Nihan Kaya ile “İyi Aile Yoktur!” başlıklı çocukluk atölyesi 5 Kasım Pazar günü 14:00-17:30 arasında Ayrıntı Akademi’de yapılacak.
Etkinlik bülteninden
En iyi anne-baba bile çocuğuna zarar verir. İyi aile yoktur; ya da, paradoks şu ki iyi aile, “İyi aile yoktur” düsturuyla hareket edebilen aile olabilir ancak. Ailenin çocuk üzerinde bir güç mekanizması olarak işleyebilmesi için aile kurumsallaştırılmış ve kutsallaştırılmıştır. 1700’lerde, bireyin kişiliğini küçük yaşta ezebilmek amacıyla, çocuklar için okullar açılması fikri ortaya atılmıştır. Bugün, çocukların sıralarda oturtulması, konuşmak için parmak kaldırmak zorunda olması gibi, hiç düşünmeden kabul ettiğimiz birçok detay, çocuğu otorite karşısında boyun eğme, düşünmeme, sorgulamama yönünde eğitmek üzere sinsice planlanmış bir baskı sisteminin parçası. Okul da aile de, çocuğun ruhunu yok etmek için işbirliği halinde çalıştığının çoğu kez farkında değil. Ve çocuğa davranış şekillerinin çoğu çok yanlış.
Çocuğumuzun mutlu bir yetişkin olması için yapabileceğimiz tek şey vardır: Çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamak. Bu, temelde yalnızca anne-babamızın (yahut bizi yetiştirenlerin) bize küçük yaşlarda verebileceği bir şey ve zaten anne-babanın da en asli görevi bu. Halbuki dünya dört yandan, çocuğa kendisini değersiz hissettirmek için uğraşır. Çocukken fevkalade güçsüz, savunmasız, kalıcı yaralar almaya açık oluruz. Yetişkin olarak da, çocukluk, bizim en zayıf yerimiz. Her birimiz kendi çocukluğumuzun bir şekilde mağduruyuz. Neden ve ne şekilde mağdur olduğumuzu fark etmediğimiz müddetçe, önce kendimizi, sonra kendi çocuklarımızı, astlarımızı, bizden yaşça küçük kimseleri farkında olmadan mağdur etmeye devam ediyoruz. Çocukluğumuz, bugünkü davranışlarımızda hala aktif; o halde, çocuklarımızı ve/ya kendimizi mümkün en az zararla nasıl koruyabilir, nasıl gerçekleştirebiliriz?
Bu atölye, çocuğu olan ve olmayan, her yaşta katılımcı içindir. Her birey gibi çocukların da kendileriyle ilgili tartışmalara katılmaya hakkı olduğundan, atölye için bir yaş sınırı belirlenmeyecektir.
edebiyathaber.net (30 Ekim 2017)
