Abdullah Aysu’nun “Osmanlı’da Tarım Politikaları” adlı kitabı Yeşil Politika Kitaplığı çerçevesinde Yeni İnsan Yayınevi’nden yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Tarımla yükselip tarımla çöken bir devlet: Osmanlı…
Osmanlı Devleti altı yüzyılı aşkın bir süre hüküm sürdü. Bu süre zarfında tarım hep merkezde yer alan bir unsur oldu. Kuruluş, yükseliş ve çöküş evrelerinde her dönemi tarımla anlatmak mümkün. Sendikalı bir çiftçi ve yazar olan Abdullah Aysu, Yeni İnsan Yayınevi’nden çıkan “Osmanlı’da Tarım Politikaları” isimli kitabında işte bunu yapıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyo-politik tarihini toprağı kılavuz edinerek okuyuculara aktarıyor.
Toplam 18 bölümden oluşan kitapta Abdullah Aysu, Osmanlı’nın ilk yıllarında toprak düzeninin yaklaşık olarak eşit ölçekte olması üzerinde duruyor ve toprakta özel mülkiyetin bulunmamasının etkilerini sorguluyor. Özel mülkiyet eksikliğinin sömürünün olmaması anlamına gelmediğini savunan Aysu, her dönemde Osmanlı’da üretenlerin sırtından geçinen sınıflar olduğunu ortaya koyuyor. Toprakta daha önce olmayan kişisel mülkiyetin kendisini gösterdiği yükseliş dönemiyle beraber düzenin sarsıldığını belirten yazar, “Özel mülk sahiplerinin köylüyü sömürmesiyle toprakları her geçen gün büyüdü, reayanın ise toprağı küçüldü, bazı reaya topraksız bile kaldı” tespitini yapıyor.
Arka kapak tanıtımında “Bu kitap bir tarih araştırması değil. Osmanlı’ya biraz sosyal, biraz politik bir nazar atan bir çalışma” şerhinin düşüldüğü eserde, aslında geçmişte, yani Osmanlı’da yapılan hatalardan Cumhuriyet döneminde ne kadar ders alındığı sorgulanıyor. Tam da bu nedenle İngilizlerin öncülüğünde yabancı ticaret burjuvazisinin tarım düzenini alt üst edecek şekilde Osmanlı pazarına giriş yaptığı İmparatorluğun son yıllarının anlatıldığı kısım büyük bir önem arz ediyor. İngilizlerin devlet katında kopardığı imtiyazlar, onları takip eden Batılıların tütün tarımını düzenleyip vergilendirmek için kurduğu Reji İdaresi ve alacak tahsilatçılığı yapan 20 bin çiftçinin katili Kolcular… Kitapta derinlemesine incelenen bu konular Osmanlı toplumunun hafızasına kazınan acı hatıralardan ibaret değil. “Osmanlı’da Tarım Politikaları” adlı eseri diğer tüm benzerlerinden ayıran en önemli noktaysa tarihin tozlu sayfalarına itilen İmparatorluğun tarım kooperatifçiliği deneyimine atfettiği önem. Abdullah Aysu, Osmanlı Anonim Aydın İncir ve Himaye-i Zürra Şirketi’ni ve Vali Rahmi Bey’i dışa bağımlı tarım politikalarına karşı cesaret örnekleri olarak okuyuculara sunuyor.
Abdullah Aysu’nun çalışması geçmişi hatırlatarak, gelecekte sömüren zalimlerin olmayacağı bir dünyanın umuduyla, okuyucuları tarihin tekerrürüne karşı uyarıyor.
Osmanlı tarihine ilginin tavan yaptığı bir dönemde, Yeni İnsan Yayınevi etiketiyle raflarda yerini alan “Osmanlı’da Tarım Politikaları” adlı eser, İmparatorluğun alternatif tarihine ilgi duyanların kayıtsız kalamayacağı bir eser.
edebiyathaber.net (25 Ağustos 2020)