Edebiyatın en güzel cadısı: Clarice Lispector | Necla Akdeniz

“Her kültür kendi cadısına ve büyücüsüne sahiptir ve her kültürde bunlara imrenilir ve bunlardan korkulur.” Lois Martin – Cadılığın Tarihi Tıpkı içeriği gibi tılsımlı bir sözcüktür, cadı. Tekinsizdir aynı zamanda, bildiğimiz, güvendiğimiz sularda yüzdürmez bizi. Onun suları bataklıktır daha çok, timsah, yılan, sivrisinek gibi birçok tehlikeli ve öldürücü hayvana ev sahipliği yapar. O bataklığa girmek … Read more

Öykü: Taşrada soğuk günler | Serdar Ağababa

İnsanın aklından atamadığı sesler, vazgeçemediği eşyalar vardır. Ne kadar zaman geçerse geçsin zihnin bir köşesinde hayatımıza dahil olduğu o ilk anın ruhunu taşırlar. Kimi zaman modası çoktan geçmiş bir oyuncak, kimi zaman sararmış bir kâğıt, kimi zaman da tıpkı bende olduğu gibi belleğinizden silinmeyen sıradan, mekanik bir telefon sesi; hala davetsiz biçimde çalan her telefon … Read more

Bir bakışı solduran zaman (6): Söz ki dönüştürür… | Feridun Andaç

Uzaklıktaki  yakınlık Dinmesini beklemek istedin, bir süre geçmeliydi. Dönüp düşününce o ânı, yargılamak yerine anlamak, unutmak yerine hissettiklerimi dile getirmek için. Bazı sözler geldi dilinin, aklının ucuna. Sizi bir araya getirenin ne olduğunu anlamak için de yeterli ipucuydu sanki bunlar: Duygulanış: istenen, kendini bulmak, orada yaşamak; yeniden ruhunu keşfediş. Dokunmak: bunları taşıyan, ama bir o … Read more

Aynanın öte yüzü: Kara Kitap | Engin Demir

Bir kitap düşünün, yayımlandığı günden bu yana üzerine yazılar, eleştiriler hiç eksilmesin hatta üzerine yazılan yazıların bir araya getirildiği bir kitap, sırları için ayrı bir kitap ve yirmi beşinci yılına özel ayrı bir kitap çıksın. Hiç kuşkusuz adı Kara Kitap olan bu roman daha uzun yıllar edebiyat dünyasını meşgul edecek. Kara Kitap; kurgusuyla, karakterleriyle ve … Read more

Hem aydınlık hem karanlık | Havanur Taflan

  “Zamanların en iyisiydi… En kötüsü de… Akıl çağıydı, budalalık çağı da inanç çağıydı aynı zamanda ama inkâr çağıydı da. Bir taraftan aydınlık bir taraftan karanlık….”   Dickens’in, Fransız Devrimi’nin terör döneminde, Paris’in öfkeli, kana bulanmış sokaklarında, giyotinin gölgesinde yaşamak zorunda kalan bir grup insanın hayatını anlattığı İki Şehrin Hikayesi’nin giriş kısmı bu şekilde başlıyor. Hem … Read more

Bir bakışı solduran zaman (4): Can hûması, zaman humması… | Feridun Andaç

1./ Zaman döngüsü Sözün uğrak yerlerinden geçiyor her bir bakışım… Durup tek bir yöne bakamıyorum. Bu nedenledir ki çoğalıyor sanrım. Yaşadığın ânla varsın. Algın, bakışın, düşünüşünle. Çaresiz alıp gezdireceksin gözlerini, aklını. Dokunacaksın her bir şeye, sana dokunsalar bile. Yeni başlangıçlar arayacaksın. Sağanaktaki söz gibi çoğalacaksın her biriktirdiğinle. İlk cümle: “Güzün son demlerinde sıkıcı bir gece … Read more

“Kaygı Psikolojisini Yönetebilmek” yayımlandı

Kunter Kurt ve Cevher Sönmez’in birlikte kaleme aldığı Kaygı Psikolojisini Yönetebilmek Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Tüm Endişelere, Korkulara ve Corona’ya Karşı Kaygı bozukluğu ile ilgili sorunların belki de kişisel gündemimizin ilk sıralarında yer aldığı günlerden geçiyoruz. Peki, bu kaygıyla başa çıkmayı nasıl başaracağız? Kunter Kurt ve Cevher Sönmez işte bu sorunun peşine düştüler … Read more

Bir bakışı solduran zaman (3): Göze gelen | Feridun Andaç

“Ütopyalar, bir avunma sağlarlar; gerçek yerleri olmadığı halde yine de, kendilerini açıp gösterdikleri fantastik ve dingin bir bölge vardır.” Michel Foucault Size hikâyemi anlatmalı mıyım, bilemedim! Esin verdiğiniz kesin. O bakışların öyle kime gülümsediğini merak etmedim desem yalan olur. Hayır, kendimi anlatmayacağım. O bildiğiniz hikâye içindekini, yani o ‘ben’liği anlatabilirim ancak. Dinleyen biri olduğunuz için … Read more

Murat Erdin: “Değişim umudu da teknolojik ürünlerin kişiselleşmesi gibi kişiselleşti.”

Söyleşi: Soner Sert “Nasıl bir dünyada yaşadığımız kadar, yakın gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımız da önemli. Üstelik geleceğin dünyası eski dünyadan çok daha hızlı geliyor yeni nesillere. Sanayi devriminden önce hayatın akışı çok daha ağırdı. Meslekler oluşmamıştı, sendikalar yoktu, çalışma saatleri belirsizdi. Sanayi devrimi modern dünyayı şekillendiren ve bugün bize sıradan gelen çok sayıda kavramı … Read more

Seda Sümer’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu 1- Neden çocuklar için yazıyorsunuz? Yaşam enerjisinin en saf ve aynı zamanda en güçlü hali çocukluk. Onların iç dünyalarını, hayata bakışını, maddi manevi ihtiyaçlarını anlayabilmek ve karşılayabilmek dünyanın yeniden iyi bir yer olabilmesi için elzem. Hayatı anlamak, zamanla ve dünya düzeniyle bozulan öz değerleri düzeltebilmek, tabiri caizse insanoğlunu fabrika ayarlarına döndürebilmek için … Read more

Baltı! Doğaüstü mü gerçek mi? | Mehmet Özçataloğlu

Nasıl bir yıla başladık ve nasıl bir yılı geçiriyoruz, hayretle izliyorum. Neleri umut etmiştik nelerle karşılaştık. Açıkçası sürecin buraya evrileceğini de hiç düşünmemiştim. Bir distopya romanı gibi adeta. Ama hayat işte ne getiriyorsa onu yaşıyoruz. Şimdi tedbirli, temkinli olma zamanı. Gerisini yine yaşayıp görürüz. Bu yazıyı Perşembe günü yazıyorum ve umut ediyorum ki pazartesi yayınlanacak. … Read more

Bir zaman yolculuğu: Yıldız Gezgini | Ömürcan Bozali

Belirli kurallara sahip bir dünyaya gözlerimizi açarız. İnsanlar var olma şaşkınlıklarını üzerinden atmaya çalıştıkları ilk anlarla birlikte hayatlarını sürdürebilmek için önce nefes almaya, yemeye, içmeye, cinselliğe, uyumaya ve boşaltıma ihtiyaç duyarlar. Sonra beden sağlığını koruma, üzerinde yaşadığı yeri koruma –çünkü insanın yaşadığı yer onun varlığının bir kanıtıdır- aile kurma ve çalışma ihtiyacı gelir. Çalışma kavramının … Read more