Söyleşi: Şehnaz Helvacılar
Gaye Dinçel’in “Kim Bu Konuşan?” ve “Öykü Kahramanları Ülkesi’nde” adlı kitapları Gergedan Yayınları tarafından yayımlandı. İki resimli çocuk kitabı için de titiz ve keyifli bir editör-yazar çalışması yürüttük. Edebiyat Haber’in yeni köşesi Editör-Yazar söyleşisi için sorularımı sevgili yazarımıza yöneltiyorum.
Gergedan Yayınları’nın Türkiyeli Yazarlar Dizisi’nde yayımlanan ilk kitabın yazarısınız. Önce “Kim Bu Konuşan?”, bu yıl da devamı niteliğindeki “Öykü Kahramanları Ülkesi’nde” basıldı. Her iki kitapta da kalıpları zorlama, diğerlerini anlama, empati vb yönündeki eğitsel izlekleri, didaktik olmayan bir anlatımla veriyorsunuz. Evrensel bir dünyanın değerleri çocuk kitaplarında sizce nasıl yer almalı?
Benim için en önemlisi barış. Bu nedenle karakterlerim barışçı. Şiddetsiz iletişimin mümkün olduğuna inanıyorum.
Kitaplarımda hayallerim yer buluyor. Çocuk benliğimle yazarken kendiliğinden ortaya çıkıyorlar. Çocuklara bunu anlatmam lazım, diye düşünmeden.
Evrensel değerler, çocuk kitaplarında mesaj verme kaygısı gütmeden var olmalı. Böylece hep birlikte hayal gücümüze sahip çıkabiliriz.
Kitaplarınız çok neşeli ve çok renkli. Zeynep nasıl biri? Zeynepler çoğalınca dünya daha renkli bir yer olur mu?
Zeynep hayal gücü geniş, yetişkin kalıplarından uzak, keşfetmeyi seven, neşeli bir çocuk. Elbette, hepimiz Zeynep gibi olsak dünya rengârenk olur. Barış içinde üreterek, merakla keşfederek, sanatla gelişerek yaşarız.
Distopyanın ütopyanın karanlık kardeşi olduğu söylenir. Yaşadığımız dünya karanlığına ve tek renkliliğine karşın Zeynep’in, çocuklarımızın ve bizim ütopyamız mı Öykü Kahramanları Ülkesi? Böylesi bir ülkede/dünyada savaşlar ve düşmanlıklar olur muydu?
Evet, Öykü Kahramanları Ülkesi ütopyamız. İnsanların dayanışma içinde yaşadığı, farklılıkların sevinçle karşılandığı, gökkuşağı renkleriyle bezeli, neşeli bir yer. Kitaplarımın çizeri Özlem Arslanoğlu Sağol, hayal ettiğimden de renkli, capcanlı bir ülke yarattı, var olsun.
Böylesi bir yerde savaşın, düşmanlığın esamesi okunmaz. Çatışmalar, tartışmalar olacaktır tabii ama şiddetsiz iletişimle çözülecektir.
Yetişkinler ve çocuklara yönelik atölyeler yapıyorsunuz. Biraz söz eder misiniz içeriklerinden?
Çocuklarla kitap kapağı tasarlama atölyesi düzenliyorum. Kitaplarımdaki karakterleri ve resimleri inceliyoruz, kendi hayal güçlerini kullanarak çiziyorlar.
Yetişkinlerle yazı çizi atölyesi yapıyorum. Her hafta bir öykü yazıyorlar, grupça değerlendiriyoruz, editör gözüyle önerilerde bulunuyorum.
Zeynep’in dayısı çok iyi tanıdığımız biri. Ben asıl Zeynep’in ailesini merak ediyorum. İlginç bir aile. Zeynep’in dünyaya farklı bakmasında da çok etkileri var. Nereden esinlendiniz bu aileyi kurgularken?
Zeynep’in anne ve babası çalıştıkları dergi için kıtadan kıtaya gezip doğa fotoğrafları çekiyorlar. Onlar yokken dayısıyla kalıyor.
Sanırım ejderhaya binip ya da ışınlanıp dünyayı gezme hayalimin yansıması bu aile.
“Kim Bu Konuşan?” kitabınız Arnavutçaya çevrildi. Çok gurur verici bir başarı bu. Neden Arnavutça?
Arnavutça anneannemin anadili, ailece çok mutluyuz.
Kitaplarımı yurtdışında tanıtan ve temsil eden Kovan Ajans pek çok ülkeden yayıncıyla görüşüyor. Arnavutluk’taki yayıncım Botimet Dritan ile de görüştüler ve kısa sürede sonuç aldılar. Çevrildiği ilk dilin Aranavutça olması şahane bir tesadüf aslında.
edebiyathaber.net (23 Aralık 2021)