Fran Lebowitz’den “Fran Lebowitz Kitabı” ve Monika Helfer’den “Baba” Düşbaz Kitaplar tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Ayrıntı Yayınları’nın renkli markası Düşbaz Kitaplar ocak ayında, kendine özgü, ironik, “küstah” ve komik diliyle tanınan Fran Lebowitz’in, güncelliğini asla kaybetmeyen yazılarından derlenen Fran Lebowitz Kitabı’nı ve Monika Helfer’in, anneannesinin yaşamını kaleme aldığı Yük’ün ardından ikinci otobiyografik romanı Baba’yı okurlarla buluşturdu. Düşbaz Kitaplar’ın tüm eserleri, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Fran Lebowitz Kitabı
Yazar: Fran Lebowitz /Çevirmen: Tuğçe Kılıç
Martin Scorsese’in popüler Netflix söyleşi dizisi Fran Lebowitz: Bir Yazarın Portresi’nin yıldızı, bir New York efsanesi ve hiciv ustasından: Fran Lebowitz Kitabı.
Kendine özgü, ironik, küstah ve komik diliyle tanınan Fran Lebowitz, bu kitapta derlenen yazılarında hayata dair pek çok konuyu eşsiz bakış açısıyla ele alarak okurlarını kıvrak zekâsıyla buluşturuyor – gülmekten kırıp geçiriyor.
“Benzersiz… Lebowitz, mirasçılar, papalar, imparatoriçeler için mesleki rehber; mülk sahipleri için bir elkitabı; yoksullarla tanışmak isteyen zenginler için bir kılavuz sunuyor.”
Vogue
“Bir efsanenin neden efsane olduğunu kanıtlayabilen ender örneklerden biri. Gerçekten de ÇOK komik.”
Hadley Freeman
“Okuması çok zevkli.”
Jimmy Fallon, NBC Tonight Show’un sunucusu
Baba
Yazar: Monika Helfer /Çevirmen: Arzu Akay
İkinci Dünya Savaşı yıllarının Avusturya’sı. Lise mezuniyetine altı ay kala Rusya’ya cepheye gönderilen ve savaşın sonunda bedeninin bir kısmını kaybederek dönen Josef… Henüz çocukken ayaklarıyla düzleştirdiği toprak zemini defter olarak kullanan, yaş aldıkça evrenini kitaplarla ören bir aile babası. Bacak protezinin yanı sıra kitaplarına yaslanan bir adam. Köknar ağaçlarının çevrelediği bir bina. Binanın en üst katında, pencereyi açtığınızda içeriye reçine kokusunun sızdığı mütevazı bir kütüphane.
Yazar Monika Helfer, eserinde Alman edebiyatında “Zeitsprung” olarak adlandırılan “zamansal sıçrama” metodunu kullanıyor. Savaş sonrası dönemin çiçekli çayırlarına uzanmış halde gökyüzünü seyreden okur, kendisini bir anda ‘90’lıyıllarda Berlin’e doğru hareket eden bir trenin içinde bulabiliyor. Baba’da modern dünya ile Katolik kilisesi öğretisi arasında seyreden dalga boyu yüksek bir hikâyenin kapıları aralanıyor.
“Yük kitabındaki karakterlerden bir kısmıyla yeniden karşılaşıyoruz. Yazar Monika Helfer, Baba ismini verdiği kitabında yaşamı gizem bulutu içinde geçen babasını anlatıyor. Kitapta trajedi, komedi ve absürtlük iç içe geçmiş halde işleniyor. Kitabın ana karakteri Alman edebiyatında tekrar tekrar karşılaştığımız biri: içine kapanık, egomanyak, savaştan dönmüş, savaş travmasını maddi saplantılarla telafi eden bir adam. Monika Helfer, herkesten yakın olduğunu düşündüklerinizin uzak yönlerini gün yüzüne çıkarıyor.”
Christoph Schröder, Die Zeit
“Kitapta çizilen aile portresi savaş sonrası erken dönem toplumuna ayna tutuyor. Hikâye, manik düzeyde kitap bağımlısı olan bir babanın etrafında gelişen olayları resmediyor.”
Christel Wester, Deutschlandrundfunk
“Basında büyük ve olumlu bir yankı uyandıran romanın yakın gelecekte Alman Kitap Ödülü listesinde yer alması doğru bir sonuç olacaktır.”
Petra Reich, Literaturreich
Bilgi için: ayrintiyayingrubu.com/dusbaz
edebiyathaber.net (31 Ocak 2024)