19. Ulus Baker Okuması 12 Ocak’ta

19. Ulus Baker okuması, 12 Ocak Cuma günü saat 19:00’da yapılacak. Okuyucu: Fulden İbrahimhakkıoğlu Okunacak metin: “Kilise Büyücüleri Neden Hep Yakar?” (Okuyucunun önerdiği ek metinler, “Orlando ya da Kadınlaşmak”, “Virginia Woolf: Rizom Metin”, “Bir Büyücü Olarak Virginia”, “Cadılar ve Büyücüler”, “Azınlık Edebiyatı Nedir?” başlıklı yazılar. Bu yazılar ve okunacak ana metin Ulus Baker’in “Yüzey Bilim … Read more

Oscar’ın yabancıları 11-21 Ocak tarihleri arasında

İstanbul Modern Sinema, 11-21 Ocak tarihlerinde Oscar’ın Yabancıları adlı seçkiyi sinemaseverlerle buluşturuyor. “Yabancı Dilde En İyi Film” Oscar’ına aday 13 filmin gösterileceği seçkideki yapımlardan 7’si son dokuza kalan filmler arasında bulunuyor İstanbul Modern Sinema, Başka Sinema işbirliğiyle ve Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla, 90. Akademi Ödülleri’nde “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday filmlerden oluşan bir … Read more

Sırlarla büyüyen yalnızlık: Gündönümü | Funda Dörtkaş

Doğum ile ölüm arasında insana ayrılan zamanın gerçekliği, biteviye bir anlam arayışının çaresizliği ile kesişir. Tıpkı Cioran’ın dediği gibi hayatın bir mucizeyi işaretlemediği ve tedirginliğimizi heba oluşumuza kadar vardıran âna ve hayatın devimine yönelik hayranlık yok olduğunda, her şeyle aramızdaki deneyimi tökezleten yalnızlık başlıca inancımızın sahibi olur[1]. Yalnızlık, tekinsiz hayatın en güçlü unsuru olan hakikati … Read more

Değer taşıyan tek hikâye, bedelini ödediğinizdir! | Sibel Gögen

Yarattığı eşsiz üslubu, kullandığı coşkulu ve cesur dili, edebiyata argoyu, günlük konuşma dilini ve sokağın sözcüklerini sokması nedeniyle modern edebiyatın dönüm noktası sayılan Gecenin Sonuna Yolculuk’un yazarı Louis-Ferdinand Celine (Louis-Ferdinand Destouches, 1894-1961), dünyanın pek çok bölgesinde döneminin zorlu hastalıklarıyla mücadele etmiş bir hekimdir aynı zamanda. 1924 yılında Paris Doğum Hastanesi’nde stajyer doktor olarak çalışmaya başlayan … Read more

Okumak, karmaşık ve sonsuz bir eylemdir! | Aysel Sağır

“İnsanların çoğunluğunun sorunu cehaletleri değil, bilmedikleri halde bildiklerini sanmalarıdır…” Bu sorunsala edebiyat ne denli yaklaşır ya da nasıl çözer? Asıl olarak edebiyatın böyle bir derdi yok. Edebiyat, pozitif bilimler gibi metodolojik bir yöntem de gereksinmiyor ama bir kuramı var. Peki, nedir edebiyat kuramı?  İngiliz Edebiyat Profesörü Paul H. Fry, Edebiyat Kuramı’nda buna yanıt vermeye çalışıyor. … Read more

‘Sokağın acımasız gelgitleri’ ve Wirginia Woolf | Aysel Sağır

İnsanlık tarihinde sanayi devrimi bilindiği gibi çok önemli bir eşik olarak kabul edilir. İngiltere 18. yüzyıl sonunda sanayi devrimini gerçekleştirdiğinde, kırsal hayatın da kent merkezlerine akarak, dağılan çözülen yaşamları dayattığını söylemeye gerek yok. Hemen burada akla bir soru geliyor; uygarlığın beşiği olarak kabul edilen Avrupa, sanayi devrimiyle birlikte nasıl bir yoldan geçmiştir? Konu tümüyle, bu … Read more

Figen Şakacı: “Eşitlik anlayışının, iliğimize kadar işlediği bir toplumda yaşamak isterdim”

Söyleşi: Şule Tüzül Bitirgen. Bu coğrafyanın, ya da belki dünyanın bütün coğrafyalarının kız çocuklarından biri. Gülüşü, coşkusu, düşleri ve özlemleri kadar kederi ve yazgısı ile… Zaman zaman kahkahalar attırdı bana, zaman zaman boğazımı düğümledi. Nasıl da kendisinindi sözcükleri; ancak bir çocuğun saflığını taşıyacak kadar katıksız, doğal, doğrudan… Ve nasıl da akıllı sözcüklerdi; bir yetişkinin dillendirmeye … Read more

Bir eleştirinin eleştirel yalnızlığa mektubu | Adnan Gerger

Nicedir bu mektubu size telaş içerisinde yazmaya çalışıyorum. İnsanların ve tüm canlıların özgürce ve mutlu şekilde yaşaması için güneşin dünyaya ışıklarını ektiği günün o ilk anına, henüz yaşamaya vakit varken diyen kırpışan gözlerimle son kez baktığımı sanarak her sabah güne başlıyorum. Her günümü ise giderek uzayan ve kesif bir sis olarak üzerime çöken akşamın korkulu … Read more

Hevesin kirpiği, yıkımın dili | Arzu Eylem

Sanırım, kötülüğün ve şiddetin görselleşerek çıplaklaştığı günlerin içinden geçerken, bitimsiz bir tartışmayı sürdüreceğiz: Yıkımın dolayısıyla acının dili var mı? Ya da edebiyatta tanıklık mümkün mü? Yazmazsak delirir miyiz? Yazarsak acıya ihanet mi ederiz? Hölderlin, yıkım zamanında şairler ne işe yarar, diye sormuş. Çünkü yıkım karşısında dil çoğu zaman çaresiz. Yıkım teselliye imkân tanımıyor. Metin, sesini … Read more

Zihindeki dalgalardan yazıya, insan olmaya ve insan kalmaya doğru | Şule Tüzül

Bazı yazarların kâinata bir armağan olarak geldiğine inanıyorum. Böyle yazarların kitapları olmasa, yazdıkları herhangi bir şey olmasa, okurla paylaştıkları o dünya, fikirler, düşünceler, duygular olmasa eksik kalırdık çünkü. Ursula K. Le Guin o yazarlardan. Kadınlar Rüyalar Ejderhalar’ı okuyana kadar bilim kurgu ya da fantastik romanlara uzak dururdum. Gerçekdışı olduklarına dair son derece saçma önyargılarım vardı. … Read more

Ayşegül Kocabıçak: “Hayat biz kadınlara hep zorunlu derslerle geliyor.”

Söyleşi: Sibel Gögen “Ben Gülüzar. Gülizar, gül yanaklı demektir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!” Ülkemizde yaşayan çoğu genç kızın, kadının kendisinden bir iz bulacağı Gülüzar böyle tanıtıyor kendini. Hayatı ve yerleşik adetleri sorgulayan, özgürlüğüne doğru koşan genç bir kızın kendisine, daha doğrusu bizlere seslenişi … Read more