Işık Saraç’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Neden çocuklar için yazıyorsunuz? Bu sorunun birçok sebebi var aslında. İlk ve en önemli sebebi: çocuk ruhum hiç kaybolmadığı için sanırım. Çocuk gibi bakabilmek, çocuk gibi eğlenebilmek ya da çocuk gibi neşeli olmak beni çocuklar için yazmaya itiyor. Temelde yazı yazmak iyi hissettiriyor. Sanırım tuttuğum günlüklerle başladı yazmayı sevme heyecanım. (Kızıma da ilk günlüğünü ben … Read more

Öykü: Ben gülleri | Dilek Cabbar Göç

Yola çıkmak için bekledim. Kır çiçeklerinin arasından geçip her şeye üfleyen, her şeye dokunan zamanı. Anlatmak için. Sözcüklere yükleyip; taşınabilen taşınamayan, yaşanabilen yaşanamayan şeyleri. Şeyleri ve şeylerin arasındakileri. Tülden ve ipekten, çiçekten ve sözcükten eteğimi uzanıp tuttum kenarlarından, toplayıp belime iliştirdim noktalama işaretlerimi; bir dizi anahtarlık gibi. Çıplak ayaklarımla, çocukluk toprağıma bastım rüyamda. İşte o … Read more

Can Yiğit Tunçman: “Evrensel ve yerel sorunların, insanı insan yapan özelliklerin bir arada işlendiği bir roman.”

Söyleşi: Burak Soyer Can Yiğit Tunçman, Luna Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı Yazcan Yazıoğlu’nda gözü gibi baktığı kitabını bitirmeye çalışan müstakbel bir yazarın gazetede beraber çalıştığı, gizli güçlerce kaçırılan arkadaşını sokak sokak arayışını temposu hiç düşmeyen edebi bir dille anlatırken, ince ince değindiği konularla da kitabını hem güncel hem çağdaş hem de evrensel bir seviyeye taşıyor.  … Read more

Esra Kahya’nın psikolojik içerikli ilk romanı “Kambur” ile edebiyatın taş kalpli annelerinin izinde | Sitare Kanşay Sarayönlü

“Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır,” diye başlar Leo Tolstoy’un Anna Kararina’sı. Esra Kahya’nın 2021 sonbaharında basılan, Ahmet Hamdi Tanpınar anısına düzenlenen roman yarışmasında birinci olan eseri “Kambur” işte böyle mutsuz bir aileyi merceğine alan, psikolojik derinliğe sahip, vurucu bir roman.  Kambur Acıbe’nin Hikayesi  “…Kendi yatağımda ölü gibi … Read more

Öykünün kedi gözü ne görüyor? | Dilek Şimşek

Antropologlar antik çağdan beri bilgin ve şamanların çözülemeyen çelişkilere sembolik çözüm yolları sunacak hikâyeler anlattığını belirtir. Bu yolla gerçeklik bir şekilde dönüşüme uğramaktadır. Aristoteles Poeitika’da hikâye anlatma sanatını dramatik taklit (mimesis) ve insan eylemlerinin olay örgüsüne çevrilmesi olarak tanımlamış, hikâyeler (mythos) paylaşabilir bir dünya sağladığını söylemiştir. Hikâyeler yemek yemek kadar temel bir gereksinimdir. Hayatı yaşanmaya … Read more

Öykü: Yazgı | Özge Aydın Özcan

Siz hiç hayatınızda, aslında sadece tuvalete girmek için bir lokantaya girip, bol sarımsaklı bir tabak mantı yiyerek çıktınız mı? Yolun kenarında taksi beklerken, art arda çakan şimşeklerden telaşlanıp hiç düşünmeden otobüs durağına yöneldiniz ve aniden bastıran yağmurda sucuk gibi olup yarım saatten fazla titreyerek otobüs beklediniz mi? Biletsiz ve ıslak bir şekilde otobüse binip, “fazla … Read more

Hayatta kalmak, yeniden başlamak | Hatice Balcı

“…bizler oluşum halindeki eserleriz… ne tamamen özgür ne de tamamen belirlenmiş canlılarız. Dünya kısıtlamalarla doludur, ama kendi yolumuzu bulabiliriz…”* Jonah Lehrer Giray Kemer’in İletişim’den çıkan yeni romanı Türkçe Dublajlı İtalyan Filmleri Gibiyiz, adını romanda geçen bir cümleden alıyor. Alelâde bir barda, kibrit kutularını çarpıştırmakla meşgul Sabi’ye yanaşıyor Ahmet ve “T-34 mü onlar?” diye soruyor. Kısa … Read more

Geleceğin belirsizliğini sorgulayan roman: Hayatta Kalma Güncesi | Raşel Rakella Asal

İdeal bir toplum düzeni ve yönetim biçimi ortaya koyan eserler ütopik eserler olarak tanımlanır. Ütopya kelimesi eski Yunanca kökenlidir. Eu “mükemmel olan” topos da “yer, toprak, ülke” anlamına gelir. Bu eserlerin belirleyici özellikleri günün sorunlarına çözüm önerileri getirmeleri, geleceğin sorunlarını öngörebilmeleridir. Diyebiliriz ki, ütopik eserler yazıldıkları dönemin sorunlarını tespit ederek daha yaşanılır bir dünya kurgularlar. … Read more

“Bayan Unguentine’nin Seyir Defteri”ne dair | Didem Görkay

Stanley Crawford’ın 1972’de yayımlanan ve çağdaş dünya edebiyatının saklı hazinelerinden biri olan Bayan Unguentine’nin Seyir Defteri, geçtiğimiz yıl Suat Kemal Angı’nın nitelikli çevirisiyle Jaguar Kitap aracılığıyla okurla buluştu. Crawford, bu yapıtında anlatı sanatının uçsuz bucaksız olanaklarını gösteriyor. Yıllarca denizlerden denizlere sürüklenen, botanik bahçesine dönüştürülmüş bir mavnadır Bayan Unguentine. Sahipleri Bay ve Bayan Unguentine, görenleri hayrete … Read more

Öykü: Şeftali* | Yekta M. Çeliker

Benden herhangi bir meyve hakkında yazılmış metin telebinizi yazdığınız mektubunuzu okuduğumda, derginize layık metne beni götüren işaretin, o esnada partideki görevimi icra ettiğim çalışma masamın üstünde duruyordu. Ancak benim bunu iki gün sonra fark ettiğimi okuduğunuzda yüzünüzün alacağı ifadeyi merak ettiğim için böyle bir giriş yaptığımı bilmenizi isterim. Her şeyden önce bir meyve hakkında yazılmış … Read more

“12 Mart Dönemi”nin romana yansıları: Yansıtılan bir dönemin izinde | Feridun Andaç

Edebiyatın dönüştürücü rolü gene kendi kuralları içinde varlığını biçimler. Bu dönüştürme eylemi, yansıtıcı bilincin neleri içerdiği, yazarın algısıyla ilgilidir çoğunlukla. Duruş yeri, hayata bakışı/kavrayışı, donanımı, onu anlatma kıyısına getirenler bu belirleyicilikte başattır. Edebiyatın nesnesi hayat, öznesi insan olduğuna göre; türsel metinlerin bizleri çıkardığı yolculuklar gösterilenlerin anlamlarını kavramaya dair görme/bilme/anlama yolculuğudur çoğunlukla.   Yazarın oradan yansıttığı ışık … Read more

Sağlıklı ve mutlu yaşayıp, çocuklarımıza iyileşmiş bir dünya bırakmak için bilmemiz gereken her şey

Dr. Sevil Öz’ün Anti-Kanser Yaşam ve Beslenme adlı kitabı Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Bütün dünya insanlarının aynı anda sağlık üzerine düşündüğü, konuştuğu, tartıştığı zor ve tuhaf bir zamandan geçiyoruz… Pandeminin başından beri ilk gündemimiz sağlık oldu. Peki, bu kadar hızla yayılan ve can kayıplarına yol açan bir hastalıkla mücadele etmiyor olsaydık sağlık konusuna … Read more