısının kimi kesitlerini birçok Müslüman’ın saldırganca bulduğu ve bazılarının da küfür olarak kabul ettiği imgelerle kurgulayan “Şeytan Ayetleri” adlı romanının 1989’da yayınlanmasından yaklaşık altı ay sonra hakkında verilen bir ölüm fermanıyla yaşaya geliyordu.
1979 İran Devrimi’nin ve İran İslam Cumhuriyet’nin dinî lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni, 14 Şubat 1989’da bütün Müslümanlara Salman Rüşdi’yi öldürmelerini emreden bir fetva yayınladı. Yazarın başına birkaç milyon dolarlık bir ödül konuldu. O sırada Londra’da yaşayan Salman Rüşdi, saklanmaya başladı ve sonraki 10 yılın çoğunu İngiliz polisinin koruması altında güvenli bir evde geçirdi.
Ancak yazar son yıllarda, “Hayatımı yaşamam gerek” diyerek yeniden toplum hayatına karışmış ve görünür bir koruması olmaksızın New York kentinde halk arasında dolaşmaya başlamıştı.
Saldırı edebi şahsiyetler ve yetkililerce kınandı. Salman Rüşdi’nin yayıncısı Penguin Random House’un CEO’su Markus Dohle yaptığı açıklamada, “Saldırıyı duyduğumuzda derinden sarsıldık ve dehşete düştük” dedi.
Salman Rüşdi kimdir:
75 yaşındaki İngiliz-Amerikalı romancı Sir Ahmed Salman Rüşdi 19 Haziran 1947’de Hindistan’da doğdu.
Genellikle büyülü gerçekçiliği tarihsel kurguyla birleştiren yapıtları öncelikle Hint alt kıtasında Doğu ve Batı medeniyetleri arasındaki bağlantılar, bozulmalar ve göçleri ele alır.
Rüşdi ikinci romanı Midnight’s Children (1981) [Geceyarısı Çocukları] ile 1981 Booker Ödülü’nü kazandı ve yapıtı ödülün 25. ve 40. yıl dönümü vesilesiyle iki kez “tüm ödül kazananlar arasında en iyi roman” olarak kabul edildi.
Dördüncü romanı Satanic Verses (1988), [Şeytan Ayetleri] Müslümanların protestolarına yol açan tartışmalara konu oldu. İran’ın Dini Lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin 1989’da çıkardığı katl fetvası da dahil olmak pek çok ölüm tehdidi aldı. Birleşik Krallık hükümeti Rüşdi’ye polis koruması sağladı.
Rüşdi,1983’te Kraliyet Edebiyat Cemiyeti’ne üye seçildi. 1999’da Fransa’da Commandeur de l’Ordre des Arts et des Lettres nişanı aldı.
2007’de edebiyata yaptığı hizmetlerden dolayı İngiletere Kraliçesi’nden Sir [şövalyelik] ünvanı aldı.
2008’de The Times, 1945’ten bu yana en büyük 50 İngiliz yazar listesinde Rüşdi’yi on üçüncü sıraya yerleştirdi.
Rüşdi 2000’den beri Rüşdi Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor.
2015’te Rüşdi New York Üniversitesi Arthur L. Carter Gazetecilik Enstitüsü’nce Yurtta Seçkin Yazar seçildi.
Daha önce, Emory Üniversitesi’nde ders verdi. Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi’ne seçildi.
2012’de, Şeytan Ayetleri konusundaki tartışmanın ardından bir yaşam muhasebesi olarak kaleme aldığı Joseph Anton: Bir Anı’yı yayınladı.
Kaynak: Bianet (13 Ağustos 2022)