Hazırlayan: Can Öktemer
En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
En son okuduğum Türkçe kitap Ferhat Özkan’ın Yoksunlar’ıydı. İlk kitabı Logosoloji, ilk kitabım Dekadans ve Ölüm’den bir yıl önce aynı yayınevinden yayımlanmıştı. Sonra ikimiz de ikinci kitaplarda farklı yayınevlerine geçtik. İlk kitabını okuyalı uzun zaman oldu. Merak ettiğim hâlde, ikinci kitabı fazla beklettim. Bazı metinleri müthiş bir tat bıraktı bende. Kitabın biraz daha oylumlu olmasını, aktarmak istediğinin altını daha kalınca çizmesini isterdim.Her halükârda, Ferhat Özkan’ın atlanmaması gereken bir yazar olduğu kanısındayım.
Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“Saçlarımı evcilleştirmeye çalışıyorum. Dişlerimi fırçalıyorum. Kendimi beğenemiyorum uzun yıllar boyunca, gerçi sonraları bunu dert etmiyorum. İnsanların arızalarından haberdar oldukça görünüşümü kafaya takmanın neredeyse bu arızalardan biri haline gelebileceğini anlıyorum.”
Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Kitap eklerinden kesinlikle yararlanmam. Eş ve arkadaş tavsiyesiyle sezgilerim arasında bir denge kuruyorum. Buna bir de sosyal medya ekleniyor. Orada görüp merakımı uyandıran kitaplar oluyor. Yayınevi fetişisti değilim. Ama bazı isimlerin yeni kitaplarını beklerim.
Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Her yazar kuşkusuz kendi yaşantısından doğar. O yüzden kendi yaşantımla bağdaşmayan hiçbir kitabı yazmış olmayı dilemedim. Ama edebî gücü yüzünden kıskandığım çok kitap oldu tabii. Bunlardan biri David Vann’ın Bir İntihar Efsanesi’ydi herhalde. Heiner Müller’in Hamlet Makinesi gibi bir metni de yazmış olmayı çok isterdim.
Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
İlk öykülerim 2010’da yayımlandı. Ancak ondan önce şiirlerimi, yazdığım tiyatro metinlerini, ilk öykülerimi ailemle, arkadaşlarımla, hocalarımlapaylaştım. 2001’de şiirle ilgili ilk ve tek ödülümü aldım. Aynı yıllarda lisedeki edebiyat öğretmenim yayımladığıderleme kitaba kısa oyunumudâhil etti. Ondan sonra büyük bir sessizliğe gömüldüm nedense. Hep yazdım çizdim ama bazen yayımlatmadım bazen de yayımlanmadım.
Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Genellikle gündüzleri biriktirip geceleri yazarım. İyi müziği saymazsak sessizliği tercih ederim. Nadiren kalem kâğıt kullanırım. Çoğunlukla klavye başındayımdır. Çok siler, çok düzeltir, değiştiririm. Bu yüzden bilgisayardan vazgeçmem zor.
edebiyathaber.net (3 Ağustos 2018)