“O Sesler” hâlâ kulaklarımızda… | Burak Soyer

Aralık 28, 2024

“O Sesler” hâlâ kulaklarımızda… | Burak Soyer

Gazeteci, yazar ve aktivist Nurcan Baysal “O Sesler” adlı kitabında, bundan on yıl önce Kobani olaylarında yaşanan yıkımı, Diyarbakır’ın Sur bölgesinde birçok farklı kesimden görüştüğü insanların gözünden anlatan, bombalar altında yaşam mücadelesi verenlerin gündelik hayatına ışık tutuyor.

Diyarbakır’da doğan Nurcan Baysal, ilk, orta ve liseyi burada okuduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde lisansını, Bilkent Üniversitesi’nde de yüksek lisansını tamamlamış. Uzun yıllar başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok kurum ve sivil toplum örgütünde yoksulluk ve kalkınma programlarını yönetmiş. 2013 yılından bu yana ulusal ve uluslararası gazete ve dergilerde insan hakları, Kürt sorunu, savaş, mültecilik, yoksulluk üzerine yazılar kaleme almış. Kadın ve barış hareketinde aktif bir rol oynayarak çeşitli sivil toplum örgütlerinin ve sivil toplum inisiyatiflerinin kuruluşunda yer alan Baysal, yoksulluk ve kalkınma alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle 2010 yılında merkezi İsviçre’de bulunan Dünya Kadın Zirvesi’den (World Women Summit) ödül almış. 2012 yılında Sabancı Vakfı tarafından “Türkiye’nin Fark Yaratanları”ndan biri olarak gösterilmiş. 2017 yılında, insan hakları hakkındaki çalışmalarıyla İtalya Kadın Gazeteciler Birliği tarafından “Cesur Kadın Gazeteciler Ödülü”ne layık görülmüş. Ertesi yıl Front Line Defenders Risk Altındaki İnsan Hakları Savunucusu, 2020 yılında da DW Uluslararası İfade Özgürlüğü Ödülü’nü almış.

Halen PEN üyesi olan Nurcan Baysal, SRC Yayınevi’nden çıkan “O Sesler” adlı beşinci kitabında, bundan on yıl evvel, Türkiye’nin, IŞİD’in Kobane’yi kuşatmasına sessiz kalması sonucunda başta Diyarbakır olmak üzere ülkenin doğu illerinde başlayan protestoları, sonrasında gelen sokağa çıkma yasağını, bölgedeki insanların üzerine yağan bombalar altında nasıl yaşam mücadelesi verdiklerini Diyarbakır’ın kalbi Sur’dan “naklen” anlatıyor.

2015 Aralık ayıyla 2016 Mart ayı tarihleri arasında yaşanan olayları, Diyarbakır’da yaşayan insanların gözünden anlamak ve anlatmak için “O Sesler”i kaleme alan Nurcan Baysal, konuyla ilgili olarak farklı statülerden, yaş gruplarından, cinsiyetlerden ve meslek gruplarından hem Suriçi’nden hem de Sur’un dışındaki insanlarla pek çok kişiyle görüşmüş. Zira yasaklar devam ederken Suriçi’nde yaşayanlar bombalara maruz kalırken, Sur dışında yaşayan insanlar da bu vahşete tanıklık etmiş. Suriçi’ndeki insanların dışarıya çıkarılmasına izin verilmezken, Sur’a girmek de yasak olduğu için binlerce insan evsiz, barksız, yurtsuz, yuvasız kalmış. Birbirlerine yardım etmek isteyen tanış insanlar, birbirilerine yine yasaklar nedeniyle ulaşamamış, ulaşmak isteyenler sert müdahalelerle karşılaşmış. Kimi evini barkını bırakıp gitmek istediği için bombalı saldırılara maruz kalmış, kimi de Sur’dan çıktığında fırsatçılar yüzünden evsiz kalmış.

“O Sesler”, Türkiye’nin çok yakın bir tarihinde, Diyarbakır’ın Sur bölgesinde yaşanan yıkımın dehşetini Nurcan Baysal’ın bir mesleki refleksten ziyade, bir insan olarak kamuoyuna duyurması bakımından hayli önem taşıyan bir kitap. Zira, o zaman, orada ne olduğunu, en iyi oradakilerin bildiği, diğerlerinin sadece takip etmek zorunda kaldığı yıkımı, farklı kesimlerin sesinden aktarırken diğer taraftan yoksulluk, fakirlik, ötekilik, aidiyet gibi zaten zor olan meselelerin, silahların gölgesinde nasıl daha da zorlaştığını gözler önüne seriyor. “O Sesler”, Türkiye tarihine kapkara harflerle yazılmış bir sürecin, yaslı izdüşümü niteliği taşıyan, Türkiye’yi kemiren bir “sorun”a farklı bir yerden bakmak açısından da okunmayı hak eden bir kitap.

edebiyathaber.net (28 Aralık 2024) 

Yorum yapın