Chuck Palahniuk: “Yeraltı” edebiyatının “yerüstü” kralı

“Ne kadar dikkat etseniz de, bir şeyleri kaçırmışsınızdır, zihninizi meşgul eden o doyumsuzluk hissini. Bilinçli bir şekilde duyumsamadan içinden koşup geçtiğiniz anlardan geriye kalan o buruk tadı. Eh, bu duyguya alışmanız gerek. Bir gün gelecek tüm hayatınız için böyle hissedeceksiniz. Bu yalnızca bir deneme.” Yeraltı biz sıradan faniler için yolu sonu demektir. Gözlerini yeşil dolarlara … Read more

Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si

“Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden kaçırırsak ömür boyu pişmanlığa mahkûm oluyoruz.” II. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmaya çalışan Japonya’nın Kyoto şehrinde bir … Read more

Téa Obreht ve Kaplanın Karısı

Téa Obreht çağdaş dünya edebiyatında eşine az rastlanır, yepyeni bir ses; 2011 Orange Ödülü ve Fransa’da Page des Libraries Ödülü’nün sahibi. Amazon’un Yılın Kitapları ve Guardian’ın Yılın Romanları seçkilerinde yer alan, New York Times’ın seçtiği Yılın 5 Romanı’ndan biri olan, ABD Başkanı Barack Obama’nın da Noel okumaları listesinde yer alan Kaplanın Karısı’na ve bu yetenekli, genç yazara … Read more

Tevfik Fikret: İlk entelektüel ve Aşiyan

Tevfik Fikret 144 yıl önce 24 Aralık günü doğdu. Belki baba olduğundan, belki muallim olduğundan, belki insana ve fenne inanan bir şairin kendine özgü diyalektiği yüzünden geleceğe olan umudu sonsuzdu. Eserlerinde ve hayatında karamsarlık ve umut iç içeydi.  “…Toprak vatanım, nev-i beşer milletim… İnsan / insan olur ancak, buna iz’anla inandım / Şeytan da biziz, … Read more

İlke Kamar’dan, Chuck Palahniuk’un “Ölüm Pornosu” adlı romanı üzerine bir yazı

Ölüm pornosuna dönüşecek çekimler Duyularınıza hiçbir şey sağlamayan soğuk bir hiçlik, tiksinti verici bir boşluk duygusu Palahniuk romanlarının ardından hissedilir. Aykırı gördüklerimiz, bazen konuşmadıklarımız,  şiddet, vahşet ve cinselliğin her türlü tutumunun övüldüğü; çoğunlukla gerçekle hayal arasında gezinen bir duruş çıkar karşımıza. Onun yarattığı edebi dilde şiddet belirgin bir yere sahiptir. Palahniuk, uyuşturucu ya da seks … Read more

Z. Güldem Zeybek Tazegül’den, Ursula K. Leguin’in “Rüyanın Öte Yakası” adlı romanı üzerine bir yazı.

Rüyalar Gerçek Olsa Dün gece ‘çok acayip’ bir dünya gördüm rüyamda. Benim dünyam… Devlet diye bir şey de yoktu, farklı milletten insanlar da… Herkesin vatandaşı olduğu tek bir ülke vardı. İstediğiniz zaman istediğiniz yere gidebiliyordunuz. Vize alma gibi bürokratik hiçbir işleme, havaalanlarında bavullarınızın içinde ne varsa ortaya dökülmesine, ayakkabılarınızı çıkarıp geçmek zorunda olduğunuz ‘güvenlik’ kontrollerine … Read more

Z. Güldem Zeybek Tazegül’den, Charles Dickens’ın, “Edwin Drood’un Gizemi” adlı romanıyla ilgili bir yazı.

Elma Dersem Çık, Armut Dersem Çıkma! Taşıması ağır gelen bir sır bilseniz n’apardınız? Ya da ne bileyim; dünyaca ünlü bir yazarın yarım kalmış bir kitabını elinize geçirseniz? İşte size, bu iki soruya da cevap bulabileceğiniz muhteşem bir roman… Kendisine yüzlerce “beğenilmeyen son” yazılmış bir şaheser. Belki de hayatının romanını yazıyor olduğu düşünülen Charles Dickens’ın geçirdiği … Read more

Melike Uzun’dan, Dostoyevski’nin “İkiz” adlı kitabıyla ilgili bir yazı

İkiz “…İşte şimdi gözlerinin önüne sonsuzca bir gece bağlıyorlar/ Ama şu anda,/ Damarlarında dolaşmakta olan kan daha da renkli/ Ve bu kandan/ Pırıltılı dalgalar halinde akan/ Bütün bir yaşam fışkırıyor./ Ve o/ Bu anda, şu ölüm anında/ Kaybedilmiş bütün bir geçmişi/ Ruhunda yeniden canlandırıyor;/ Bütün bir yaşam yeniden uyanıyor içinde…”(İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, Stefan Zweig, … Read more

Onur Işık, Julia Bachstein’in “Kedi Hikayeleri” adlı kitabı üzerine yazdı

Yeni başlayanlar için kediler! Kediler üstüne neredeyse herkesin belli bir ön kanaati vardır; onları nankör ya da oyunbaz şirin yaratıklar olarak görmemiz gibi. Kedi Hikayeleri işte bizim bu kanaatlerimizden yola çıkarak çeşitli öyküleri harmanlayıp önümüze sunmuş. Kimisi sizi gülmekten kırıp geçirecek, kimisiyse yüreğinizde bir sızı bırakacak olan bu hikayelerin çoğunluğu Alman edebiyat alemine mensup yazarlardan … Read more

Pelin Temur, Paul Ricoeur’un “Eleştiri ve İnanç” adlı kitabı üzerine yazdı

Boşlukta Dönen Kıskaç Eleştiri Ve İnanç, Fransız düşünür Paul Ricoeur’un 1994 ve 1995 yıllarında François Azouvi ve Marc de Launay’a verdiği uzun söyleşiden oluşan bir kitap. Söyleşi, yazarın çalışma odasında yapılmış. Bir filozofun çalışma odasında karşılaşmayı umduğunuz tüm hayaletlerle karşılaşıyorsunuz okurken: Düşüncesi üzerinde etkili olmuş düşünürler, yazarlar, çerçevelenmiş fotoğraflar, gazete kupürleri, not edilip peşine düşülmemiş … Read more

Onur Işık, Ertuğ Uçar’ın “Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer” adlı kitabı üzerine yazdı

Yine seni seyrettim! Sonsuz maviliğin kıyısında, ortasında ya da biraz uzak bir kenarında rastlarız onlara. Zaman zaman mahzunluğu gövdesine yapışan yosunlardan okunan deniz fenerlerinden bahsediyorum. Denizin ve denizcilerin bu hüzünlü ama mağrur arkadaşını Ertuğ Uçar’ın kitabı Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer karşıma çıkardı tekrardan. Tekrardan diyorum çünkü bu güzel öykü kitabı geçen sene bir yolculuk … Read more

Melike Uzun, Rita Felski’nin “Edebiyat Ne İşe Yarar?” adlı kitabı üzerine yazdı

Edebiyat Ne İşe Yarar sorusu  edebiyatın işe yaramayabileceği ya da en azından bazılarının bu tezi savunuyor olabileceği düşüncesini içinde bulundurmaz mı? Hatta daha da ileri gidersek bu tümcenin, edebiyat bir işe yaramaz, yargısını vurgulamak için kurulduğunu bile söyleyebiliriz. Son zamanlarda kimsenin açıkça söyleyemediği, pek çok kişinin, özellikle doğum tarihi bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasına denk gelenlerin, aklından sıkça geçirdiği … Read more