Hapishanelerin edebiyatla bir derdi var | Aytekin Yılmaz

Tersi de olabilir, edebiyatın hapishaneyle bir derdi de olabilir. Bu gerekçeden dolayı hapishanede edebi bir damar olur her dönem.  Dolayısıyla hapishane edebiyatın neresine düşer diye bir soru sorulursa tam kalbinin orta yerine düşer derim. Bunu şöyle gerekçelendiriyorum, hapse atılmış bir insan hayattan düşmüş demektir. Hani derler ya hapse düştü, aslında hapse düşmek hayattan düşmektir. Hayattan … Read more

Herzog kimdir diye sorarsanız bilmiyorum, sormazsanız biliyorum | Arzu Eylem

“Postmodern birey ise parçalanmış bireydir. İnsanlık tarihinin bilinen hiçbir döneminde zaman bu derece muğlâklaşmamıştı.” Zygmunt Bauman “Nitekim zaman nedir?” diye sorar Augustinus İtiraflar’da. Geçmiş, şimdi ve gelecek hakkında akıl yürütür ve sonra Tanrı’ya seslenir: “Eğer, gelecek ve geçmiş varsa, nerede onlar?” Ve ekler, “zaman nedir diye sorarsanız bilmiyorum, sormazsanız biliyorum.” Zaman nedir diye sormaz Herzog. … Read more

Kadın hareketinin elinden düşürmediği kitaplardan: “Kendine Ait Bir Oda”

Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda”  adlı kitabının on yedinci baskısı,  İlknur Özdemir çevirisiyle Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden “Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı. Böylece bir güç olmasaydı dünya hâlâ bataklık ve balta … Read more

Felsefi tartışmalarda sıkça başvurulan Foucault kitabı: “Hermenötiğin Kökeni”

Michel Foucault’nun “Hermenötiğin Kökeni” adlı kitabı, Şule Çiltaş Solmaz çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Foucault’nun eleştirel çalışmalarında kendilik problemi esaslı bir yer teşkil eder, elinizdeki kitap bu problemi enine boyuna tartışan, araya spekülatif düşüncesinin de dahil edildiği, zihin açıcı ve kışkırtıcı bir çalışma… Foucault, Kasım 1980’de, Dartmouth College’da “Hakikat ve Öznellik” ve “Hıristiyanlık … Read more

Hakarete uğramış vasiyetler | Selçuk Orhan

“Fransa bir bayağılık evresinden geçiyor.” der Baudelaire Kötülük Çiçekleri’nin önsözünde. Yaşamı boyunca kültür dünyasının yozlaşmışlığından şikayet edip durmuştur. Baudelaire tahammül edemiyordu. İncelikle düşünülmesi, üstünde titrenmesi gereken değerlerin kaba beğeni ve ticari çıkar uğruna istismar edilmesi, ezilip geçilmesi karşısında öfkeye kapılıyordu.   Günümüzde Türkiye’de yaşasa belki de çok genç bir yaşında bileklerini kesecekti. Kabul edelim: Kültür … Read more

Ursula K. Le Guin’in “Karanlığın Sol Eli” adlı romanı televizyona uyarlanıyor

Sabit Fikir’in, Variety’ye dayandırdığı habere göre, Ursula K. Le Guin‘in Karanlığın Sol Eli romanı televizyona uyarlanıyor. Critical Content adlı firma romanın televizyon uyarlaması haklarını bizzat Le Guin’in kendisiyle yaptıkları bir anlaşma ile elde ettiler. Le Guin ayrıca romanın televizyona uyarlanması sürecinde aktif olarak rol alacak ve dizinin yapımcılarından biri olacak. Prodüksiyonunu  Andrew Marcus ve Ray Ricord’ın gerçekleştireceği … Read more

İstanbul Modern Sinema’da bu hafta “Kara Göründü!”

İstanbul Modern Sinema, LİMAN sergisine paralel, puslu cinayetlerin, büyük aşkların, başlangıç ve vedaların yaşandığı liman üzerine panoramik bir film seçkisini izleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. Sinema tarihi boyunca farklı dönem ve türden filmlerde yer alan liman, kimi zaman öykünün, kimi zaman resmin başrolü, kimi zaman da karakterin hayatında açılan veya kapanan bir kapı görevini görür. İstanbul … Read more

17. Ulus Baker Okuması 31 Mayıs’ta

17. Ulus Baker okuması, 31 Mayıs Çarşamba günü saat 19:00’da Mimarlar Odası toplantı salonunda (Konur Sokak 4/2 Ankara) yapılacak. Okunacak metin: “Shoah ve Tekillik” Okuyucu: Gülsüm Depeli Metne ulaşmak için>>> edebiyathaber.net (22 Mayıs 2017)

Yoksulluk, sokaklar, barbarlar ve Kral | Şule Tüzül

“İnsanlığa en uzak olduğum yan, acıya sahip çıkışım. Başkalarının acısını kastediyorum. Mesela Luc’un elinin acısını. Acı çeken insanı sahipleniyorum ve biri yaklaşırsa hırlıyorum. Annemden öğrenmiştim bunu, artık benden de güçlü.” Bu cümlelerin sahibi bir köpek. Adı Kral. Adını Vico koymuş. Vico, çok çok eskiden zengin bir iş adamıymış. Sevgilisinin adı Vica, yıllar yıllar önce tanışmışlar. … Read more

Yazmaya dair bildiğiniz her şeyi unutun! | Jacob Brogan

Ursula K. Le Guin’den imkânsız bir zanaatın içindeki hikâye anlatıcılarına bir kılavuz. Nasıl yazılacağını öğretmek üzere yola çıktığınızda öğreneceğiniz ilk şey, hiç kimseye iyi yazmayı öğretemeyeceğinizdir. Bu, üniversitelerin beşeri bilimlerdeki lisansüstü öğrencilerine yaptığı acımasız bir şaka. Siz tam sınıfa girmeye hazırlanırken, size “Retoriğe Giriş” yahut “Bilgilendirici Kompozisyon” kisvesi altına gizledikleri imkânsız bir görev verirler. “Al … Read more

“İyimser Olmayan Umut” ya da umutsuz iyimserlik | Aycan Çörek

Terry Eagleton, çağımızın yaşayan en iyi edebiyat eleştirmenlerindendir. Asıl adı Terence France Eagleton olan yazar, yoğun bir Katolik eğitimiyle yetişmiş, Cambridge Üniversitesi’nde lisans ve doktora yaptıktan sonra aynı yerde İngiliz Edebiyatı üzerine dersler vermiştir. Manchester Üniversitesi, Notre Dame Üniversitesi ve şu anda da çalışmakta olduğu Lancester Üniversitesi’nde hocalık yapmış, birçok üniversitede de konferanslar ve sunumlar … Read more

Notos’un Nisan-Mayıs sayısı raflarda

Notos edebiyat dergisinin Nisan-Mayıs sayısı yayımlandı. Tanıtım bülteninden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Murathan Mungan’a yöneliyor. Murathan Mungan her şeyden önce şair. Yaşayan edebiyatımız içinde okurlarını kendi çekim alanında onun kadar güçlü tutan bir şair olmak kolay değil. Üstelik hemen yanında öykücülüğü var. Sonra oyunları, romanları, denemeleri. Okurlarını … Read more