Yazmak kişinin kendi başına, bağımsız yürüttüğü bir iş. Bu anlamda yazı yazmaya dair yol gösterici öğütler vermek her zaman itici geldi bana. Gelgelelim kendime yazı yazarken söylediğim şeyleri, kendi öğüt listemi burada sıralayabilirim.
1. Yazacaksan okumayı çok sev. Her şey yazıldı daha önce, bütün edebiyat bir yeniden hatırlamadır, unutma.
2. İyi kelimeler seç, cümle dediğin şey bir tür ev, kullandığın dil her şeyin, ona iyi bak, iyi cümleler kur ki yarı yolda evin başına yıkılmasın.
3. Hiçbir şeyin yok yazıdan başka, en azından çalışırken hep böyle düşün, işin bittikten sonra gerekiyorsa başka şeyleri sahiplenirsin.
4. Bir derdin olsun lütfen, yazı yazarken kalemden önce derdini eline alıp bak. “Bir derdim var bin dermana değişmem…”
5. Dil iletişim aracıdır, başkaları olmadan var olamaz. Bir gece önce kustuğun şeyi cilalayıp başkasının önüne yemek diye koyma. Yazdığın şey senin nerenden çıkıyorsa okurun da orasına girecek unutma. İnanmadığın şeyi, başkasına da anlatma.
6. Bilmediğini yazma. Yazarken yalan söyleme. İnternetsiz ortamda çalış. Güzel kahveler iç. Yazdığını ilk önce çok seveceksin, sonra ara ver ki onu sevme. Sonra tekrar yaz ki sev. Buna aşk diyoruz işte; derviş gönüllü olmayı gitgide öğreneceksin.
7. Yazar erken kalkar, satranç oynar, yazarın edebiyat grubu vardır, yazar çapkındır, çok içer, yazar şudur budur tarzındaki yargılara gülüp geç; her kışlada, rütbesi erle onbaşı arasında değişen bir sürü orgeneral bulunur. Oysa mutsuzluğun kendine özgü bir tarzı vardır.
8. Toz olduğunu unutma!
edebiyathaber.net (11 Eylül 2014)