Ezgi Tanergeç’in Geç Kalanlar Kümesi adlı romanı İthaki Yayınları tarafından 26 Eylül’de yayımlanıyor.
Tanıtım bülteninden:
Okuru çağlar arası bir yolculuğa çıkaran ilk romanı “Devridaim”le 2022 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü ve 2024 Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanarak edebiyatseverlerin dikkatini çeken Ezgi Tanergeç’in ikinci romanı Geç Kalanlar Kümesi, İthaki etiketiyle bu hafta raflarda yerini alıyor. Yazar, Erkin Koray’a ithaf ettiği romanında bu kez ezelden beri kendi kuyruğunun peşinde dolanan insanlığın bizzat yarattığı yeni nesil tehditlere odaklanıyor.
“Hayatımıza yeni girenler yalnızca bilmesine izin verdiklerimizi biliyor, oysa biz dördümüz, birbirimizden bir şeyler saklamak için çok geç kaldık…”
İronik ve zengin bir dille kaleme alınan Geç Kalanlar Kümesi, vicdan azabının gölgesinde yıllar sonra bir araya gelen dört eski arkadaşın, geçmişteki gizli ortaklıklarının izlerinden kaçmaya çalışırken kendilerini yepyeni bir antlaşmanın içinde bulmalarını konu ediniyor. Sıradan insanların yaşamlarından sıradışı bir hikâye evreni yaratan Tanergeç, sahte profiller, gizemli personalar, travmalar, başka hayatların çekiciliği, kadim kadınlık sorunları ve dostluğun göreceli tanımıyla inşa edilmiş çarpıcı bir kurguya imza atıyor.
“Bazen doğrunun mutlaklığı, vasatın çoğunluğu karşısında eriyip gidiyor. Yanlışı çevreleyenler ezici üstünlüğü sağladığında yavaş yavaş kendi doğrularından hatta mutlak doğrudan şüphe duyuyorsun. Küçükken şemsiyeye “şemsiye” diyebilen tek çocuk olmak bir gurur ya da övgü sebebi olacakken aksine, “şemşiye” diyenlerin oluşturduğu çoğunluk, sanki sen yanlışmışsın gibi bir algı yaratıyor. Hatta tek kaldığın için alay konusu bile olabiliyorsun. Böylece dışlanmamak için yavaş yavaş o düpedüz yanlış “ş” harfini benimsiyorsun. Hata olduğunu bile bile şemsiyeye “şemşiye” demeye başladığında artık doğru ve yanlış senin için iki zıt kavram olmaktan çıkıyor.”
Yazar hakkında:
Ezgi Tanergeç, 1980 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nü bitirdi. Mezuniyetinin ardından İstanbul’a yerleşti. On üç yıl İstanbul’da yaşadı. Bu süre içinde basında ve televizyon sektöründe çalıştı. Daha sonra çeşitli kurumlarda basın danışmanlığı yaptı. 2012’de kendi işini kurdu. 2016 yılında İzmir’e geri döndü. 2020’de yazmaya başladığı ilk romanı Devridaim, 2022’de Turgut Özakman İlk Roman Ödülü’nü kazandı, 2023’te Bilgi Yayınevi tarafından basıldı; 2024’te ise Orhan Kemal Roman Armağanı’na layık görüldü. “Deli Sabri” adlı uzun metraj bir film senaryosu da bulunan ya zarın Rüzgâr adında bir oğlu var.
edebiyathaber.net (24 Eylül 2024)