Bir akşam vakti,
Geceye yakın.
Ilık bahar esintisi,
Taşlı kasaba yolu,
Babanın sıcak avucu.
Fısıltıyla sordu sorularını çocuk;
Fısıltıyla cevap verdi baba,
Ciddiymiş gibi davranıp başından savarak.
Akşam yemeklerinde olmayan,
Güzel gülüşlü, sert bakışlı,
Dünyaya merhametli,
Evine zalim baba.
Şaşkın çocuk,
Hem baş başa babasıyla,
Hem el ele…
Ilık bahar esintisi,
Taşlı kasaba yolu,
Babanın sıcak avucu.
Acımasız ve korkak kalacaktı babası çocukta!
Nerden çıktın be kurbağa?
Korktu senden çocuk,
Baba avucuna aldı, sevdi seni,
Çocuğa da sevdirdi.
Kasaba masal diyarı oldu birden,
Gece miski amber koktu,
Kanat takıp kuşlarla uçtu çocuk,
Kalbi mutlulukla doldu,
Baba, kurbağayı avuçlayıp kahraman oldu.
Ilık bahar esintisi,
Taşlı kasaba yolu,
Babanın sıcak avucu.
Baba bir gece kapıyı çekip giden,
Gittiği yerde boşluklarda yüzen,
Boynuna geçirip kalın urganı,
Kaçan oldu.
Acımasız ve korkak bir adam kalacaktı babası çocukta!
Ama o ılık bahar esintisi,
Taşlı kasaba yolu,
Babanın sıcak avucu
Ve kurbağa olmasaydı.
Ah be kurbağa nerden çıktın o gece,
Sen olmasaydın çocuğun hikâyesinde,
Her şey daha kolay olacaktı.
Aslı Avcı Türkkanı kimdir?
1982 yılında Diyarbakır’da doğdu; Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünü lisans, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitimde Yaratıcılık ve Drama Bölümünü yüksek lisans olarak tamamladı. Çocuk ve yetişkin grupları ile çalışmalarını sürdürmektedir.
edebiyathaber.net (27 Ağustos 2019)