Antoine de Saint-Exupéry: Düş bulutlarının ardında maceraperest bir pilot

“Hoşça kal, dedi tilki. Ve şimdi de sıra sırrımda, çok basit bir sır. İnsan ancak kalbiyle doğruyu görebilir. Esasın ne olduğu gözlerden gizlenmiştir.” Yirminci yüzyıla girerken Osmanlı İmparatorluğu’nun otuz dördüncü padişahı II. Abdülhamit tahtta ve altı yaşındaki Yahya Kemal Beyatlı Üsküp’tedir. Kuzey komşumuz Rusya’da Romanov hanedanının sultası devam etmektedir. Henüz Bolşevikler idareyi ele almamıştır, son … Read more

Jerzy Kosinski: Dahi bir romancı mı, şöhret avcısı bir sahtekâr mı?

“İnsanoğlunun maruz kaldığı sıradan şiddetle, vahşet arasındaki farkın ölçülebilir olduğuna inanmıyorum. Bu, kişilerin olan biteni nasıl algıladığıyla ilgilidir. Doğu Avrupalıların zihinlerinde II. Dünya Savaşı ve sonrasında oluşan travmaları düşündükçe, kendimi bir kurban değil, o deneyimin bir parçası olarak görüyorum. Ben milyonlarca insandan biriydim yalnızca, ne eksik, ne fazla…” 1933 yılının 14 Haziran’ında, Polonya’nın Lodz kentinde … Read more

Jean-Paul Sartre: Liberté kavramını hayat felsefesine dönüştüren egzistansiyalist

“Bu mantıklı, keyifli seslerin ortasında yapayalnızım. Tüm bu yaratıklar zamanlarını açıklamalar yaparak ve birbirleriyle hemfikir olmanın mutluluğunu yaşayarak geçiriyor. Tanrı aşkına, hep birlikte aynı şeyi düşünebilmek neden bu kadar önemli?” Kravatlı beylerin kafelerde gazete okuyup sohbet ettiği, tuvallerine rengârenk fırça darbeleriyle hayat veren empresyonistlerin Montmartre sokaklarında şaraplarını yudumladığı, zarif şapkalarıyla alımlı kadınların kaldırımlarda salına salına … Read more

Charles Dickens: Dinlenmek nedir bilmeyen adrenalin yüklü bir mucize

“Saygınlık ve hatta kutsallık, kimi zaman bazılarının sandığından çok daha fazla kılık kıyafet meselesidir.” Londra’nın merkezinde yükselen Buckingham Sarayı’nın inşasına Kral IV. George başlar. Projeyi kaldığı yerden Kral IV. William devam ettirir. 775 odalı bu görkemli sarayın ilk konuğu ise, aniden ölen amcası William’ın yerine geçen on sekiz yaşındaki Kraliçe Victoria olacaktır. İngiliz monarşisinin en … Read more

Kurt Vonnegut Jr.: Gerçekle hayali, delilikle bilgeliği harmanlayan yazar

“Bazen sanatın ne işe yaradığını düşünürüm kendi kendime. Kömür madeni dehlizlerindeki kafeslerinde havayı solumaya çalışan serçelerin haline benzetirim sanatçıları. Sanatçılar hassas oldukları için toplumlara gereklidir. Hatta aşırı hassas. Madenlerde çalışan kaslı, yapılı, koskocaman adamların farkına varamadığı öldürücü gazların varlığına dikkati çekmek için oradadırlar çoğu kez…” 1922 yılının 11 Kasım sabahı Amerika’nın Indianapolis kırsalında bir çocuk … Read more

Chuck Palahniuk: “Yeraltı” edebiyatının “yerüstü” kralı

“Ne kadar dikkat etseniz de, bir şeyleri kaçırmışsınızdır, zihninizi meşgul eden o doyumsuzluk hissini. Bilinçli bir şekilde duyumsamadan içinden koşup geçtiğiniz anlardan geriye kalan o buruk tadı. Eh, bu duyguya alışmanız gerek. Bir gün gelecek tüm hayatınız için böyle hissedeceksiniz. Bu yalnızca bir deneme.” Yeraltı biz sıradan faniler için yolu sonu demektir. Gözlerini yeşil dolarlara … Read more

Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si

“Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden kaçırırsak ömür boyu pişmanlığa mahkûm oluyoruz.” II. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmaya çalışan Japonya’nın Kyoto şehrinde bir … Read more

Téa Obreht ve Kaplanın Karısı

Téa Obreht çağdaş dünya edebiyatında eşine az rastlanır, yepyeni bir ses; 2011 Orange Ödülü ve Fransa’da Page des Libraries Ödülü’nün sahibi. Amazon’un Yılın Kitapları ve Guardian’ın Yılın Romanları seçkilerinde yer alan, New York Times’ın seçtiği Yılın 5 Romanı’ndan biri olan, ABD Başkanı Barack Obama’nın da Noel okumaları listesinde yer alan Kaplanın Karısı’na ve bu yetenekli, genç yazara … Read more

Tevfik Fikret: İlk entelektüel ve Aşiyan

Tevfik Fikret 144 yıl önce 24 Aralık günü doğdu. Belki baba olduğundan, belki muallim olduğundan, belki insana ve fenne inanan bir şairin kendine özgü diyalektiği yüzünden geleceğe olan umudu sonsuzdu. Eserlerinde ve hayatında karamsarlık ve umut iç içeydi.  “…Toprak vatanım, nev-i beşer milletim… İnsan / insan olur ancak, buna iz’anla inandım / Şeytan da biziz, … Read more

İlke Kamar’dan, Chuck Palahniuk’un “Ölüm Pornosu” adlı romanı üzerine bir yazı

Ölüm pornosuna dönüşecek çekimler Duyularınıza hiçbir şey sağlamayan soğuk bir hiçlik, tiksinti verici bir boşluk duygusu Palahniuk romanlarının ardından hissedilir. Aykırı gördüklerimiz, bazen konuşmadıklarımız,  şiddet, vahşet ve cinselliğin her türlü tutumunun övüldüğü; çoğunlukla gerçekle hayal arasında gezinen bir duruş çıkar karşımıza. Onun yarattığı edebi dilde şiddet belirgin bir yere sahiptir. Palahniuk, uyuşturucu ya da seks … Read more

Z. Güldem Zeybek Tazegül’den, Ursula K. Leguin’in “Rüyanın Öte Yakası” adlı romanı üzerine bir yazı.

Rüyalar Gerçek Olsa Dün gece ‘çok acayip’ bir dünya gördüm rüyamda. Benim dünyam… Devlet diye bir şey de yoktu, farklı milletten insanlar da… Herkesin vatandaşı olduğu tek bir ülke vardı. İstediğiniz zaman istediğiniz yere gidebiliyordunuz. Vize alma gibi bürokratik hiçbir işleme, havaalanlarında bavullarınızın içinde ne varsa ortaya dökülmesine, ayakkabılarınızı çıkarıp geçmek zorunda olduğunuz ‘güvenlik’ kontrollerine … Read more

Z. Güldem Zeybek Tazegül’den, Charles Dickens’ın, “Edwin Drood’un Gizemi” adlı romanıyla ilgili bir yazı.

Elma Dersem Çık, Armut Dersem Çıkma! Taşıması ağır gelen bir sır bilseniz n’apardınız? Ya da ne bileyim; dünyaca ünlü bir yazarın yarım kalmış bir kitabını elinize geçirseniz? İşte size, bu iki soruya da cevap bulabileceğiniz muhteşem bir roman… Kendisine yüzlerce “beğenilmeyen son” yazılmış bir şaheser. Belki de hayatının romanını yazıyor olduğu düşünülen Charles Dickens’ın geçirdiği … Read more