Ödüllü yazar Simon Van Booy’dan sarsıcı bir roman: “Yanılsamalar Atlası”

Kitapları on dört dile çevrilen ödüllü yazar Simon Van Booy’un “Yanılsamalar Atlası” adlı romanı Delidolu etiketiyle raflarda.  .scroll-pane { width: 200px; height: 120px; overflow: auto; margin: 0;padding: 0; } #commentForm { width: 500px; } #commentForm label { width: 250px;} #commentForm label.error, #commentForm input.submit { margin-left: 253px; } #signupForm { width: 670px; } #signupForm label.error { … Read more

Öykü: Tam bir saattir susuyordu | İlbay Alp

             O ne fırtınaydı öyle, rüzgarın iki gündür deli deli estiği kadar vardı. Gök kömür karasına büründü. Yağmur, kasabanın üzerine olanca görkemiyle, şimşeklerle bıraktı kendini. Yer gök birbirine girdi. Rüzgar, topraktan topladığı dalları, kuru yaprakları, gazete kağıtlarını, kıyıya köşeye atılmış pet şişeleri, iplere asılmış çarşafları aldı götürdü. Sel, sokağa gelişigüzel bırakılmış bisikletleri, belediyenin çöp kutularını, … Read more

Öykü: Pirinç | Tan Doğan

‘yârim’e pencere önü: bir sehpâ bir çift iskemle: önünde bir tepsi, tepside bir tas pirinç, ayıklıyorsun. kara gözlerin ak tasta, ak parmakların kara olanların ardında ne ki dokunmadan geçmiyorsun hiçbirini, ıskalamıyorsun sevgiyi… bakışlarını yakalayacağım bir bir; bir derdim bu. bir diğer derdim de nefesini koklamak, tutmak on ikisinden heyecanını. çürüğünü gördüğündeki kalp atışını, kırık olanları … Read more

Genel Ahlakın “Genel” Kadınları

  “İktidarın Mahremiyeti: İstanbul’da hayat kadınları, seks işçiliği ve şiddet” adlı kitabında Aslı Zengin, bu alanın nasıl devlet eliyle sessizleştirildiğini kendi pratikleriyle gösteriyor. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık tartışmalarının daha yoğun yapıldığı, daha görünür olduğu bir dönemdeyiz. Özellikle kadına yönelik şiddet konusunda kadın örgütlerinin istikrarlı çabalarının da etkisiyle artık bir hayli geniş bir çevre bu … Read more

Kitaplar kapaklarından nasıl “okunur”?

Bir kitabı sadece kapağına göz gezdirip yargılamamız pek beklenen bir şey değil elbette, ama bu yazının bağlamında ise bu konuya odaklanacağız.  En baştan başlarsak, “kitap” dediğimde bildiğimiz kitabı kastediyorum; tam anlamıyla bir kağıt-ve-mürekkep durumu, hani kolunuzun altında tutabileceğiniz, ya da, sanırım şu eski tablolarda ve dönem filmlerinde gördüğümüz 18’inci yüzyıl çocuklarının kullandığı kemer gibi şeylerle … Read more

   Seyla’nın “Sıra sende,” diyen sesiyle irkildim. Dinlemeyi bırakmış, üstünden yıllar geçen hikâyenin detaylarına dalmıştım. Anlatma sırası bendeydi. Kadehimden bir yudum aldım. Arkama yaslandım.                                                                                          Çok eski bir evdi…       İstanbul’a üniversite okumaya gelmiştim. Devlet yurdunda bilmem kaçıncı yedektim, özel yurtlar ise ateş pahası… Kafa dengi arkadaşım Serap’la, kendimize bir çatı altı bulmayı vadetmiştik. … Read more

Seyla’nın “Sıra sende,” diyen sesiyle irkildim. Dinlemeyi bırakmış, üstünden yıllar geçen hikâyenin detaylarına dalmıştım. Anlatma sırası bendeydi. Kadehimden bir yudum aldım. Arkama yaslandım.                                                                                      Çok eski bir evdi… İstanbul’a üniversite okumaya gelmiştim. Devlet yurdunda bilmem kaçıncı yedektim, özel yurtlar ise ateş pahası… Kafa dengi arkadaşım Serap’la, kendimize bir çatı altı bulmayı vadetmiştik. Böylece tatil günleri … Read more

Seyla’nın “Sıra sende,” diyen sesiyle irkildim. Dinlemeyi bırakmış, üstünden yıllar geçen hikâyenin detaylarına dalmıştım. Anlatma sırası bendeydi. Kadehimden bir yudum aldım. Arkama yaslandım.                                                                                      Çok eski bir evdi… İstanbul’a üniversite okumaya gelmiştim. Devlet yurdunda bilmem kaçıncı yedektim, özel yurtlar ise ateş pahası… Kafa dengi arkadaşım Serap’la, kendimize bir çatı altı bulmayı vadetmiştik. Böylece tatil günleri … Read more