“Onun Adı Halide” | Mehmet Özçataloğlu

Şubat 24, 2025

“Onun Adı Halide” | Mehmet Özçataloğlu

“İşgale karşı isyanın hatibi…

1915 Ermeni tehcirinde sesini yükseltmiş; idam cezasına yüz yıl önce karşı durmuş birkaç aykırı isimden biri…

Mahatma Gandhi’nin, Bertrand Russell’ın ve Yahya Kemal’in yakın dostu…

Ali Ayet ile Hasan Zeki’nin annesi…

Yüzlerce makalenin, onlarca kitabın yazarı…

Aşkın ve hürriyetin her gün yeniden kazanılması gerektiğine inanan, dünya çapında entelektüel bir kadın, Halide Edib…”

İpek Çalışlar, Halide Edib üzerine yazdığı kapsamlı biyografinin arkasında onu böyle tanımlamış. Yetişkin okurlara onu anlatmış. Yetişkine anlatmak kolay yeter ki algısı açık olsun, anlamak istesin. Ama ya çocuklara? Aynı Halide Edib çocuklara nasıl anlatılacak?

Onu da edebiyatımızın ve Türkçemizin önemli adı Feyza Hepçilingirler yapmış. Tudem tarafından yayımlanan “Onun Adı Var: Halide” adlı kitabında… Hepçilingirler bir kitap yazmış ama bin kitaba kapı açmış. Çocuklara Halide Edib’i anlatıyor ama bu kadarla sınırlı değil. Zaten kitap da sadece çocuklar için değil.

Kitap Halide Edib’in çocukluktan gençliğine uzanan öyküsünü anlatıyor bize. Mor salkımlı bir evin eşiğinden içeri girmemiz gerekirken yazarı tanımak için, aksine dışarı çıkıyoruz. Nasıl bir ortamda doğmuş, nasıl bir ülkede yaşamış? Nasıl Halide Edib olmuş? Halide Edib’i anlatmak için de tanımak için de içeri girilemezdi zaten. Koskoca bir imparatorluğun içinde, bir ülkenin tarihine, kadın hareketine, edebiyatına damga vuran bir adı tanımak dışarı bakılarak olabilirdi. Çünkü koşullar elverişsizdi. Koşullar elverişli olsa Halide de “Halide Edib” olmazdı zaten.

Hepçilingirler kendi ifadesiyle tarafsız bir şekilde anlatmaya çalıştığını ifade etmiş o günlerin yani Osmanlı’nın yaşam şeklini. Bunu da başarmış. Herhangi bir yöne eğimlenen tarihçilerin aksine her şeyi olduğu gibi aktarmış. Yorum yapmadan… Derin bir araştırma, zorlu bir çalışma yaptığı ortada. Bilimsel tezleri de referans almış anlattıklarına. Başlıkları buraya alayım ki; nasıl derinlikli bir çalışma olduğu görünsün. “Osmanlı’da Günlük Yaşam, Yeme İçme, Otomobil, Eğitim Öğretim, Giyim Kuşam, Kölelik, Harem, Tiyatro, Düğün Dernek, Para, Ölçü Birimleri, Güzel Sanatlar, Spor, Dil, Saat ve Takvim, Bilim ve Teknoloji, Meşrutiyet, Devlet Yönetimi, Kadın.”

Bütün bu başlıklar altında bir imparatorluğun yaşam şeklini görüyoruz. O yaşam şeklinin hüküm sürdüğü yıllarda Halide’nin yaşamını da okuyoruz. Sonra durup bugünü düşünüyoruz. 

Halide Edib, benim için yazar kimliğinin ötesinde Sultanahmet mitingidir. Adı her anıldığında o mitingden kalan kürsüdeki fotoğrafı gelir gözümün önüne. İzmir’in işgaline İstanbul’dan başkaldırıdır ve çok kıymetlidir.

Bu yüzden bu kitap da benim için özel bir kitap oldu. Cumhuriyet’in ne denli kıymetli olduğunun göstergesidir bu kitap. Kürsüde bir öğretmen, aydın bir kadın, öğrencilerine anlatıyor tane tane. Kitapta kullanılan dil ve anlatım bunu hissettiriyor.

Onun Adı Var: Halide, edebiyat tarihimizin önemli adı Halide Edib’in sıra dışı yaşamını anlatan bir biyografik kitap olmanın ötesinde önemli bir araştırma kitabı.

edebiyathaber.net (24 Şubat 2025)

Yorum yapın