Dilin paradoksu: Küfür | İsmail Gezgin

“Sana ağrı veren dışında tüm dişlerin dökülsün” Dil yabancıdır; insanın doğal gerçekliğinin yadsındığı kültürel dünya, bir ruhlar hapishanesidir; içinde toplumsal göstergelerin yem olarak kullanıldığı bir Özne kapanıdır; Baba’nın ismiyle birlikte kapısından girilen simgesel gerçeküstü dünyanın işletim sistemidir. İnsanın kendi ağzından çıkarak yaşamını yepyeni bir gerçeklikle kuşatan dil, insanlararası ilişkinin yasasını bünyesinde taşımıştır. O insanın geleceğinin … Read more

Ya benim olacaksın ya da kara toprağın | İsmail Gezgin

“Komşu komşuyu kıskanır, mal mülk peşinde koştuğundan. Budur insanlar için iyi olan rekabet. Çömlekçi çömlekçiye garaz bağlar, doğramacı doğramacıya; Dilenci dilenciyi kıskanır, şarkıcı şarkıcıyı” Hesiodos, İşler ve Günler. Yaşamın merkezine kendini yerleştiren ve tüm şeylerin kendisi için üretildiğine inanan insan, doğayla giriştiği mücadelede her şeyden medet ummuş, evrendeki tüm güçlerin efendiliğini üstlenmekten bile çekinmemişti. Her … Read more

Neşeli insanların tarihöncesi resimleri | İsmail Gezgin

Kayalık Latmos Dağlarında bir çoban olan Endymion, geceleri yine bu doğa harikası dağlardaki mağarasında uyumaktadır. Ay Tanrıçası Selene Latmos’un üzerine doğup da mağarada uyuyan Endymion’un güzelliğini görünce çarpılmış, delikanlıya aşık olmuştur. Her gece onu seyretmek için dağın doruklarına çıkıp mağarayı aydınlatan Selene sonunda bir gün göklerin efendisi Zeus’a yalvarmış ve ondan ölümlü sevgilisine sonsuz gençlik … Read more

Soykırım, sömürü, zulüm: Latin Amerika | İsmail Gezgin

“Uluslararası işbölümü sonucunda bazı ülkeler kazanırken bazı ülkeler de kaybediyor: Hep kazananlarla hep kaybedenler. Bizim bugün Latin Amerika diye adlandırılan toprağımız, kendini hep kaybetmeye adamış durumda. Rönesans Avrupalılarının dişlerini boğazımıza geçirmek üzere okyanusa atıldıkları uzak çağlardan beri böyle bu. Yüzyıllar geçti aradan. Ve bütün bu süre boyunca Latin Amerika, işlev ve görevlerinde her gün biraz … Read more

Sanatçının gündüz düşleri | İsmail Gezgin

Sanat bir şey hakkındadır ve bir anlam taşır. Bir şeyden, bir anlam çıkarmak mümkünken, anlamın bir şekli yoktur; anlam maddeler dünyasına dahil değildir. Onu bu dünyaya dahil eden nesnelerdir. Bu yüzden sanat, anlamın cisme gelmiş halidir; anlamın dünyayla irtibatını kuran zaman-ötesi araçlardır. Çünkü “dünya şeylerin değil olguların toplamını ifade eder”. Bunun içindir ki sanat eserini … Read more

İsmail Gezgin’le arkeoloji dersleri: Uygarlaşan iştah

Gümüşlük Akademisi, 17-18 Ocak’ta İsmail Gezgin’le “Uygarlaşan iştah” başlıklı arkeoloji dersleri düzenliyor. Besini dönüştüren insan, insanı dönüştüren besin, yemenin tarihine bir yolculuk… İnsan hiç durmadan yedi; otları, ağaçları yedi; hayvanları yedi. Kendisine yasaklanmış olanları yedi. Cennetten oburluğu yüzünden kovuldu. Başına ne geldiyse yemek yüzünden geldi çünkü bilmiyordu ki ne yerse biraz da oydu. Hammaddeleri besine … Read more

“Unutulmuş Krallık: Antik Alalah’ta Arkeoloji ve Fotoğraf” | İsmail Gezgin

Arkeoloji, gelecek için geçmişi okumak, unutulmuş tarihsel hatıraları yeniden canlandırmak iddiasındaki bir disiplindir. Bir Buzdağı olarak yaşamın görünmeyen köklerini disiplinlerarası bir yaklaşımla ortaya koyan, farklı açılardan fotoğraflarını çekip anlamaya dair okumalar yapan bir anlayışı temsil eder. Asıl çalışma nesnesi olan eski eser yardımıyla ulaşmaya çalıştığı, insanın geride bıraktığı yılların muhasebesini yapar. Arkeoloji, bireyin, toplumsal ilişkilerin … Read more

“Masum değiliz hiçbirimiz” | İsmail Gezgin

“Yoksullarımızın sefaletine doğa kanunları değil de kurumlarımız yol açıyorsa, günahımız büyüktür” C. Darwin “Yurttaşlar diyeceğiz onlara masalımızda, sizler kardeşsiniz, ama tanrı hepinizi farklı bir çerçeveye oturttu. Bazılarınızda buyurma gücü var, Tanrı bunların bileşimine altın koydu, bu yüzden en büyük onur da onların; bazılarını gümüşten yaptı, yardımcı olsunlar diye; yine bazılarını, çiftçi ve zanaatkar olacakları, demir … Read more

Davranışlarımızı genlerimiz mi belirler? | İsmail Gezgin

İnsanın eşleşme davranışı üzerine yapılan bir araştırmada seçilen kadın ve erkek katılımcılar karşı cinsten hiç tanımadıkları insanlara yaklaşır ve kısa bir girişten sonra, “Bu gece benimle çıkar mısın?” “Bu geceyi benimle geçirir misin?” “Bu gece benimle yatar mısın?” sorularını yöneltirler. Araştırma sonucunda özellikle üçüncü soruya verilen yanıtlardaki cinsiyet farkı dikkatleri çekmiştir. Kadınların hiç biri bu … Read more

Bakanın baktığı yerden gördüğü: Sanat | İsmail Gezgin

Hiç kimse diğerine başkasını gördüğü yerden bakamıyor. Her birinin bakışı, bakılan gözlerden başlayarak ve bakılan yerden giderek farklılaşan bir açıyla, bakılana ulaşıyor. Hiç kimse gördüğünü diğerinin gözünden göremiyor. Bakan gözün açısı görünenin görünme açısını oluşturuyor ve dolayısıyla kimse aynı şeyi görmüyor. Görünen, görülmek istenenin yansıması her gözde farklı suretlere bürünüyor. Gözü görür kılan ardındaki göstergelerdir. … Read more

Kafamıza taş yağacak | İsmail Gezgin

“Geçmişteki neredeyse tüm türler başarısızlığa uğradı. Eğer nesilleri aşamalı bir şekilde ve sessiz sedasız tükendiyse, ya da bir takım aşağı özelliklere sahip oldukları için ölmeyi hak ettilerse, yeryüzü hakkında olumlu duygularımıza halel gelmez.  Fakat ölümleri şiddet doluysa; üstelik hiç bir hataları da olmamışsa, o zaman dünyamız o kadar da güvenli bir yer değil demektir.” David … Read more

Sınıf mücadelesinin antikçağı | İsmail Gezgin

“İnsanlık tarihi bir mücadele tarihidir; ırklar, bireyler arasında değil sınıflar arasında cereyan eder.” Marx-Hegel  1993 yılından bu yana Çatalhöyük kazılarını yürüten arkeolog Ian Hodder, ören yerinden son zamanlarda elde ettikleri ilginç verileri kamuoyu ile paylaşmaya başladı. Ona göre, Neolitik Dönem’in ilginç bir temsilcisi olan ve yaklaşık 9400 yıl önce kurulan, çağdaşlarına göre bir hayli kalabalık … Read more