Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan 6 kitaplık Iris Murdoch setini indirimli alabilirsiniz.
Tanıtım bülteninden
Ağ, Kesik Bir Baş, Melekler Zamanı, Rüya Sakinleri, Kara Prens ve Deniz Deniz kitaplarından oluşan Iris Murdoch kitap seti 241 TL yerine 144,60 TL.
Iris Murdoch’ın ilk romanı olmasına karşın en başarılı yapıtlarından biri olarak değerlendirilen Ağ, hayatını ucuz romanlar çevirerek kazanan bir yazarın, geçmişiyle ve kendisiyle hesaplaşması üzerinde odaklanıyor; Murdoch, bu yazar özelinde insanın, rastlantıları ve öteki insanları dikkate almadan, hayatını kendi tasarılarına göre ne ölçüde yaşayabileceğini sorguluyor.
Romanlarında daha çok polisiye romanlarda görülen gerilimi başarıyla kurgulamasının yanı sıra, felsefi ögeleri de kullanan Murdoch Kesik Bir Baş’ta “evlilik kurumu”nu merkez alarak “ahlâk” kavramını sorguluyor. Okuru, hemen her şeyin olabileceği bir beklenti içine sokarak, üç kadın ve üç erkeğin birbirleriyle girdikleri “çok eşli” ilişkiler çerçevesinde sadakat, yalancılık, ensest, dürüstlük vb. kavramları mizahi bir dille tartışıyor. Roman okumanın kimi zaman “keyif ülkesinde gezinmek” anlamına geldiğini kanıtlayan bir metin.
Iris Murdoch romanlarında ahlâki, dini ve etik sorunları işlemesinin yanı sıra, fantastik dünyalar ve karizmatik tipler yaratmada çok usta bir yazar. Melekler Zamanı’nda hem bu ustalığını sergiliyor hem de tanrı ve inanç kavramlarını bir filozof cüretiyle sorguluyor…Gündelik hayatı bir arada tutan şey, herkesin benimsediği bir değerler düzeni ve tanrı kavramında yoğunlaşan metafizik bir anlam arayışıdır. İnsanlar üzerinde durdukları zeminin ayakları altından kaymaması uğruna, o günün geçerli değerlerine ve tek bir tanrıya olan inançlarına sımsıkı sarılırlar. Oysa bir çözülmenin yaşanması çoğu zaman kaçınılmazdır. Melekler Zamanı böylesi bir çözülmenin romanıdır…
Irish Murdoch yine felsefeci yazar kimliğiyle çıkıyor karşımıza. Romanda ele aldığı aşk, rastlantı, gerçeklik gibi temel konular kimi zaman kurmacanın dokusu içinde erimiş olarak, kimi zaman daüstünde yüzen bir çiçek demeti gibi yoğun bir halde sunuluyor. Ölüm döşeğindeki ihtiyar Bruno büyük bir kaygıyla geçmişini ve bugününü düşünürken hayatı yeniden yorumlama noktasına gelir. Sürekli gerçekliği sorgular. Yaşamış olduğu pek çok şeyin bir rüya olduğunu, aslında hayata hiç dokunmamış olduğunu keşfeder. Her şey bir rüyadır ve herkes bir başkasının rüyasında var olmaktadır.
Yirminci yüzyıl romanının en önemli temsilcilerinden biri olan Iris Murdoch, Kara Prens’te modern bireyin yaşadığı kimi temel sorunları dramatik bir kurguyla sorguluyor. Bir aşk öyküsünün karmaşık örgüsü içinde, sanatın ve aşkın doğasını önyargılardan arınmış, gözüpek bir bakış açısıyla irdeliyor yazar. Yaşam-sanat, aşk-özgürlük eksenleri boyunca, değişik karakterlerin yaşadığı karmaşık ruhsal çatışmalar yer yer ironik bir dille, yer yer de entelektüel bir içerikle yansıtılıyor. Romanın kahramanı ve anlatıcısı olan Bradley Pearson yaşını başını almış bir yazardır. Yalnız yaşamaktadır; ama eski karısı, kayınbiraderi, kendinden daha genç bir yazar olan Arnold Baffin ve onun huzursuz karısı tarafından kuşatılmıştır; birtakım genç kızlarla girdiği yıpratıcı ilişkiler de bir çember gibi sıkmaya başlamıştır kendisini.
Deniz Deniz’in ana karakteri Charles Arrowby, günün birinde deniz kıyısında bir evde inzivaya çekilmeye karar vermiş, yaşlanmakta olan ünlü bir tiyatrocudur. Prospero Sendromu denen bir dertten mustariptir: Bir aktör olarak ilgi uyandıran bir karakterdir; yalnızca seyirci açısından değil, meslektaşları açısından da. Artık, diye düşünür Arrowby, güçlerine teslim olmanın; inzivada kâmilce, doğayla uyum içinde yaşamanın, yüzerek ve yürüyerek, basit ama eksantrik yemekler hazırlayarak, hayat ve geçmiş üzerine düşünerek bir günlük/anı/roman yazmanın (yazdıklarının ne olacağına bir türlü karar veremez) sırasıdır.
edebiyathaber.net (28 Aralık 2020)