Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri, edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden birini, arkadaşlıklarını, hayat tarzını, dehasını içine alan, gerçekle kurgunun birleştiği sürükleyici bir hikâye…
Londra, 1889. Dönemin en büyük yazarlarından biri olan Oscar Wilde, vahşice öldürülmüş on altı yaşındaki Billy Wood'un mum ışığında bırakılmış cesedini bulur ve bu cinayetin izini sürmekten kendini alamaz. Suç ve dedektiflik öykülerinde çığır açan Sherlock Holmes'ün yaratıcısı Arthur Conan Doyle'un ve dostu Robert Sherard'ın da yardımıyla çözmeye giriştiği bu olay, yazar-dedektifleri başka cinayetlere yönlendirir.
Oscar Wilde'ın renkli ve ilgi çekici hayatının ışığında yaratılmış ve ince ince işlenmiş bu kurgu sadece sıradan bir “katil kim?” hikâyesi değil, aynı zamanda edebiyat tarihinden ilham almış, yer yer gerçek olaylarla iç içe geçirilmiş ve o dönem ruhunu yansıtan ayrıntılarla örülmüş heyecan dolu bir eser.
Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri, edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden birini, arkadaşlıklarını, hayat tarzını, dehasını, Holmes-Watson ilişkisine benzer bir ilişki kurduğu Robert'la eğlenceli diyaloglarını, karmaşık evliliğini ve Scotland Yard'dan müfettiş Aidan Fraser'la kurduğu tuhaf ilişkiyi içine alan, gerçekle kurgunun birleştiği sürükleyici bir hikâye.
GYLES BRANDRETH, 8 Mart 1948’de Almanya’da doğdu. 1974’te Oxford Tiyatro Festivali’nde sahnelediği ve başrolünde Tom Baker’ın oynadığı The Trials of Oscar Wilde (Oscar Wilde’ın Dava Süreci) adlı oyun büyük ilgi gördü.
Oxford New College mezunu olan yazarın başlıca yapıtları Created in Captivity (Esaret Altında Yaratılan), The Funniest Man on Earth (Dünyanın En Komik Adamı – 1974), Breaking The Code: Westminster Diaries 1990-97’dir. (Şifreyi Kırmak: Westminster Günlükleri 1990-97) Bunların yanı sıra kraliyet ailesinden kişileri anlattığı biyografileri, çok satan kitaplar listesinde yerini almıştır.
Kaynak: ntvmsnbc.com (21 Nisan 2012)