Notabene yazarları korona günleri için öykü yazıyor

Mart 30, 2020

Notabene yazarları korona günleri için öykü yazıyor

Notabene Yayınlarının yazarları, içinden geçtiğimiz günleri hafifletecek, bugünlerden izler taşıyacak öyküler yazıyor.

Öyküleri okumak için>>>

Yayınevinin duyurusu şöyle:

Korona günlerinde evdeyiz, kısıtlı ve kuşatılmış halde yaşıyoruz. Belki de hepimizin içinden geçen ortak soru şu: “Bundan sonra ne olacak?”

Bu sorunun cevabını hikâye yoluyla düşünmeye karar verdik, hikâyelere sığınmaya… Bugünlerin kaydını tutmak istedik biraz da. Hikayeleri Notabene’nin internet sitesinden okuyabilirsiniz…

Korona salgını tüm dünyaya yayılmıştı. Hayat bildiğimiz gibi akmıyordu, hastalığın kimden ve nasıl geleceğini bilmiyorduk. Her şeyden önemlisi belki de gelmişti. Belki de kendimiz için olmasa bile bir başkası için tehlikeydik. Günler telaşla, kaygıyla, yorgunlukla geçip gitmekteydi. Kaçıncı günü olduğunu artık saymıyorduk karantinanın. Yine güneş batmıştı. Sessiz ve karanlıktı sokaklar. Evlerden, televizyon sesleri geliyordu yalnızca. Herkes gözünü kulağını haberlere dikmiş, sanki dün ve yarın yokmuş gibi neler olacağını anlamaya çalışıyordu. Hem içindeydik hem dışında yaşamın. Gerçeği görüyor ama rüya sanıyorduk. Kabus demeli belki de. Öyle yorulmuştu ki editör, saatin geç olmasına bakmadan sırayla aramaya başladı arkadaşlarını. Fazla uyumanın, kaygılanmanın sağlığa zararlı olduğunu söyledi her birine. Önleminizi alın ama yaşamı da dondurmayın, dedi. Uyuyanları bile uyandırdı. Kabusu bırakalım, hayal kuralım… Hayali çağırmanın en iyi yolu hikâye anlatmak. Haydi herkes bir hikaye anlatsın, dedi. Sanal bir halka oluşturdular. Herkesin zihni binbir sesle doluydu. Kimi ses kendi düşüncelerinden, kimisi duyduklarının ve gördüklerinin bıraktığı izlerdendi. Önce o sesleri susturdular. Sonra her yazma serüveninde olduğu gibi yuvarlanıverdiler olmayan ülkeye. Dönüp geldiklerinde, hepsi elinde bir hikaye tutuyordu.”

edebiyathaber.net (30 Mart 2020)

Yorum yapın