Jerzy Kosinski: Dahi bir romancı mı, şöhret avcısı bir sahtekâr mı?

“İnsanoğlunun maruz kaldığı sıradan şiddetle, vahşet arasındaki farkın ölçülebilir olduğuna inanmıyorum. Bu, kişilerin olan biteni nasıl algıladığıyla ilgilidir. Doğu Avrupalıların zihinlerinde II. Dünya Savaşı ve sonrasında oluşan travmaları düşündükçe, kendimi bir kurban değil, o deneyimin bir parçası olarak görüyorum. Ben milyonlarca insandan biriydim yalnızca, ne eksik, ne fazla…” 1933 yılının 14 Haziran’ında, Polonya’nın Lodz kentinde … Read more

Irvin D. Yalom: Psikoterapi bilimini edebiyatın diliyle anlatan bir filozof

“Pek yakında, belki yalnızca kırk yıl içinde, beni şahsen tanıyan en son kişi de bir daha uyanmayacağı o gizemli yolculuğa çıkacak. İşte o zaman ben gerçekten ölmüş olacağım – yani hiçbir canlının hafızasında yaşamadığımda. Her zaman çok yaşlı birinin bir ya da daha çok insanı tanıyan en son kişi olduğunu düşünmüşümdür. O kişi öldüğünde, onunla … Read more

Isabel Allende: “Büyülü gerçekliğin” Latin kraliçesi…

“Ne iş yapıyorsun?” diye sordu, bir sohbet başlatma hevesiyle. Bu soruya pek çok yanıt verilebilirdi. Orada sessizce durup bu sıkıcı yere beni getirdi diye kocama lanetler yağdırdığımı söyleyebilirdim, ama daha az felsefi olan bir yanıtta karar kıldım. “Ben romancıyım.” “Vay canına! Ne kadar ilginç! Emekli olduğumda ben de roman yazacağım,” dedi. “Sahi mi? Peki şimdi … Read more

George Orwell : Kara ütopyacı, fütürist, vizyoner bir yazar | Hasan Saraç

“Özgürlük ancak ve ancak insanlara duymak istemedikleri bir şeyi söyleyebildiğimizde bir anlam ifade eder…” 25 Haziran 1903 günü Hindistan’ın Bengal eyaletinde bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Zengin bir İngiliz ailenin soyundan gelen babası, İngiliz İmparatorluğunun bu en büyük kolonisinde görevlidir. Burma’da yetişen annesi ise Fransız kanı da taşımaktadır. Doğduğunda verilen adıyla Eric Arthur Blair daha … Read more

Peter Carey : İki Man Booker ödüllü meçhul yazar

“Yalnızlığın ne demek olduğunu anlamların yitişini iyi bilirdim, yine de hiçbir zaman HİÇBİR ŞEY olmamıştım ben, hiçbir şeyin üzerinde sürüklenen bir hiçbir şey, hiç kimsenin bilmediği biri olmak, evrenin karanlığı kadar soğuk, ürkütücü. Ölümden beter bir korku.”   (Parrot and Olivier in America) 1943 yılında Avustralya’nın Victoria eyaletinin küçük bir kasabasında oto ticaretiyle uğraşan bir … Read more

Jean-Paul Sartre: Liberté kavramını hayat felsefesine dönüştüren egzistansiyalist

“Bu mantıklı, keyifli seslerin ortasında yapayalnızım. Tüm bu yaratıklar zamanlarını açıklamalar yaparak ve birbirleriyle hemfikir olmanın mutluluğunu yaşayarak geçiriyor. Tanrı aşkına, hep birlikte aynı şeyi düşünebilmek neden bu kadar önemli?” Kravatlı beylerin kafelerde gazete okuyup sohbet ettiği, tuvallerine rengârenk fırça darbeleriyle hayat veren empresyonistlerin Montmartre sokaklarında şaraplarını yudumladığı, zarif şapkalarıyla alımlı kadınların kaldırımlarda salına salına … Read more

Charles Dickens: Dinlenmek nedir bilmeyen adrenalin yüklü bir mucize

“Saygınlık ve hatta kutsallık, kimi zaman bazılarının sandığından çok daha fazla kılık kıyafet meselesidir.” Londra’nın merkezinde yükselen Buckingham Sarayı’nın inşasına Kral IV. George başlar. Projeyi kaldığı yerden Kral IV. William devam ettirir. 775 odalı bu görkemli sarayın ilk konuğu ise, aniden ölen amcası William’ın yerine geçen on sekiz yaşındaki Kraliçe Victoria olacaktır. İngiliz monarşisinin en … Read more

Ayn Rand: “Yeni Dünya”nın merkezinde bir cesur “девочка” divayuşka

“Bireysel haklar halk oylamasına tabi değildir; çoğunluk, bir azınlığın haklarını oylarıyla yok edemez. Hakların politik fonksiyonu azınlığı çoğunluğun baskısından korumaktır. Ve unutmayalım ki en küçük azınlık bireyin ta kendisidir.” Boris Pasternak’ın ünlü romanından uyarlanan Doktor Jivago filmindeki sahneleri hatırlatan karlı bir kış günü,  2 Şubat 1905’de, Saint Petersbourg’da yaşayan bir Yahudi ailenin ilk kızları dünyaya … Read more

Kurt Vonnegut Jr.: Gerçekle hayali, delilikle bilgeliği harmanlayan yazar

“Bazen sanatın ne işe yaradığını düşünürüm kendi kendime. Kömür madeni dehlizlerindeki kafeslerinde havayı solumaya çalışan serçelerin haline benzetirim sanatçıları. Sanatçılar hassas oldukları için toplumlara gereklidir. Hatta aşırı hassas. Madenlerde çalışan kaslı, yapılı, koskocaman adamların farkına varamadığı öldürücü gazların varlığına dikkati çekmek için oradadırlar çoğu kez…” 1922 yılının 11 Kasım sabahı Amerika’nın Indianapolis kırsalında bir çocuk … Read more

Douglas Adams: Pink Floyd’la gitar çalan çılgın mizah ustası

“İşte teknolojiye verdiğimiz tepkiler: 1.     Doğduğumuzda var olanlar sıradan ve normaldir, dünyamızın işleyişinin doğal parçasıdır. 2.     Biz on beş – otuz yaşları arasındayken icat olunanlar heyecan verici ve devrimci hamleler, mesleki fırsatlardır. 3.     Otuz beş yaşımızdan sonra icat edilenler ise dünyanın doğal düzenine aykırıdır…” 11 Mart 1952 günü, Londra’nın iki yüz kilometre kadar kuzeyindeki sessiz … Read more

Chuck Palahniuk: “Yeraltı” edebiyatının “yerüstü” kralı

“Ne kadar dikkat etseniz de, bir şeyleri kaçırmışsınızdır, zihninizi meşgul eden o doyumsuzluk hissini. Bilinçli bir şekilde duyumsamadan içinden koşup geçtiğiniz anlardan geriye kalan o buruk tadı. Eh, bu duyguya alışmanız gerek. Bir gün gelecek tüm hayatınız için böyle hissedeceksiniz. Bu yalnızca bir deneme.” Yeraltı biz sıradan faniler için yolu sonu demektir. Gözlerini yeşil dolarlara … Read more

Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si

“Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden kaçırırsak ömür boyu pişmanlığa mahkûm oluyoruz.” II. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmaya çalışan Japonya’nın Kyoto şehrinde bir … Read more