Buralar “leş” gibi kokuyor! | Burak Soyer

Usta gazeteci Mustafa Hoş’un yazdığı “Leş”, kötülükle iç içe yaşamaya alışmış biz sıradan vatandaşların, zaten kötü olan kötülüğün “leş” hâline nasıl dönüştüğünü, gözümüzün önünde cereyan eden olaylardan yola çıkarak anlatan bir kitap.  Gazeteci Mustafa Hoş, 6 Şubat depreminin sarsıntıları sürerken Twitter hesabından şöyle bir duyuru yapmış: “Bir ricam var. Yeni kitap için deprem dönemi dahil … Read more

Yar yine bana “uzun” geceler… | Burak Soyer

Çağdaş Azeri edebiyatının en önemli isimlerinden Kamran Nezirli, “Gece Yaman Uzundur” kitabında, insana dair ne var ne yok ortaya dökerek onu “özel” kılmaktan vazgeçip dünyanın sıradan hâli içindeki yerine yerleştiriyor ve yaşanılan ne varsa hepimizde var olduğunu yalın bir dille anlatıyor. Kamran Nezirli 19 Haziran 1958’de Azerbaycan’ın Astara bölgesinde doğmuş. 1980 yılında Azerbaycan Devlet Pedagoji … Read more

Mutsuz “kahramanların oyunu” | Burak Soyer

Tabasa Iori’nin yazıp resimlediği manga serisi “Kahramanların Oyunu”, iki kitap ile okurla buluştu. Sonu mutsuz biten masal kahramanlarının (Heroin’ler) sonsuza kadar mutlu yaşamak ve hayatta kalmak için birbirlerini öldürdükleri bu amansız macerada karşınıza Kırmızı Başlıklı Kız’dan Alice’e, Rapunzel’den Küçük Denizkızı’na kadar birçok “mutsuz kahraman” çıkabilir! “Ne zaman biteceği bilinmeyen bir kabus… Bu, bir kızın “ceza”sının … Read more

Bertrol Brecht’in ayak sesleri | Burak Soyer

Bertrol Brecht’in 1913 ile 1921 yılları arasında yazdığı eserleri “Bertrol Brecht – Bütün Oyunları 1” kitabında bir araya geldi. Kitapta yer alan oyunlar için Brecht’in sanat ve fikir dünyasına dair ilk izleri taşıyan eserler olduğunu söylemek mümkün.  10 Şubat 1898 yılında Almanya’nın Augsburg kentinde doğan Bertrol Brecht, yirminci yüzyıl Alman şiirinin ve tiyatrosunun en önemli … Read more

Polisiye edebiyat nedir? | Burak Soyer

Alper Kaya’nın kaleme aldığı “50 Maddede Polisiye Edebiyat”, edebiyatın içinde “kolay lokma” olarak kabul edilen polisiyenin aslında hiç de öyle olmadığını geçmişten günümüze dek inceleyerek hem yazarlar hem de okurlar için rehber işlevi taşıyan bir kitap olarak dikkat çekiyor.  Polisiye edebiyat sadece bizde değil tüm dünyada “çerezlik” kategorisine dahil edilen bir türdür. Yazın kumsalda okunur, … Read more

Bir savaşın “inşası” | Burak Soyer

Ahmed Fatih Andı’nın yazdığı “16. Yüzyılda Osmanlı-İspanyol Mücadelesinin Tahlili” alt başlıklı “Bir Dünya Savaşının İnşası”, Osmanlılar ile İspanyollar arasındaki savaş üzerinden, tarih, tarih felsefesi ile birlikte askeri ve siyasi bir “inşa” sürecinin nasıl oluştuğunu derinlemesine irdeliyor.  Ahmed Fatih Andı lisans eğitimini İstanbul Şehir Üniversitesi Tarih Bölümü’nde, çift ana dal eğitimini de yine aynı üniversitenin Siyaset … Read more

“Teknoloji bağımlılığına” çocuk gözüyle bakmak | Burak Soyer

Caner Sarıoğlu’nun yazdığı, Pınar Göktaş’ın resimlediği, “Şehirdeki Gizemli Sinyal – Faruk”, çağımızın adı konulmamış bir hastalığı olan “teknoloji bağımlılığına” çocukların gözünden bakarak, onların anlayabileceği bir anlatımla değiniyor.  Teknolojinin özellikle çocuklar üzerinde amacına uygun kullanımı ya da “kötü emellere alet olması” konusu artık gündemimizden çıktı. Bu bir “sorun” olarak görülmüyor uzun süredir. Bunun birçok sebebi var … Read more

Cengiz Aytmatov’un iki öyküsü ilk kez Türkçede | Burak Soyer

Usta yazar Cengiz Aytmatov’un Türkiyeli okurlarla ilk kez buluşan iyi öyküsünün yer aldığı “Bulgar Kızı – Talas’ın Kıyısında”, “Aytmatov edebiyatına” dair yeterli fikri verebilecek nitelikleri taşıyan bir kitap. Cengiz Aytmatov, şüphesiz ki tüm genel sınırlarıyla doğunun, dünya edebiyatına bir armağanıdır. Dünya edebiyatı için bir şanstır. 80 yıllık ömrüne, roman, hikâye, oyun türünde sayısız kitap sığdıran … Read more

“Kehanetin” sırrı çözülmeye başlıyor! | Burak Soyer

Sibel K. Uslu’nun yazdığı “Kehanetteki Çocuk – Suzan Orto”, büyülü ve fantastik dünyası, son sayfasına kadar düşmeyen temposu ve gizemiyle, okuru son sayfasına kadar merak içinde bırakıyor.  “Yada Taşı’nı çalınca, Ortoköy hastalanmaya başladı. Önce ağaçlar hastalandı. Gitgide daha az meyve vermeye başladılar. Bahar geldiği halde biberiyeler mora dönmedi. Birkaç yıl içinde hayvanların da değişmeye başladığını … Read more

“Ya herkes gibi ol ya da özel biri ol!” | Burak Soyer

İlk romanı “Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe” tüm dünyada azımsanmayacak bir okur kitlesine ulaşan Paola Peretti, ilkinin devamı olan ikinci romanı “Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı”nda, artık görme yetisini tamamen kaybetmiş kitabın kahramanı Mafalda’yı ergenlik sancıları ve özel hayatındaki olumsuzluklara rağmen yeni insanlarla yeni maceralara sokarak yine iyimser ve ilham verici bir hikâye sunuyor. Edebiyat … Read more

“O Sırada” Erman Çağlar ne yapıyordu? | Burak Soyer

Uykusuz dergisindeki yazılarıyla tanıdığımız Erman Çağlar’ın, üç kitaptan oluşan “O Sırada” serisinin ilk kitabı, kısa bir süre önce yedinci baskısıyla bir kez daha okurlarla buluştu. Çağlar’ın, sıradan hayatı ve dış dünya arasında kurduğu köprüde başından geçenleri tüm sadeliği ve bir mizahçıya yakışır diliyle anlattığı kitap, bize “Anladın sen!” diye ufaktan göz kırpmayı da ihmal etmiyor. … Read more

“İnsanlıktan” çıkmış “insanın” gerçekliği: “Evcil İnsan Barınağı” | Burak Soyer

Serhan Kansu’nun yazdığı “Evcil İnsan Barınağı”, kendini dünyanın “Tanrı’sı” sanan insanın, “insanlıktan” yoksun yaşamını alt üst eden bir rol değişimiyle onu empati ve vahşet arasında gidip gelen “gerçek dünya”ya sokuyor.  İstanbul doğumlu Serhan Kürşad Kansu, üniversiteye girmeden önce özel bir akademiden tiyatro oyunculuğu, yönetmenliği ve metin çözümleme dersleri almış. Yine aynı yıllarda tiyatroda oyunculuk, yönetmen … Read more